BAYBURT (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Şimdi Başbakan Davutoğlu meydan meydan dolaşmaktadır. Esasen anlattığı bir şey yoktur. Türkiye için hiçbir vizyon sunamamaktadır. Her şeyini Erdoğan'a bağlamıştır. Erdoğan'a yeni bir koltuk, yeni bir mevki ihya etmek için başkanlık propagandası yapmaktadır" dedi.

Bahçeli, partisince Bayburt Saat Kule Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Bayburt'un heyecanına, içtenliğine ve coşkusuna şahit olmaktan dolayı çok bahtiyar olduğunu söyledi.

Bayburt'un sorunlarının ağır ve fazla olduğunu savunan Bahçeli, "Kulağını bize verip mesajlarımızı dinleyen Bayburtlu esnaf şikayetçidir. Emeklilerimiz her yerde olduğu gibi, Bayburt’ta da mağdurdur. İşsizlik Bayburt'un ümitlerini karartmıştır. İşsiz ve yoksul kardeşlerimiz feryat etmektedir. Sosyal ve ekonomik açmazlar günden güne büyümüştür. AKP Bayburt’un kanayan yarasını dindirememiştir" diye konuştu.

Bahçeli, milli gelirin 800 milyar dolara çıktığının söylendiğini belirterek, "Diyorlar ki kişi başına düşen gelir 10 bin doları aştı. Peki arttığı söylenen milli gelirden hakkınızı aldınız mı? Yükseldiği iddia edilen kişi başına düşen gelir sizi buldu mu? Borçlarınız azaldı mı? Hayat pahalılığı bitti mi? Zam, vergi, faiz ve kredi kartı zulmü kesildi mi? Biliyorum, AKP'nin 12 yıl, 6 ay, 13 günlük iktidarında, refah ve bolluk Bayburt'a uğramadı" ifadesini kullandı.

"Pasta büyüdü dediler, ama hep kendileri yediler, adaletli paylaşımı hiç düşünmediler" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye zenginleşti ve uçuşa geçti dediler fakat zenginleşen vatandaş değil yandaş, uçan Bayburtlu değil buhran lobisi oldu. Vatan evlatları aç gezerken, bakan ve Başbakan evlatları haram lokmayla doydular, küplerini doldurdular. Sizler sefalet yaşadınız, birileri saraylar yaptırıp sefa sürdü. Sizler fakirliğin girdabına düştünüz, birileri saltanatın zirvesine çıktı. Sizler kaybettiniz, hırsızlar kazandı. Sizler zarar ettiniz, rüşvetçiler karlarına kar kattı. Sizler üzüldünüz, haramzadeler sevinçten havalara uçtu. Sizler umutsuz, işsiz, yarınsız kaldınız, çalanlar, çırpanlar, sövenler azgın nefislerine hizmet etti. Bayburtlu kardeşlerimi istismar edenler, tertemiz vicdanları kullananlar emanete hıyanetlik etti."

Bahçeli, AK Parti'nin siyasetini icazet, istismar, ikbal üzerine kurduğunu iddia ederek, "Zina meselesini istismar etmiş, Bayburtluyu oyalamıştır. Başörtüsünü istismar etmiş, inançlarımızı zedelemiştir. Kudüs, Kabe, Kur'an ve kutsal değerlerimizi istismar etmiş, vicdanları gasp etmiştir. İmam hatip konusunu istismar etmiş, gençlerimizi aldatmıştır. Milli iradeyi istismar etmiş, yolsuzluğu azdırmıştır. Yoksulları kandırmış, açlığa mahkum etmiştir ve AKP baştan ayağa istismar olmuştur" dedi.

Gerek Erdoğan gerekse Davutoğlu'nun Türkiye'yi çaresiz zannettiğini öne süren Bahçeli, "Türk milletini ve Bayburt'u küçümsemişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti'ni küçük düşürmüşlerdir. Yabancı başkentlerin ağzına bakmışlardır. Meşruiyetlerini yurt dışında aramışlardır. Türk ve Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapmışlardır. Bölücülere kefil olmuşlar, bebek katiliyle pazarlık masaları kurmuşlardır. AKP her şeyi eline yüzüne bulaştırmış, hiçbir vaadini yerine getirememiştir" iddialarında bulundu.

- "Türkiye için hiçbir vizyon sunamamaktadır"

Başbakan Davutoğlu'nun meydan meydan dolaştığını, aslında anlattığı bir şey olmadığını ileri süren Bahçeli, "Türkiye için hiçbir vizyon sunamamaktadır. Her şeyini Erdoğan'a bağlamıştır. Erdoğan'a yeni bir koltuk, yeni bir mevki ihya etmek için başkanlık propagandası yapmaktadır. Bayburtlu'nun sorunları dağ gibidir, fakat Davutoğlu Erdoğan’a hizmetkarlık yapmaktan, buradan yükselen talepleri kulak ardı etmekten en ufak rahatsızlık duymamaktadır" diye konuştu.

Bahçeli, "Varsın Erdoğan kirli emelleriyle yıkım ve parçalanmaya yarayacak yeni koltuk arasın. Varsın AKP, PKK'yla başkanlık sistemi üzerinden faaliyet ve çalışma yürütsün. Varsın Erdoğan sarayında 17-25 Aralık'ın zilletiyle yaşasın, hesap vermekten kurtulmak için başkanlık hayalleri kursun. Bunların hiçbir önemi yoktur. Biz Bayburt'u çaresiz bırakmayız. Biz Bayburt'u kimsesizliğe ve yalnızlığa terk etmeyiz. Bayburt'un her güzel insanını bağrımıza basar, yolumuzda yürürüz" ifadesini kullandı.

