Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. İrfan Serdar Arda, sünnetin genellikle küçük yaşlarda yapıldığını ve ülkemizde geleneksel olarak yapılan bir ‘cerrahi işlem’ olduğuna dikkat çekerek “Sünnet derisi darlığı (fimozis) ve sık idrar yolu enfeksiyonu geçirme gibi sünnet yapılmasını gerektiren nedenlerin dışında isteğe bağlı olarak genellikle küçük yaşlarda yapılmaktadır. Basit bir abse açma ya da dikiş atmadan büyük bir ameliyata dek çocuklarda yapılacak tüm cerrahi işlemler mutlaka bir Çocuk Cerrahı tarafından yapılmalıdır. Sünnet cerrahi bir işlemdir. Sünnet işlemi sırasında ya da sonrasında ortaya çıkabilecek sorunlar (komplikasyonlar) çocuğu tüm yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyebilir. Sünnetin, Çocuk Cerrahları tarafından cerrahi ilkelere uygun bir şekilde yapılması bu sorunların oluşması riskini en aza indirecektir" dedi.

SÜNNET NE ZAMAN YAPILMALIDIR?
Sünnetin ne zaman yapılması gerektiğine ilişkin değişik görüş ve yaklaşımlar bulunduğunu belirten Dr. Arda, "Geleneksel olarak sünnetin yaygın olarak yapıldığı dünyanın değişik bölgelerinde, yenidoğan döneminden ergenlik (adölesan) çağına dek hemen her yaş grubunda sünnetin yapıldığını görmekteyiz. Eğer, engelleyici tıbbi bir neden yok ise (doğuştan penis anormallikleri, başka doğumsal hastalıklar) sünnet her yaşta yapılabilir. Temel iki ilke, sünneti yapacak kişinin bir Çocuk Cerrahı olması ve çocuğun sünnete en uygun biçimde hazırlanmasıdır" diye konuştu.
Yenidoğan döneminde, yani yaşamın ilk dört haftasında, sağlıklı bir erkek bebeğin sünnet edilmesinde herhangi bir sakınca olmadığını belirten Dr. İrfan Serdar Arda "Ancak, bu dönemde sünnet mutlaka deneyimli bir Çocuk Cerrahı tarafından yapılmalıdır. Yenidoğan döneminde sünnet derisi penise yapışıktır (fizyolojik –doğal- fimozis). Sünnet işlemi sırasında bu yapışıklığın çok nazik bir şekilde açılması gereklidir. Bu işlem deneyimsiz kişiler tarafından yapıldığında kanama ve idrar yolu (üretra) zedelenmesi gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Eğer deri yeterli bir şekilde sıyrılmazsa fazla kalan deri ileride yeniden bir sünnet işleminin yapılmasını gerektirebilir. Yaşamın ilk günlerinde bebeklerin ağrı duymadıkları şeklinde yaygın bir görüş vardır. Son yıllarda yapılan araştırmalar bebeklerin de (bizler gibi olmasa da) ağrı duyduklarını göstermiştir. Bu nedenle, yenidoğan döneminde yapılan sünnetlerde de uygun dozda anestezi ve ağrı kesici (analjezi) uygulanmalıdır" şeklinde konuştu

“SÜNNET ÖNCESİ MUTLAKA PENİSİN FİZİKSEL İNCELEMESİ YAPILMALI”
Sünnet öncesi mutlaka penisin fiziksel incelemesi yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Arda, "Kimi zaman sünnet için hazırlıkların yapılıp ‘sünnet masasından çocuğun kaldırıldığı’ durumlarla karşılaşılabilmektedir. Bunun en önemli nedeni penis yapısındaki anormalliklerdir. Bu hastalarda yapılacak girişim basit bir sünnet işleminin ötesine geçer ve ayrıntılı bir cerrahi işlem gerektirebilir. Bu nedenle, sünnet öncesinde mutlaka “penisin fiziksel incelemesi” yapılmalıdır. Bazı doğumsal anormalliklerde (idrar deliğinin yerinde olmaması/peygamber sünneti –hipospadyas-, gömük penis, peniste eğrilik) standart sünnet yönteminin uygulanması sakıncalıdır. Bu nedenle, sünnet öncesi inceleme tam olarak yapılmalı, bir sorun saptanırsa aile ile görüşülerek yapılması gerekli cerrahi işlem anlatılmalıdır" ifadelerini kullandı.


“SÜNNET OLMA ADAYI ÇOCUĞA YAPILACAK İŞLEM ANLAYACAĞI BİR ŞEKİLDE ANLATILMALI”
Sünnet olacak çocuğa yapılacak işlemin anlayacağı bir şekilde anlatılması gerektiğine işaret eden Dr. Arda, şunları söyledi.
"Kimi aileler hekime geldiklerinde çocuğun yapılacak işlem hakkında bilgisinin olmadığını söylerler. Hatta, bazen çocuk ‘fotoğraf çekimi yapılacak’ gibi sözlerle kandırılmaya çalışılır. Bu yaklaşım kesinlikle yanlıştır. Biz erişkinler nasıl yapılacak her işlem hakkında bilgi sahibi olmayı hak olarak görmekteysek, aynı hakkın çocuk için de geçerli olduğunu kabul etmeliyiz. Şurası kesindir ki, çocuklar yapılacak işlem hakkında bilgilendirildiklerinde ameliyat sonrası dönem her zaman daha rahat geçmektedir. Sünnet olma adayı çocuğa yapılacak işlem anlayacağı bir şekilde anlatılmalıdır. Konuşmanın, sünnet işlemini gerçekleştirecek hekim tarafından yapılması en uygun yaklaşımdır. Bu konuşma sırasında uygulanacak anestezi türü, yapılacak işlem ve sonrasında çocuğun yapması gerekenler belirtilmelidir. Kuşkusuz yukarıda anlatılan hazırlıklar, yapılacak işlemin bilincinde olan çocuklar için geçerlidir. Henüz küçük olan çocuklarda ise dikkat edilmesi gereken en önemli konu, can acıtıcı işlemlerden olabildiğince uzak durulması gerekliliğidir. Bu çocuklarda ameliyat öncesi kan sayımı için kan örneği alınırken bile çok özenli davranılmalı, kan alma işlemi kesinlikle konusunda deneyimli hemşire ya da hekimler tarafından yapılmalıdır. Küçük çocuklarda en önemli endişe (ankisyete) nedeni ağrıdır. Bu nedenle ağrı duymasına neden olacak işlemlerden olabildiğince kaçınılmalıdır. Çocuk kadar anne ve babanın da sünnete hazır olması (!) gereklidir. Anne ya da babada varolan endişelerin kesinlikle çocuğa yansıtılmamasına özen gösterilmelidir. Çocuklarının acı çekeceği korkusu ve duydukları heyecan çocuğun endişesinin daha da artmasına neden olabilir. Bu nedenle, anne ve baba sünnet öncesinde sakin olmalıdır."