Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Fethullah Gülen’in iadesi konusunun Çin’de gerçekleştirilecek G-20 Zirvesi’nde ele alınacağını ifade ederek, "Mahkeme kararını verene kadar da ABD’nin atabileceği bir takım adımlar var" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gazetecilerin sorularını cevapladı. Kalın, bir gazetecinin "G-20 Zirvesi çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanı, Amerika Başkanı Barack Obama ile görüşecek. Bu görüşmenin çerçevesini biraz açabilir misiniz? Ayrıca Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili konu en üst düzeyde bu görüşmede tekrar gündeme getirilecek mi? Amerika’dan bu yönde somut adım atmasını bekliyoruz, bununla ilgili ne zaman harekete geçecekler. Bu konuda bir öngörünüz var mı?" soruları üzerine şöyle cevap verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın, ABD Başkanı Obama ile yapacağı ikili görüşmede elbette bu konu da gündeme gelecektir ama tahmin edeceğiniz gibi uzun bir konular listemiz var. Geçen hafta burada bulunan ABD Başkan Yardımcısı Biden ile yaptığımız görüşmeler çerçevesinde bu konuyu elbette biz tekrar gündeme getireceğiz. Tabii ki Biden konuyu, buradaki görüşmeleri, bizim bakış açımızı, kendisine sunduğumuz hususları Başkan Obama ile paylaşmıştır. Mutlaka belli bir hazırlıkla gelecektir, bizim beklentimiz bu kişinin Türkiye’ye iade edilmesidir. İade edilme yaşanırken de yine suçluların iadesi anlaşması çerçevesinde de öncelikle gözaltı yapılmasıdır. Mahkeme kararını verene kadar da ABD’nin atabileceği bir takım adımlar var. Çünkü bu terör örgütü şu anda orada elini kolunu sallayarak kendisinin bu suç imparatorluğunu yönetmeye devam ediyor. Basın üzerinden, finans üzerinden, okul üzerinden vesaire bu faaliyetlere devam ediyor. Buna göz yumulması kabul edilebilir bir durum değil. Bunları yine Obama ile yapacağımız görüşmede dikkatlerine getireceğiz."

"DAİŞ İLE MÜCADELE KONUSUNDA BİZİM KARARLILIĞIMIZ TAMDIR, AYNI KARARLILIĞI MUHATAPLARIMIZDAN BEKLİYORUZ"
Kalın, "Wall Street Journal’in bir iddiası var Türkiye ile ABD’nin DAİŞ operasyonu konusunda. DAİŞ ile mücadele konusunda koalisyonlarının, işbirliklerinin üst düzeyde çöktüğü iddia ediliyor. Türkiye’nin habersiz şekilde Fırat Kalkanı operasyonu öncesi tetiğe bastığı ileri sürülüyor. Bu konudaki yorumunuz nedir?" sorusu üzerine de, "Operasyonla ilgili gerek ABD’ye, gerek Rusya’ya, gerekse uluslararası koalisyona gerekli bilgilendirmeler zamanında yapılmıştır. Bu bilgilendirmeler üzerine ilgili taraflar ne zaman ne şekilde adım atmıştır atmamıştır, bunu nasıl değerlendirmiştir bu onların bileceği bir şeydir. Biz önceliklerimiz çerçevesinde ve yine koyduğumuz hedefler bağlamında şeffaf bir şekilde bu operasyonu yürüttüğümüzü zaten ifade ettik. Bu konuda bilgi paylaşımı da yaptık, daha öncesinde de yapıldı hem buradaki yetkililer üzerinden hem diğer kanallar üzerinden. Bizim yürüttüğümüz kanallar üzerinden bilgilendirmeler yapıldı. Orada DAİŞ ile mücadele, terörle mücadele konusunda bizim kararlılığımız tamdır. Tabii ki aynı kararlılığı biz muhataplarımızdan da beklemek durumundayız" değerlendirmesinde bulundu.

"ŞU AN İTİBARİYLE 400 KÜSÜR KİLOMETREKARELİK BİR ALAN GAYET BAŞARILI BİR ŞEKİLDE TEMİZLENDİ"
PYD’nin tavrına göre Türkiye’nin yürüttüğü operasyonun şeklinin ve kapsamının değişip değişmeyeceği ve Afşin’e yönelebileceği yönündeki yorumlarla ilgili Kalın, "90 kilometrelik hat üzerindeki buralarda çeşitli noktalarda DAİŞ unsurlarının bulunduğunu biliyoruz. Öncelik bu hattı temizlemektir, daha sonra bizim diğer sınırımızda oluşabilecek terör tehditlerine karşı gerekli tedbirleri almaya devam ediyoruz. Öncelikli konu Cerablus’tan başlamak üzere bu bölgenin temizlenmesidir ki zaten şu an itibariyle 400 küsür kilometrekarelik bir alan gayet başarılı bir şekilde temizlendi. Bunun devam etmesi elbette bizim önceliklerimiz çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Tabii ki sahadaki gelişmeleri de çok yakından takip ettiğimizi bu vesileyle tekrar ifade etmek isterim" diye konuştu.