Bahçeli, 9 gün sonra ya huzur ya da hüsranın kazanacağını savunarak, "Ya zillet ya da millet kazanacaktır. Ya Türkiye kazanacak ya da milliyetsizler istikbalimizi karartacaktır. Başka bir seçenek kalmamıştır. Artık sinsi oyunlar bitmelidir. Artık rezalet serüvenleri kapanmalıdır. Artık ihanetin perdesi yırtılıp atılmalıdır. Bayburtlu'nun beklemeye tahammülü kalmamıştır. Oyalanacak vakit yoktur. Tehdit çok yakındır. Tehlike her köşededir. Zulüm her yerdedir. Zorba kontrol ve denetimden çıkmıştır" dedi.

- MİT tırları

MİT tırlarıyla ilgili medyada çıkan haberlerin, Türkiye'nin ne hallere düşürüldüğünü ispat etttiğini savunan Bahçeli, şöyle devam etti:

"19 Ocak 2014 tarihinde, alınan bir ihbar üzerine Adana'da MİT tırları Cumhuriyet Savcılığı tarafından durdurulmuştu. Erdoğan aylarca buna ihanet dedi. Aylarca savcının ve askerin meşru ve hukuki tutumunu düşmanlık olarak gösterdi. Davutoğlu da Erdoğan'dan aldığı talimat ve buyruklar doğrultusunda aynı tavır içinde oldu. AKP hükümetinin tüm mensupları ağız birliği ederek tırlarda ilaç olduğunu söylediler. Milli güvenliği ve devlet sırrını bahane gösterdiler. Türkmenlere yardım götürüldüğü yalanını söylediler. Tırlarda silah olduğu iddialarını sürekli reddettiler. Savcı ve askerler hakkında soruşturmalar açıldı. Hatta yalnızca görevlerini yapan jandarma personeli cezaevine atıldı. Savcıya hayat zindan edildi."

Bahçeli, şimdi tüm gerçeklerin fotoğraflı bir şekilde ortaya çıktığını söyleyerek, şunları kaydetti:

"MİT tırlarının içinde bir şehri tümden havaya uçuracak silah ve mühimmat olduğu açıklığa kavuşmuştur. AKP'li bir genel başkan yardımcısı bu silahların Özgür Suriye Ordusuna gönderildiğini itiraf etmesine rağmen üzerinde kimseler durmamıştır. Erdoğan Türkiye'yi böyle bir açmaz ve çukura nasıl sürüklemiştir? Hükümet, komşu coğrafyalardaki kanlı boğuşmaya hangi yasal ve ahlaki mazeretlere dayanarak silah sevkiyatı yapmıştır? 2002'den önce piyade tüfeği yapamadığımız kuyruklu yalanını devamlı dillendiren Davutoğlu, kimlerin silahını, hangi mihraklar adına ve hangi terörist gruplara gönderilmesine suç ortaklığı yapmıştır? Komşu coğrafyalardaki iç savaşa taraf olan, teröristleri, isyancıları ahlaksızca silahlandıran Erdoğan ve Davutoğlu vatana, millete ve devlete ihanet etmiş olmayacak mıdır?"

Bahçeli, Erdoğan'ın 1,5 yıldır Türk milletini kandırdığını iddia ederek, şöyle konuştu:

"Davutoğlu 1,5 yıldır gerçekleri çarpıtmış, teröristleri silahlandırmıştır. AKP'li bakanlar 1,5 yıldır Bayburt'a yalan söylemiş ve çevremizde işlenen cinayetleri azmettirmişlerdir. Demokratik ve medeni bir ülkede, MİT tırlarıyla ilgili yaşanan benzeri bir felaket tablosundan sonra hiçbir hükümet ayakta kalamayacaktır. AKP mafyalaşmış, çeteleşmiş, meşruiyetini kaybetmiştir. AKP silah kaçakçılarının, silah tüccarlarının, kan döken, can alan teröristlerin aparatı haline gelmiştir. Bu utanç verici durum Türkiye'yi uluslararası toplumda suçlu ve mahcup durumuna düşürecektir. Bayburt'tan soruyorum; Erdoğan hangi yetkiyle eli kanlı gruplara silah sevkiyatı yapmış, ne gibi çıkarlar elde etmiştir? Barzani'ye, PKK'ya, PYD'ye ağır silahlar verilmiş midir? Davutoğlu'nun yaptık dediği piyade silahları kimlerin elindedir, hangi hasımları öldürmektedir? AKP, siyasi namusu varsa bu soruları aydınlatmalıdır. Hiç kimse Türk milletini aldatamayacak, aldatmaya da hakkı olmayacaktır."

Devlet Bahçeli, MİT tırlarının AK Parti'nin elinde patladığını öne sürerek, "MİT tırlarından Erdoğan'ın, Davutoğlu'nun şiddet, dehşet ve vahşet planları çıkmıştır. Bayburtlu bunun hesabını sormalıdır. Bayburtlu, teröristlere silah temin eden, İsrail ve küresel cinayet mekanizmasının yararına olacak gizli kapaklı projelerin kapanına kısılan AKP'ye yaptıklarının bedelini ödetmelidir. Türkiye hiç böyle bir iktidar görmemiştir. Türk milleti hiç bu tür bir karaborsa siyasetine rastlamamıştır. Yalan bunlardadır, inkar bunlardadır. Riyakarlık bunlardadır, talan bunlardadır, yağma bunlardadır. Allah ile aldatma bunların mesleğidir. Gıybet ve iftira bunların geçim kapısıdır" ifadesini kullandı.

(Sürecek)