İstanbul Aile Hekimliği Derneği tarafından bu yıl 8. Ulusal İSTAHED Aile Hekimliği Kongresi gerçekleştirildi. Pandemi dolayısı ile uzun zaman sonra yüz yüze gerçekleştirilen kongreye 500’ü aşkın katılımcı katıldı.

Katılımcılara bilimsel olarak dolu dolu bir kongre hazırlandı. Kongrenin bilimsel sekreterliğini yapan Dr. Hüseyin Acar, basın toplantısında yaptığı konuşmada, çocuk felci, tetanoz gibi hastalıkların, aşı sayesinde ortadan kalktığını belirterek, salgından da korunmak için aşı çağrısında bulundu. Salgın nedeniyle iki yılın ardından yüz yüze kongre düzenlemekten mutluluk duyduklarını belirten Acar, aile hekimliği çalışanlarının aşılama sürecinde insanüstü bir çaba sarf ettiğini söyledi.

“Suçiçeği, kabakulak ve kızamıkçık vaka görülme sıklıkları azalmıştır”

Acar yaptığı açıklamada, “Türkiye’de sağlık çalışanları olarak özverili ve kapsayıcı aşılama çalışmalarımız sayesinde aşı ile önlenebilir hastalıklardan hepatit A, hepatit B, boğmaca, bakteri kaynaklı pnömoniler, menenjit tabloları, sepsis durumları önceki yıllara kıyasla sayıca oldukça geriledi. Suçiçeği, kabakulak ve kızamıkçık vaka görülme sıklıkları azalmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bağışıklama hizmetlerini, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi açısından en değerli ve toplum sağlığı yararına yapılabilecek en olumlu müdahale olduğunu söylemektedir. Yani koruyucu hekimliğin en temelinde aşı var” sözlerine yer verdi.

“Çocuk felci aşı sayesinde Türkiye’de ortadan kalktı”

Acar konuşmasının devamında, “Aile hekimliğinde çocukluk çağı aşılamaları, erişkin aşılamaları ve risk gruplarının aşılamaları ve COVID-19 Hastalığına yönelik aşılamalar yapılmaktadır. Türkiye’de aşılamanın geçmişine hızlıca bakacak olursak 1930’lardan bugüne çiçek, difteri, boğmaca, verem, kızamık, çocuk felci hastalıklarıyla savaşta büyük kazanımlar elde edildi. Çocuk felci aşı sayesinde Türkiye’de ortadan kalktı, anneleri ve yenidoğan bebeğini etkileyen maternal ve neonatal tetanoz 2009 yılında ortadan kalktı. 2004 yılından beri sadece bir difteri vakası görüldü ülkemizde. Kızamık vakaları 2001’de 30 binin üzerindeyken son 10 yılda aile hekimlerinin etkin çocuk aşılamalarıyla yıllık vaka sayıları oldukça düşürüldüğünü de gördük. 2017 yılına kadar yüzde 98 aşılama oranlarına varıldı. Ancak son birkaç yılda kızamıkta aşılama oranlarının toplumda yüzde 2 birim düşmesi bile vaka sayılarını kolayca yükseltti. Bu aşının önemini de gösteren üzücü bir istatistik olarak ifade edilebilir” dedi.