Göz Uzmanı Op. Dr. Emre Ersoy, “Çocuklarda gözün renkli kısmı büyük görünüyorsa, iki göz arasında büyüklük farkı varsa, sulanma, ışığa bakamama varsa dikkat. Mutlaka göz doktoru muayenesi gerekir" dedi.
13 Ekim Dünya Görme Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Edirne Sultan 1.Murat Devlet Hastanesi Göz Uzmanı Op. Dr. Emre Ersoy, "Göz problemleri doğumdan, yaşam sonuna kadar yaşamamızın her anında ortaya çıkabilir ve bizleri körlükle sonuçlanabilecek acı bir gerçekle yüz yüze bırakabilir. Erken teşhis ve tedavi ile ve sık kontrollerle birçok hastada ciddi görme kayıplarının engellenebileceğini unutmamalıyız" dedi.

YENİDOĞAN GÖZ MUAYENESİNİN ÖNEMİ
Ersoy, göz muayenesinin özellikle yenidoğan bebeklerdeki önemine değinerek, "Özellikle zamanından önce doğan bebeklerde karşılaşabileceğimiz prematüre retinopatisi, yenidoğan göz enfeksiyonu, doğumsal göz tansiyonu ve doğumsal katarakt yaşama merhaba derken bizleri ve aileleri şaşırtıp üzebilir" ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARDA GÖZ MUAYENESİNİN ÖNEMİ
Gözle ilgili yaşanabilecek her türlü sorunda mutlaka göz doktoruna başvurulması gerektiğini belirten Ersoy, "Çocuklarda gözün renkli kısmı büyük görünüyorsa, iki göz arasında büyüklük farkı varsa, sulanma, ışığa bakamama, bir veya iki gözde matlık (fotoğraflarda çocuğunuzun gözü beyaz çıkıyorsa) göz kayması varsa dikkat. Bunlar ilk belirtiler olabilir. Mutlaka göz doktoru muayenesi gerekir" şeklinde konuştu.

"ACİL HEKİME BAŞVURUN"
Ersoy, kesici, delici, göz kapağı şekli bozuklukları gibi vakalarda acil hekime başvurulması gerekildiğini hatırlatarak, "Her yaşta karşılaşılabileceğimiz kesici, delici travmalar, göz kapağı şekil bozuklukları, yüz felci, kimyasal yanıklar, iz bırakan enfeksiyonlar, gözün saydam tabakasında tahribata ve ileri dönemde de körlüklere neden olmaktadır. Bu nedenle vakit geçirmeden göz muayenesi gerekir" dedi.

KRONİK HASTALIKLARA DİKKAT
İleri yaşlarda karşılaşabilinecek şeker hastalığı, retina hastalıkları, glokom hastalığı (göz tansiyonu yüksekliği) ileri ve geç kalınmış kataraktların körlüklere yol açabileceğine değinen Ersoy, "Şeker hastalıkları kontrol altında olmayan hastalar daha yüksek risk altındadır. Şeker hastalığı 20-65 yaş arasındaki insanlarda görülen en sık körlük nedenidir. Ayrıca hamilelik, hipertansiyon, böbrek hastalığı ve anemi varlığı şeker hastalarında göz tutulumunu kötü yönde etkileyebilmektedir. Retinada görme merkezinde (sarı noktada) ödem, kanama odakları ve yeni damarlanmalar oluşabilir. Daha sonra bu yeni damarlar göz içi kanamasına ve retina dekolmanına yol açabilirler. Bütün bu hastalıklar ve komplikasyonları tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilmektedir" ifadelerini kullandı.
(İHA)