"HEDEFLERİMİZE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ"
Kalın, operasyonu farklı şekilde yansıtmaya çalışan açıklamalarla ilgili, "Öncelikle hedefimiz Türkiye’nin Suriye sınırında herhangi bir DAİŞ, YPG ve benzeri terörist yapılanmanın ortadan kaldırılmasıdır. bu anlamda biz hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bunu farklı şekilde yansıtmaya çalışan bir takım açıklamaların yapıldığını ifade ettim. Buradaki birinci amacımız DAİŞ terör örgütü ve diğer terör unsurlarına karşı gerekli adımları atmaktır. Bunu özellikle Kürtlere karşı yapılan bir hareket gibi göstermeye çalışmak tamamen terör örgütünün, PKK’nın ve onun Suriye uzantısının propagandasından ibarettir" değerlendirmesini yaptı.

"BİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜ BİR BAŞKA TERÖR ÖRGÜTÜ İLE ALT EDEMEZSİNİZ"
Bir gazetecinin, "Batı şimdiye kadar terör örgütü DAEŞ’e karşı muhatap olarak PYD’yi kabul etti. Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) muhatap olarak kabul edilmesi gerektiği mesajını Türkiye artık verecek mi? Amerika ve Batı daha önceden PYD’yi muhatap olarak kabul ettiği için PYD’nin DAEŞ ile mücadelesinde lojistik destek veriyordu. Bu destek sürüyor mu, sürüyor ise Türkiye’nin buna mesajı nedir?" soruları üzerine ise Kalın, "PYD-YPG’ye verilen destek konusunda bizim tavrımız baştan beri hep net oldu. Bir terör örgütünü bir başka terör örgütü ile alt edemezsiniz. Suriye topraklarında da bu gerçeği artık herkesin çok net bir şekilde görmesi lazım. Burada Suriye muhalefeti içerisinde desteklenmeyi hakeden, desteklendiği zaman sahada netice alabilecek grupların olduğu aslında baştan beri belliydi. Hatta biraz daha geriye gidelim, yani Suriye muhalefeti hem Suriye Ulusal Konseyi siyasi kanadı hem de ÖSO askeri kanadı olmak üzere bu yapılanma aslında 2012- 2013 yıllarında yine uluslararası koalisyonun istişareleri neticesinde ortaya çıkartılmış bir yapıydı. Fakat maalesef daha sonra ilgili ülkelerin politikalarındaki ani, beklenmedik ve bizim de anlamakta zorlandığımız değişiklikler neticesinde Suriye muhalefetinin birlik ve beraberliği akamete uğradı. ÖSO parçalandı, Suriye Ulusal Konseyi etkisiz hale getirildi. Şimdi tekrar bir toparlama dönemine giriyoruz. Bizim görüşümüz 2011 senesinde, 2012’nin başında 100’den fazla ülkenin Suriye Halkına Destek Platformu çerçevesinde Suriye halkının temsilcisi olarak tanıdığı muhalefete destek vermesidir. Yani bunlar neden unutuldu? Bu planlar neden bir kenara bırakıldı? Geriye doğru bunları sorgulamak lazım" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİ BÖLGENİN GÜVENLİĞİDİR, BÖLGENİN GÜVENLİĞİ AYNI ZAMANDA AVRUPA’NIN GÜVENLİĞİDİR"
"Bize yönelik de bu süreç içerisinde birçok haksız suçlamalarda bulunuldu" diyen Kalın şöyle devam etti:
"Türkiye DAEŞ’e karşı mücadele etmiyor, yabancı teröristlerin geçişine izin veriyor vesaire diye. Şimdi DAEŞ’e karşı bir mücadele yürütüyoruz, son derece de etkin ve başarılı bir mücadele yürütüyoruz. Bunu bir şekilde gölgelemeye, lekelemeye yönelik yayınların, açıklamaların yapılmaya başladığını görüyoruz. O zaman insanlar ister istemez bu açıklamaların niyetini sorgulamaya başlıyor. Bu noktada Türkiye’nin terörün her türüne karşı olduğu çok açık bir şekilde ortadadır. Bizim milletimiz bunu anlıyor ama umarız dünya da bunu anlar. Türkiye şu anda üç tane ana terör örgütü ile mücadele vermektedir. Birincisi PKK terör örgütüdür. PKK’ya verilen mücadele ortadan kalkmış değil ve herhangi bir geri adım söz konusu değildir. İkincisi DAİŞ ya da IŞİD’dir. Bazen bu da çok tartışılıyor niye IŞİD demiyorsunuz da DAİŞ. Halbuki DAİŞ de onun Arapça’sının kısaltılmışı ama özellikle içinde İslam kelimesi geçtiği için bu elbette bizi rahatsız eden bir durumdur. İslam’la şiddeti, kafa kesmeyi, terörü bir araya getiren bir zihniyet olduğu için biz buna şiddetle karşı çıkıyoruz. O yüzden de DAİŞ diyoruz. Üçüncü olarak da FETÖ ile mücadele etmektedir. Şimdi aynı anda üç terör örgütüne karşı mücadele eden bir ülkenin bu samimi gayretlerini başka yerlere çekmeye çalışmak tabii ki ne iyi dostluk ilişkileri ile ne de anlamlı ve doğru güvenlik konsepti ile bağdaşabilir. Türkiye’nin güvenliği, bölgenin güvenliğidir, bölgenin güvenliği aynı zamanda Avrupa’nın güvenliğidir, başka bölgelerin güvenliğidir. Türkiye’yi zaafa uğratarak kendilerine siyasi çıkar elde etmeye çalışanlar, aslında bu konseptlerini, bu bakış açılarını artık ciddi bir şekilde gözden geçirmek durumundadırlar."

