Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "14 yıldır bizimle yol yürüyen hiçbir uluslararası yatırımcı bu ülkede kaybetmemiştir. Sürekli kazanmış ve kazanacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek Düzeyli Ekonomi Toplantısında konuştu. 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin ertesi günü hayatın normal akışında devam ettiğini belirten Erdoğan, "Darbe girişiminin ardından yaşanan sınırlı bir dalgalanma dışında ekonomik göstergeler hızlı bir toparlanmaya ve normalleşmeye işaret ediyor. Dolar yeniden 3 liranın altına indi. Borsa yükselişte, diğer verilerde toparlanmayı ve yeniden olumlu yönde yükselişi teyit ediyor. Merkez Bankasındaki döviz rezervi 125 milyar doların üzerine çıkarak artmıştır. İşsizlik ve faiz oranları yüzde 10’un altında seyir etmeyi sürdürüyor. Yılın ilk çeyreğindeki yüzde 4’lük büyüme oranımızı yıl sonuna kadar koruyacağımıza inanıyorum. Eskiden olağanüstü hal ilan ettiğinizde marketler ve bakkallar boşaltılırdı. Herkes evinde stoklamaya giderdi. Ama şimdi tam aksine millet evine değil evinden meydanlara koştu" diye konuştu.

"14 YILDIR BİZİMLE YOL YÜRÜYEN HİÇBİR ULUSLARARASI YATIRIMCI BU ÜLKEDE KAYBETMEMİŞTİR"
Türkiye’de inşası devam eden projeler hakkında bilgi veren Erdoğan, "Milletimiz darbecilerin üzerine hücum ederek istikbaline ve istiklaline sahip çıktı. Darbe girişimi başkadır. Ülke ve millet olarak her sorunu kendi sınırları içinde tutma kabiliyetine ve imkanına sahip olduğumuzu ortaya koyduk. Türkiye büyük hedefleri olan, bu hedeflere ulaşmak için ciddi potansiyeli olan bir ülkedir. Yürütmekte olduğumuz hazırlıklarını yaptığımız projelerle potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçinmenin çabası içindeyiz. Buradaki pek çok arkadaşımız Türkiye’nin son 14 yılının yakın şahididir. Türkiye 14 yılda pek çok engelle karşılaşmasına, pek çok saldırıya, provokasyona maruz kalmasına rağmen asıl hedeflerinden vazgeçmemiştir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü durdu mu? Havalimanlarının inşaatları aynen devam ediyor. Durmak yok yola devam ediyoruz. 26 Ağustos’ta Yavuz Selim Köprümüzü açıyoruz. Süratle Avrasya Tüneli 20 Aralık’ta açılacak şekilde inşaatı devam ediyor. Kanal İstanbul’un ihalesi yapılacak ve bir diğer taraftan da Çanakkale Köprüsünün ihalesi yapılacak. Bu bir kararlılığın, istikrarın ifadesidir. Bütün bunları yaparken mali disiplinden, istikrardan asla taviz vermedik. 14 yıldır bizimle yol yürüyen hiçbir uluslararası yatırımcı bu ülkede kaybetmemiştir. Sürekli kazanmış ve kazanacaktır" açıklamasında bulundu.

"TSK’NIN YENİDEN YAPILANMASI SÜRECİNİ BAŞLATTIK VE BUNA İHTİYACIMIZ VARDI"
15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından Milli Güvenlik Kurulu, Bakanlar Kurulu ve diğer tüm toplantılarda ekonomiyi asla gündemlerinden düşürmediklerini söyleyen Erdoğan, açıklamalarına şöyle devam etti:
"2 şeyi gerçekleştirmek zorundayız. İlan ettiğimiz bu OHAL ile devletin işleyişini hızlandırmak, bunu hızlandırırken de devletin yeniden yapılanması sürecini başlattık. TSK’nın yeniden yapılanması sürecini başlattık. Buna ihtiyacımız vardı. Eğer bu adımı atmayacak olsak bu Fetöcüler metöcüler TSK’yı işgal eder ve ondan sonra da kalkar milletin vergileriyle, milletin verdiği paralarla aldığı uçakları, topları milletine doğrultur. Bu adımı atmak zorundayız. Hala bunda tereddüt edenleri görünce üzülmemek mümkün değil. Bu adımı atacağız ki bu ülke bir daha böyle olayları yaşamasın. TBMM’de bekleyen Ekonomik Reform Paketlerinin süratle yasalaştırılması konusunda arkadaşlarımız ile hemfikiriz. Darbe girişimi ile ilgili süreçler Kanun Hükmünde Kararnameler ile yürütüldüğü için meclis gündeminin tıkanması, Ekonomik Reform Paketlerinin ötelenmesi söz konusu değildir. Türkiye bu süreçte demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere, hukuka olan bağlılığını, hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde ispat etmiştir. Atılan her adım Anayasa ve yasalara uygun olarak gerçekleştirilmiştir. OHAL uygulamalarına dayanarak ekonominin işleyişine en küçük bir müdahale edilmemiştir ve edilmeyecektir."

