Turk Dünyası Müh. Mim. Birligi Trabzon Şube Başkan Yardımcısı Prof Dr Ahmet Can Altınışık’tan açıklama geldi. 


Depremin dünyanın en yıkıcı doğal afetlerinden biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Altınışık, “Deprem, dünyanın en yıkıcı doğal afetlerinden biri olup, sel, heyelan, çığ, fırtına ve volkanik patlamalar gibi çevresel faktörlere bağlı olarak ani gelişen afetler arasında yer almaktadır. Ancak, depremi diğer afetlerden ayıran temel özellik, yer kabuğu içinde meydana gelen kırılmalar sonucu oluşan titreşimler ve dalgalar ile yeryüzüne ulaşmasıdır.

Depremi önceden engellemek mümkün değildir. Ancak, alınacak önlemlerle zararlarını en aza indirmek ve deprem sonrası müdahaleleri etkin bir şekilde gerçekleştirmek mümkündür. Bu kapsamda, bireylerin, kamu kurumlarının ve ilgili tüm paydaşların sorumluluk alması hayati önem taşımaktadır.

Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alan bir deprem ülkesidir. Son 100 yıl içinde ülkemizde meydana gelen 7 ve üzeri büyüklükteki depremler incelendiğinde, toplam 116.765 vatandaşımızın hayatını kaybettiği,

1.037.108 binanın ise yıkıldığı ya da ağır ve orta hasar aldığı görülmektedir. En son yaşadığımız Kahramanmaraş depremleri, yalnızca bir ilçemizin nüfusuna eş değer can kaybına sebep olmuştur. Bu veriler, Türkiye’nin büyük depremlerle karşı karşıya kaldığını ve önlem almanın zorunluluk olduğunu açıkça göstermektedir.

Bu doğrultuda, gelecekte yaşanabilecek can ve mal kayıplarını önlemek amacıyla aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir:
1. Mevcut Yapı Stoku Durumu Önceden Belirlenmelidir:
✓ Ülkemizde mevcut yapı stoğunun deprem dayanıklılığı açısından kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
✓ Riskli yapıların tespit edilerek gerekli güçlendirme çalışmalarının yapılması hayati önem taşımaktadır.
✓ Kentsel dönüşüm projeleri, bilimsel ve teknik veriler ışığında planlanarak, güvenli yaşam alanları oluşturulmalıdır.
2. Depreme Dayanıklı Yapılar İnşa Edilmelidir:
✓ Zemin etüdü yapılmış,
✓ Bilimsel ve teknik esaslara uygun olarak projelendirilmiş,
✓ Sahada doğru ve eksiksiz uygulanmış binalar inşa edilmelidir.
3. Afet Sonrası Hazırlıklar Güçlendirilmelidir:
✓ Deprem sonrası hızlı hasar tespit çalışmaları yapılmalı,
✓ Afet bölgesine en kısa sürede ulaşarak ihtiyaç sahiplerine destek sağlanmalıdır.
4. Teknolojik Çözümler Etkin Kullanılmalıdır:
✓ Yapı sağlığı izleme sistemleri ile binaların dayanıklılığı sürekli takip edilmelidir.
✓ Deprem sonrası hızlı müdahale için yapay zeka destekli analizler ve robotik sistemler devreye alınmalıdır.
✓ Akıllı sensörler ve veri analitiği ile yapıların durumu düzenli olarak gözlemlenmeli, riskli yapılar önceden belirlenmelidir.

Deprem, kaçınılmaz bir gerçek olsa da can ve mal kaybını en aza indirmek mümkündür. Bilinçli bir toplum olarak, yapı güvenliğini ön planda tutmalı, afet yönetim süreçlerini güçlendirmeli ve teknolojik yenilikleri benimsemeliyiz.

Deprem Haftası vesilesiyle tüm vatandaşlarımızı bilinçlenmeye, yapı güvenliği konusunda duyarlı olmaya, teknolojik çözümleri benimsemeye ve afet hazırlıklarını gözden geçirmeye davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, bilinçsiz yapılaşma ve yetersiz önlemler felakete yol açmaktadır” ifadelerini kullandı. 
 

Kaynak: 61SAAT HABER SERVİSİ