"TÜRKİYE TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE MÜCADELEDE YALNIZ MI BIRAKILMAK İSTENİYOR?"
Kalın, bir gazetecinin sorduğu, "Müttefiklerimiz, Amerika ve koalisyon güçleri Türkiye’nin DAEŞ ile ilgili, terör örgütleri ile YPG ile ilgili mücadelesinde Türkiye’yi yalnız mı bırakmak istiyorlar?" sorusu üzerine, "Onlar yanımızda olur olmaz, terörle mücadele Türkiye’nin bir önceliğidir. Kendi belirlediği öncelikler ve hedefler çerçevesinde bu mücadeleyi sürdürecektir. Fakat şunun altını çizmek lazım terörizm bugün küresel bir sorundur. Dolayısıyla küresel bir mücadeleyi icbar etmektedir. Hiçbir ülke terörle tek başına mücadele edemez. Bunun son 2-3 senede örneklerini defalarca gördük. Bağdat’ta gördük, Lahor’da gördük, Paris’te gördük, dünyanın her yerinde gördük. Dolayısıyla böyle bir küresel sorunla mücadele ancak küresel bir işbirliği ile mümkün olabilir. Bizim bu konuda elbette işbirliği ve ortaklık beklentimiz vardır. Bu meşru bir taleptir ama birileri bize destek vermiyor, vermeyecek diye biz terörle mücadeleden vazgeçecek ya da geri adım atacak da değiliz. Türkiye’ye terörle mücadelesinde destek vermek aslında o ülkelerin de menfaatinedir. Umarım bu gerçeği kendileri de en kısa zamanda görürler" diye cevap verdi.

"ADİL ÖKSÜZ’ÜN BEN ENİNDE SONUNDA ADALETİN ÖNÜNE ÇIKARTILACAĞINDAN EMİNİM”
Darbe girişiminin kilit isimlerinden Adil Öksüz’ün hala neden yakalanamadığı ile ilgili de Kalın, "Bu kişinin darbenin kilit isimlerinden biri olduğu konusunda en ufak bir tereddüt yok. Şu ana kadar çıkan bilgiler, belgeler, görüntüler, bağlantılar, verilen ifadeler de zaten bunu teyit ediyor. Şu anda çok kapsamlı bir arama çalışması devam ediyor. Ben eninde sonunda adaletin önüne çıkartılacağından eminim. Bununla ilgili güvenlik birimlerimiz, istihbarat birimlerimiz, dış misyonlarımız, diplomatik kanallarımız hepsi alarme olmuş, harekete geçmiş durumdalar. Bununla ilgili kapsamlı çalışmayı da yürütmektedirler. Tabii onun gibi başka bu işin içinde olan isimler vesaireler de çıkabilir Bunlar da en kısa sürede derdest edilmek suretiyle adaletin önüne çıkarılacak. Böylece milletimiz ve dünyada bu terör örgütünün, bu kült hareketin gerçek yüzünü bu vesileyle görmüş olacaklar" şeklinde konuştu.
(İHA)