"ASLA ATTIĞIMIZ ADIMLARDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ"
OHAL uygulamasının tamamen AB prosedürlerine uygun olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları dedi:
"Biz şuan da 3 aylık bir OHAL ilan ettik ve hemen birileri ’olur mu, darbeye karşı taktir ediyoruz ama gelişmelerden endişeliyiz’ diyor. Doğu Almanya ve Batı Almanya o süreci bir incelesinler. Acaba ne kadar kişi açığa alınmış, ne kadar kişi içeri alınmış. Şuan da bize nasihat eden Almanlar bunu gayet iyi görürler diye düşünüyorum. Batının neler yaptığını bu konularda çok iyi biliyoruz. Biz darbe girişimi gibi çok daha ağır bir saldırıya maruz kalmamıza rağmen pek çok alanda AB’de geçerli OHAL’den daha yumuşak bir uygulama içindeyiz. Fransa 3+3+6 yani bir yıl OHAL kararı aldı. Benim ülkemde darbe oluyor darbe. Demokrasi ile yönetilen bir ülkede darbe var, 238 şehidim var, 2 bin 200’e yakın yaralım var ve sen kalkıyorsun ’endişeliyiz’ diyorsun. Bunun faillerine sen nasıl kalkarsın da hala şefkat elini uzatırsın. Asla attığımız adımlardan taviz vermeyeceğiz. Eğer bu katillere, bu darbenin faillerine acımaya kalkarsak acınacak hale geliriz. Ülkemin huzuru ve refahı için bu sokaklarda milyonlarca kişinin iniş sebeplerini ortadan kaldırmak için adımlarımızı kararlı bir şekilde atacağız. Her kim ki; yaşanan sıkıntılara bakarak Türkiye’yi kendi iç meseleleri ile uğraşan, küresel gündemden kopmuş bir ülke olarak görüyorsa yanıldığını, hatalı analiz yaptığını bilmelidir. Diyorlar ki; ABD’de yaşayan FETÖ denilen zat, bu işin başında mıdır, faili midir? Bunu bilmiyoruz diyecek kadar ne yazık ki dünyadan bir haber olanlar var. Bütün deliller ortada. Daha önce bu konuda gönderdiğimiz bilgiler var. MGK’lar ülkelerin en üst güvenlikte önemli kuruludur. Bunlar Amerikaya’da gönderildi ve ben de bu konuları bizzat konuştum. Bizden bunca teröristleri istediniz. İstediğiniz bu teröristler için biz sizden belge istemedik. Biz nasıl bir stratejik ortağız ki; ben sizden ülkem adına, milli güvenlik strateji belgesi içerisine girmiş böyle birisini istiyorum ve siz onu ülkenizde saklamaya, barındırmaya devam ediyorsunuz."

"EN ÖNEMLİ MADDİ KAYNAKLARI AMERİKA’DA"
FETÖ’nün en önemli maddi kaynağının Amerika’da olduğunu sözlerine ekleyen Erdoğan, "Carter School’lar ile yılda 200-300 milyon dolar sadece o okullardan elde ettiği gelirleri var bunların. Bunları görmeyecek kadar siyasetten uzak yaşamak mümkün mü? Amerika’nın parlamentosunda parayla destekledikleri kişileri bildirdik kendilerine. Daha ne olacaktı. Bize aynen söyledikleri şey şu: ’Parayı geri iade etmeye başladık.’ Bunları yaşayan insanım. İngiltere parlamentosunda birisinin de bunlardan ne kadar para aldığı bugün medyada falan var. Adamlar böyle çalışıyor. Bizim dilimizde bu siyaseti satın alma operasyonudur. Bu adamlar bunu yapıyor. Bunları önlerine koyduğunuz zaman hemen savunma haklılık psikolojisi içerisinde bunu böyle yerine getirmenin gayreti içerisine giriyorlar" diye konuştu.
(İHA)