Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mustafa Varank, "İzmir’de gerçekleşen deprem bizi ziyadesiyle üzdü en büyük temennimiz depremin en az hasarla ve en az can kaybıyla atlatılması" dedi.

Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mustafa Varank, Bursa Teknik Üniversitesi’ni ziyaret ederek öğrencilerin geliştirdiği projeleri inceleyip başarı elde edenlere ödül verdi. Bursa Teknik Üniversitesi ziyaretinde yaptığı konuşmada Bakan Varank, "Çok önemli bir bilgi vereceğim, şuanda tüm Türkiye’de kullanılan Covid-19 ilaçlarından bir tanesi foliklorit bu ilacın yerli sentezini yapan bilim insanlarımızın yanında lisans seviyesinde genç kardeşlerimizde bizzat bu projede çalıştılar, lisans seviyesindeki kardeşlerimiz şuanda tüm Türkiye’ye şifa olması için dağıtılan bu ilacı kimya olarak sentezlediler. Çok önemli bir başarı genç kardeşlerimizin sahada çalışmaları anlamlı ve netice getiren bir iş. İzmir’de gerçekleşen depremde vefat eden vatandaşlarımız var, bu da bizi ziyadesiyle üzdü Rabbim hepsine rahmet eylesin. En büyük temennimiz depremin en az hasarla ve en az can kaybıyla atlatılması ben bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Temel atmalar ve resmi açılışlar sayesinde; toplamda 447 milyon liralık 4 farklı yatırımı Bursa’ya kazandırdık. Aslında atılan her adımın, uyguladığımız her politikanın çok temel bir sebebi var. Türkiye’nin iktisadi ve sosyal refahını en üst seviyelere çıkarmanın derdindeyiz. Üretim ve teknoloji altyapılarına yapılan her ilave, siz cevval gençlerimize de yeni iş imkânları anlamına geliyor." diye konuştu.

"TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK KAYNAĞI, GENÇ, DİNAMİK VE ÇALIŞKAN NÜFUSU"

Türkiye’nin en büyük kaynağının genç, dinamik ve çalışkan nüfusun olduğunu belirten Bakan Varank, "Ben neredeyse her toplantımda, bu gerçeğin altını özellikle çiziyorum. Sanayicilere yaptığım en sık çağrı; sizlerin enerjilerinden daha fazla faydalanmaları yönünde oluyor. Bakanlığımızın uyguladığı politikalarda da gençlerin, yani sizlerin önceliği var. TÜBİTAK ve KOSGEB aracılığıyla, sizleri girişimciliğe özendiriyoruz, hibeler veriyoruz. Kurduğumuz teknoparklarda ve özel sektörün Ar-Ge merkezlerinde istihdamınızı teşvik ediyoruz. Üniversitelerimizde Teknoloji Transfer Ofisleri kurarak, hem proje geliştirme kabiliyetlerinizi artırıyor hem de sizleri sanayi ile tanıştırıyoruz. Yine lisans ve lisansüstü eğitimlerinizde, TÜBİTAK burslarımızla sizleri yalnız bırakmıyoruz. Sahada tecrübe kazanın diye staj programları düzenliyoruz. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta çok önemli bir adım attık. Hatta bu güzel müjdeyi ilk Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyu ile paylaştı. Lisans seviyesindeki öğrencilerimiz için, TÜBİTAK’ın Stajyer Araştırmacı Burs Programını devreye aldık." şeklinde konuştu.

"İSTER BİRİNCİ SINIFTA OLSUN, İSTER SON SINIFTA, HİÇ FARK ETMEZ." DİYEN BAKAN VARANK, SÖZLERİNE ŞÖYLE DEVAM ETTİ:

"Lisans eğitiminin her dönemindeki gençler bu programdan faydalanabilecek. Bölüm sınırlaması da yok. Buradaki tek temel şartlarımız, TÜBİTAK tarafından desteklenen bir projede çalışmak için bizlere başvurmanız. Burs programından ilk etapta bin öğrencimiz faydalanacak. Burs hakkı kazananlara, 6 ay süresince ayda 750 lira destek vereceğiz. Tabi daha da önemlisi bu sayede kendi alanınızda saha tecrübesi edinme şansına kavuşacaksınız. STAR Programı başvuruları 2 Kasım’da başlayacak. Türkiye’de ilk defa bu denli yaygın, proje tabanlı bir burs programı hayata geçiyor. Bursa’nın üniversite gençliğinin de bu programa başvurmalarını bekliyoruz. STAR programını uygulama amaçlarımızdan birisi de, Ar-Ge farkındalığına daha üniversite sıralarındayken erişmeniz. Hep diyoruz ya, rekabetçi olmak için katma değerli üretim şart. İşte o katma değere giden yol, Ar-Ge’den ve inovasyondan geçiyor. Mutlaka denk gelmişsinizdir."

"TÜBİTAK’IN AR-GE BÜTÇESİ 2021 YILINDA YÜZDE 100 ARTIYOR"

Son 10 yılın en yüksek seviyesine imza attıklarını ifade eden Bakan Varank, "Geçenlerde ülkemizin yenilikçilik ve inovasyon kapasitesini gösteren çok önemli bir veri açıklandı. 2019 yılında araştırma ve geliştirme harcamalarının milli gelire oranı yüzde 1,06 olarak gerçekleşti. Son 10 senenin en yüksek seviyesine imza attık. Alt detaylara baktığımızda, özel sektörün hem Ar-Ge harcamalarının hem de Ar-Ge finansmanında oynadığı rolün arttığını görüyoruz. Bununla birlikte, ekosistemdeki insan kaynağımız da artıyor. Yıldan yıla gözlemlediğimiz bu artışlar, çok müspet bir resme işaret ediyor. Ancak, gelişmiş ülkelerle kıyaslama yaptığımızda da hala gideceğimiz uzun bir yol olduğunu da biliyoruz. Bakanlık olarak bu işin yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle, TÜBİTAK’ın Ar-Ge bütçesi 2021 yılında yüzde 100 artıyor. Bu sayede ekosistemi çok daha güçlü bir şekilde destekleme imkânına kavuşacağız. Konu TÜBİTAK’tan açılmışken, başka bir başarı hikâyesini de sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye son iki senedir Avrupa Birliği’nin çerçeve programı olan Ufuk 2020’de çok önemli başarılara imza atıyor. Ufuk2020 Programında, Avrupa Birliği’nden bugüne kadar 267,1 milyon avro hibe desteği alarak, tarihimizde ilk defa ödediğimiz katkı payının üzerinde bir performansa imza attık. Bunu sıkı bir çalışmayla başardık. Son 2 senede TÜBİTAK, uluslararası işbirliklerine katılımı özendirmek için çok çeşitli destek ve ödül programları düzenledi. Ufuk2020 çağrıları açılmadan önce, uzmanlarımız ilgili paydaşları tespit etti, onlarla temasa geçerek başvuru yapmaları için teşvik etti. Ayrıca AB’de alanında başarılı oyuncularla ülkemiz paydaşlarını bir araya getirerek, tecrübe paylaşımını arttırdı. Yürüttüğümüz tüm bu faaliyetler firmaları cesaretlendirdi, başvurulara daha iyi hazırlanmalarını sağladı ve sonuçta Türkiye’den sunulan daha fazla sayıda proje hibeye hak kazandı. Bugün artık Türk firmaları, AB projelerine ortak olmanın da ötesine geçip, büyük konsorsiyumları lider firma olarak koordine etmeye de başladı" şeklinde konuştu.

(İHA)