Bakan Yazıcı yaptığı yazılı açıklamada, 9 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul’da tüketicilerin yoğun olarak alışveriş yaptıkları satış noktalarında bebek ürünleriyle ilgili olarak denetimler yapıldığını, denetimlerde başta mama önlükleri, alıştırma külotları, banyo malzemeleri, yatak çarşafları, alt değiştirme minderleri olmak üzere bin 500 civarında ürünün incelendiğini kaydetti. Yazıcı, "Riskli görülen 13 farklı markaya ait üründen numune alınarak teste tabii tutulmuştur. Mama önlüğü, alt değiştirme minderi ve alıştırma külotlarından oluşan 4 farklı markanın 500 ürününde izin verilen limitlerin üzerinde fitalat maddesi tespit edilmiş olup, söz konusu ürünlerin piyasadan toplatılması ve bertarafı ile ilgili idari işlemlere başlanmıştır. Bakanlığımız piyasa gözetimi faaliyetleri bununla sınırlı olmayıp, yılbaşından bu yana çocuk ürünlerinde, taşıdıkları kimyasal ve fiziksel riskler açısından denetimler yapılmaktadır" dedi.

Bakanlığın Şubat ayında, çocuk giysilerinde ciddi boğulma riski oluşturan, boyun kordon ve bağcıkları yönünden de denetimler yaptığını aktaran Yazıcı, denetimlerde 471 adet çocuk giysisinden 66 adedinin güvensiz bulunduğunu ifade etti. Yazıcı, açıklamalarına şöyle devam etti: "Mart ayında 0-3 yaş bebek ayakkabıları ve bebek giysilerinde kimyasal riskler yönünden denetim yapılmış, 17 farklı marka ayakkabının 6 modelinde, 10 farklı bebek giysisinin ise 4 modelinde limitlerin üzerinde fitalat tespit edilmiştir. Nisan ayında 3-12 yaş çocuk ayakkabılarında kimyasal riskler incelenmiş, 36 ayakkabı azo boyar ve fitalat testlerinden geçirilmiş ve güvenli oldukları tespit edilmiştir. Yine Nisan ayında tekerlekli çocuk arabaları ve yürüteçler denetlenmiştir. 150 adet çocuk arabasının tamamının güvenli olduğu, 62 adet yürüteçten 1 tanesinin ise güvensiz olduğu tespit edilmiştir. Nisan ayında ayrıca, çocuklar için risk oluşturabilecek yiyecek taklidi ürünlerle ilgili olarak denetimler yapılmış, 105 farklı ürün incelenmiştir. Saydığımız denetimlerde mevzuata aykırı bulunan ürünlerle ilgili olarak üretici veya ithalatçıları ile temasa geçilerek, gerekli önlemlerin alınması sağlanmaktadır."

Mayıs ayında ise bebek karyolaları ve beşikler ile ilgili Türkiye'nin çeşitli yerlerinde denetimlerin devam ettiğini bildiren Yazıcı, "Bakanlığımızın kurulduğu 2011 yılı Haziran ayından bu yana, piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerimiz aralıksız devam etmekte olup, her sene farklı sektörler seçilerek odaklanmış denetimler yapılmakta, söz konusu sektördeki yıllar içindeki iyileşme takip edilmektedir. 2011 yılı; Piyasa Gözetim Denetimi alanında birçok yeniliği başlattığımız bir yıl oldu. Örneğin, ilk defa 2011 yılında tüketici ürünlerinin denetimini gerçekleştirdik. Özellikle çocuklarımız için ciddi sağlık riski oluşturan tehlikeli kimyasallara yönelik denetimler yaptık. 2 Nisan 2011’de Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliği yayınladık. Bu tebliğ ile tekstil, hazır giyim, kırtasiye ve çocuk bakım ürünlerinde bulunan azo boyarlar ve fitalatlar gibi tehlikeli kimyasalların kullanımına kısıtlamalar getirdik. Bu bağlamda, 2011 ve 2012 yıllarında kırtasiye, okul kıyafetleri ve çocuk giysilerine ağırlık verilmiş ve söz konusu sektörlerde toplamda 2011 yılında 44 bin adet, 2012 yılında ise 27 bin adet ürün denetlenmiştir. Kırtasiye sektöründe iki yıl sonunda uygunsuzluk oranı yüzde 54'ten yüzde 24'lere gerilemiştir.

Bu yıl özellikle gözetim altına aldığımız sektör bebek bakım ve banyo gereçleridir. Okulların kapanmakta olduğu ve yaz mevsimine girdiğimiz bu dönemde ise tüketicilerin ihtiyaç duyacağı ve yoğun olarak kullanacağı yüzme giysileri, yüzme yardımcıları, bisikletler ve bebek mobilyalarının denetimine ağırlık verilecektir. Bu yıl sonuna kadar gümrük ve ticaret denetmenlerimizin de göreve başlaması ile geçmiş yıllara nazaran daha etkili denetimler yapmayı ve sonuç almayı planlıyoruz. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak amacımız; halkımızın hem ekonomik menfaatlerini, hem de sağlık ve güvenliğini korumaktır. Her zaman söylediğimiz gibi politikamız, güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans, amacımız ise sadece güvenli ürünlerin dolaştığı bir piyasa oluşturmaktır. Tek bir güvensiz ürünün dahi piyasada bulunmasını kabul edilemez bir durum olarak görüyoruz. Bu hedefe ulaşmak için hem tüketici, hem de üretici örgütleri ile işbirliği halinde çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.