Toplum tarafından çokça eleştirilir siyasetçiler. Bazen yaparlar suç olur bazen de yapmazlar suç olur.  Öyle zor bir uğraştır ki siyaset, iktidarda olduğunda; dost kim, düşman kim, taraf kim, taraf olmayan kim anlayamazsın. Ne zaman gücünü kaybedersin o zaman gerçek yüzler, asıl niyetler belli olur. Kimi partilerde iktidar olmak için siyaset yapılır, kimi partilerde muhalefette kalmak için, kimi partilerde de baraj altında kalmamak için velhasıl sürekli bir mücadele vardır siyasette. Siyasetle uğraşan herkes gücü oranında destek verir, partisine. Mahalle temsilcisi olur, belde başkanı olur, teşkilat yönetici olur, genel başkan olur; arkası varsa, işi rast giderse milletvekili, bakan olur. Evet, siyasetin çekiciliği de bu olsa gerek. Tabandan başlayıp zirveye çıkmak mümkündür. Hani siyasette bir söz vardır. “Siyaset kaygan zemindir” diye. Evet, çok iyi özetler bu söz siyaseti. Bakarsınız bir anda zirvede olup, halkın teveccühüne mazhar olmuş, rüzgârı arkasına almış bir siyasetçinin adının dahi hatırlanamadığını. Belki de bu örnek en çok da bizim ülkemize özgü olsa gerek.

Hani şöyle bir hafızamızı yoklarsak devrinde çok popüler olan yüzlerce siyasetçi ismi hatırlayabiliriz. Bunların büyük bir kısmı kendi egoları, başarısızlıkları, halka sırt çevirmeleri yüzünden siyaset çöplüğüne atılmıştır. Bir de ayak oyunlarıyla, dış mihrak destekli operasyonlarla siyaset dışına itilen çok değerli siyasilerimizde yok değildir. Burada şunu belirtmek isterim siyasete bir kurum olarak bakarsak herkes kazanır. Fakat bunu göz ardı edersek kaybetmiş oluruz. Bu siyasetçi bu görüştendir, iyidir; bu siyasetçi bu görüştendir, kötüdür demek yanlış olur. Vatan haini ve vatan düşmanı olanlar hariç herkesin siyasi düşüncesi değerlidir, önemlidir. Tabii ki siyaset demek iftira demek değildir.

Hele ki milli manevi ve ahlaki değerlerimizi aşağılamak hiç değildir. Bunun dışında eleştirmek, kanuni sınırlar içinde tepki göstermek herkesin hakkıdır. Fakat bunların dışında yollara başvurup işinize gelmeyen siyasetçiye tuzak kurmak, kontrol altına alamadığınız partiye illegal yollar deneyerek operasyon yapmak en aşağılık davranıştır. Bunlar olmadık işler değil. Daha birkaç yıl önce malum partinin genel başkanına yapılan operasyon hala hafızalarımızda. Kim olursa olsun bir kişinin özel hayatını kayıt altına almak, yasal olmayan yollarla dinlemek ve bunları ifşa etmek en büyük ahlaksızlıktır. Peygamber efendimizin “Kim bir Müslümanın kusurunu örterse, Allah da Kıyamet günü onun kusurunu örter." sözünü bilen hiçbir Müslüman hiç kimsenin hatasını araştırmaz, hatta örter. Maalesef bu yollarla siyaseti dizayn etmek isteyenlere hiçbir siyasetçi pirim vermemelidir. İktidar partisi, muhalefet partisi fark etmez. Umarım bu süreçte MHP’ye yapılmak istenen de bu değildir. Çünkü MHP mahkeme kapılarına düşürülecek bir parti değildir ve sadece aldığı oy oranıyla da değerlendirilecek bir parti değildir. 
Mehmet ÖZTÜRK.