ZONGULDAK (AA) - FERDİ AKILLI - Ankara'da yaklaşık 1 ay önce alt dudağı yarık ve dili yapışık doğan İsmail bebek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde gerçekleştirilen ameliyatla sağlığına kavuştu.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerarahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Serel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bebeğin birkaç haftalık olması nedeniyle durumunun aciliyet taşımadığını düşündüklerini söyledi. 

Bebek geliştikçe emme sorununun arttığına dikkati çeken Serel, "Bu da sadece beslenme sorununa değil, emme sırasında morarmaya da neden olmaya başladı. Bunun üzerine aileyle konuşarak ameliyat kararı alındı. Genelde yarıklar üst dudakta görülür. Bu bebekte ise alt dudakta. O nedenle bu tür yarıklar tıp literatüründe 'nadir yüz yarıkları' olarak geçer" ifadesini kullandı.

Doç. Dr. Serel, İsmail bebeğin alt dudağının yarık ve dilinin yapışık doğduğunu ancak dışarıdan görülmeyen sorunların daha ciddi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Ağzımızın etrafında halka şeklinde bir kas var. Bu kas alt tarafta ayrık. Yarığın kenarlarına yapışmış durumda. Bu nedenle de bebek emme fonksiyonunu yerine getiremiyor. Ayrıca bu kas onarılmazsa ileride konuşma, çiğneme işlevleri de bozuk olacaktı. Alt dudağın normal görünümde olmamasının getireceği psikolojik sorunlar da son derece önemli. Bir de tabii tüm bunlara ek çok önemli bir sorun daha vardı. Bu da 'alt çene kemiği' dediğimiz mandibulanın ortadan ayrık, iki parça halinde olması."

- "İsmail bebekte görülen, nadir yüz yarıklarından"

Savaş Serel, ameliyatta çözmeleri gereken 5 temel sorunun bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bunlar, alt dudağa yapışık dilin ayrılması, alt dudaktaki yarığın onarılması, ileride dişlerin çıkacağı alveoler, 'ark' denen mukoza kabartısının bütünlüğünün oluşturulması, ağız içinde 'mukoza' dediğimiz örtücü tabakanın yeniden oluşturulması ve çene kemiğinin orta hatta birleştirilmesiydi. Ameliyatla ilgili ilk zorluğumuz bebeğin çok küçük olmasından dolayı tüm anatomik yapıların da çok küçük olmasıydı. Bu yüzden ameliyatın planlamadan son dikişine kadar tüm aşamaları ameliyat mikroskobu altında yapıldı. Bir diğer zorluk bu kadar küçük bir bebeğin anestezi almasıydı çünkü ameliyatı ortalama 4 saat kadar sürdü. Yine çok önemli bir sorun alt çene kemiğine müdahale ederken diş köklerine zarar verilmemesiydi. Bunların yerini bebek çok küçük olduğu için henüz belirleme imkanı yoktu."

İsmail bebekte görülen olayın nadir yüz yarıklarından biri olduğunu vurgulayan Serel, "Bu konuda yeterli birikim olmaması nedeniyle standardize ameliyat yöntemi yok. Onun için hastanın sorunlarına göre deneyiminiz ve bilginiz ışığında tedaviyi oluşturmanız gerekiyor. Bu hastamızı diğer nadir yüz yarıklarından ayıran farklı özellik ise literatürü ve kitapları gözden geçirdiğimizde çene kemiğine müdahale için daha ileri yaşlar beklenirken, İsmail'de 26 günlükken çene kemiği onarımı da yapıldı" ifadesini kullandı.

Doç. Dr. Serel, amelitın ardından bebeğin sağlığına kavuştuğunu belirterek, "Ameliyattan 4 gün sonra annesini emmeye başladı. Sağlık durumu gayet iyi. İleride herhangi bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyoruz" dedi.

Baba Mehmet Höçük de, çocuğunun 2 kilo 500 gram olarak Ankara'da dünyaya geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Çocuğum doğduktan sonra bize nadir görülen yüz yarığı olduğu söylendi. Oğlum 4 günlükken hastanelere müracaat ettik ama çocuğumu ameliyat etmek istemediler. Müracaat ettiğimiz bir hastaneden bizi Savaş Serel hocamıza yönlendirdiler. Hocamızla görüştüğümde bebeğimizin bir aylık olmasının ardından ameliyat edebileceğini söyledi. Çocuğum geliştikçe bazı sıkıntılar ortaya çıktı. Bu sıkıntılardan sonra ameliyat kararı aldık. Ameliyatla çocuğumdaki nadir görülen yüz yarığı, çene kemikleri birleştirilerek ve alt dudağına yapışık dili ayrıldı. Şimdi çocuğumun durumu çok iyi. Ameliyatı gerçekleştiren hocalarımıza ve hastane personeline teşekkür ediyorum."