Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ege’de hiçbir şekilde Türkiye’nin hakkını çiğnetmeyeceklerini vurgulayarak, "Ne dünyada ne de tarihte karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ülke var. Böyle bir garabetle karşı karşıyayız. Bunu dahi bir doğruymuş gibi dünya kamuoyuna tanıtmaya çalışıyorlar. Bu konudaki hakkımızı hukukumuzu savunuyoruz” dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Milli Savunma Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Muhsin Dere ile birlikte Roketsan’ı ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Bakan Akar, Roketsan’ı "olmazsa olmaz kuruluşlardan biri" olarak nitelendirerek, kuruluşun önemli projeleri hayata geçirdiğini ifade etti. Bakan Akar, gelişen harp araç ve gereçleriyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin etkin, caydırıcı ve saygın özelliğinin daha da arttığını aktardı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kahramanlık ve fedakarlıklarının dünyaca bilindiğine dikkat çeken Bakan Akar, ileri teknoloji ürün silah araç ve gereçlerle kahramanlık ve fedakarlıkların çok daha etkili ve olumlu sonuçlar doğuracağını bildirdi. Bakanlık olarak yerli ve milli savunma sanayiinin daima yanında olduklarını söyleyen Bakan Akar, "Karada, denizde, havada Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kullandığı yerli ve milli çok sayıda silah, araç, gereç ve mühimmat var. Bu, bizler için ayrı bir moral ve motivasyon kaynağı. Bundan dolayı emeği geçenlere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

Yerli ve milli savunma sanayiinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen teşvik ve desteklerle gelinen noktanın geliştirilmesinin önemini vurgulayan Bakan Akar, bunun sadece Türkiye için değil dost, kardeş ve müttefik ülkeler için de gerekli olduğunu kaydetti. Türkiye’nin uluslararası camiada Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bir özne olduğunu belirten Bakan Akar, Türkiye’nin bu özelliğini sürdürmesi ile hak ve hukukunu korumasının önemine değinerek, etkin, caydırıcı ve saygın bir silahlı kuvvetlere olan ihtiyacı aktardı. Bölgesel gelişmelere değinen Bakan Akar, Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yapılan Barış Pınarı Harekatı ile bölgenin teröristlerden temizlendiğini, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının gerçekleştirildiği bölgelerdeki güven ve istikrar ortamının sürdürüldüğünün altını çizdi. İdlib’de rejimin mutabakatlara aykırı davranarak saldırılara devam ettiğini belirten Bakan Akar, "İdlib’de dün gece de yoğun hava saldırıları sonucunda binlerce insan kendilerini kurtarmak için Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekat bölgelerine kaçmak için çabalıyor" diye konuştu.

Ege, Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Libya’daki faaliyetlerin devam ettiğini hatırlatan Bakan Akar, bölgede yapılan faaliyetlerin uluslararası hukuka, ülkelerin toprak bütünlüğüne saygılı şekilde yürütüldüğünü söyledi. İstikrardan, barıştan, huzurdan, haktan, hukuktan, adaletten yana olduklarını vurgulayan Bakan Akar, “Hiçbir zaman hakkımızı, hukukumuzu çiğnetmeyeceğimizi de her vesileyle söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bu konuda kararlıyız” dedi.

"MUHATAPLARIMIZLA YAPTIĞIMIZ TEMASLARDA DEVAMLI SÖYLEDİĞİMİZ GİBİ HİÇBİR ŞEKİLDE HAKKIMIZI ÇİĞNETMEYİZ"

Ege’de sorunların çözülmesi konusunda yapılması gerekenleri yaptıklarını, kimsenin kendilerine aksini söyleyemeyeceğini aktaran Bakan Akar, "Muhataplarımızla yaptığımız temaslarda devamlı söylediğimiz gibi hiçbir şekilde hakkımızı çiğnetmeyiz. Bu bir tehdit değil ama iyi komşuluktan yanayız dememiz de bir zafiyet değil. Örneğin şu anda ne dünyada ne de tarihte karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ülke var. Böyle bir garabetle karşı karşıyayız. Bunu dahi bir doğruymuş gibi dünya kamuoyuna tanıtmaya çalışıyorlar. Bu konudaki hakkımızı hukukumuzu savunuyoruz” ifadelerini kullandı.

"GAYRİ ASKERİ STATÜDE ADA OLMASINA RAĞMEN BUNLARDAN 16’SI ANLAŞMALARA AYKIRI OLARAK SİLAHLANDIRILMIŞTIR"

Ege’de başka bir hususun uluslararası anlaşmalarla belirlenen gayri askeri statüde 23 adanın durumu olduğunu belirten Bakan Akar, "Gayri askeri statüde ada olmasına rağmen bunlardan 16’sı anlaşmalara aykırı olarak silahlandırılmıştır. Yunanistan’dan uluslararası hukuka, imzaladığı anlaşmalara ve iyi komşuluk ilişkilerine göre davranmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin Kıbrıs’ta garantör ülkeler arasında olduğunu ve bu konudaki hak ve sorumlulukları yerine getirmede kararlı olduğunu aktaran Bakan Akar, “Kıbrıs meselesi bizim milli meselemiz. Orada yapmamız gereken neyse bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Hem kendi hem de Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu korumayı sürdüreceğiz” dedi.

"BARIŞÇIL YÖNTEMLERLE HAKKA, HUKUKA DAYALI ULUSLARARASI HUKUK İÇİNDE MESELENİN ÇÖZÜLMESİ BİZİM EN SAMİMİ DİLEĞİMİZDİR"

Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin içinde olmadığı bir projenin yaşama şansının olmadığını belirten Bakan Akar, "Türkiye olarak orada herhangi bir oldubittiye bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Barışçıl yöntemlerle hakka, hukuka dayalı uluslararası hukuk içinde meselenin çözülmesi bizim en samimi dileğimizdir” diye konuştu.

"HER ŞEY SİZİN İSTEDİĞİNİZ GİBİ OLMAZ"

Libya ile Türkiye arasında 500 yıllık geçmişin, dostluğun, kardeşliğin, ortak tarih ve kültürün olduğunu hatırlatan Bakan Akar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde 2010 yılında imza aşamasına gelen deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik çalışmaların bilinen gelişmeler nedeniyle kesintiye uğradığını, daha sonra yapılan görüşmeler sonucunda ise mutabakat muhtırasının imzalandığını kaydetti. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Birleşmiş Milletler tarafından tanındığını kaydeden Bakan Akar, “Komşumuz Yunanistan, bizim NATO müttefikimiz, ‘her şey benim istediğim gibi olsun’ istiyor. Kurallar, usuller, uluslararası hukuk var. Her şey sizin istediğiniz gibi olmaz" ifadelerini kullandı.

Hükümete Libya’ya asker gönderme yetkisi veren Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin Meclisten geçtiğini anımsatan Bakan Akar, "Orada bizim eğitim ve danışmanlık timimiz var. Libyalı kardeşlerimizin eğitimi için gerekli desteği sağlıyor, danışmanlık hizmetlerimizi sürdürüyoruz” dedi.

(Mevlüt Hasgül/İHA)