Türkiye’de 2017 yılında ilk kez çok merkezli ve riskli yaş grubu çocuklarda yapılan araştırmaya göre, her 100 çocuktan 3‘ünde skolyoz (omurga eğriliği) görülüyor. Ayrıca bu araştırma sırasında çocukların yüzde 95’inde skolyoz olduğunun ne çocuk ne de ailesi tarafından fark edilmediği tespit edildi. Günümüzde telefon ve bilgisayar teknolojisi bu yaş grubunda sık kullanıldığından aileler bu tür farklılıkları normal bularak, basit bir duruş bozukluğu olarak algılıyor.

Haziranın son haftasında “Skolyoz Farkındalık Ayı” olarak tüm dünyada hastalığa dikkat çekmek için farklı aktiviteler organize ediliyor. Skolyoz Araştırma ve Tedavi Derneği Başkanı Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz, skolyozun nedeninin tam olarak ortaya konulamadığına dikkat çekerek, "Skolyozda yüzde 80, hastada herhangi bir neden belirlenemediğinden tıpta idiyopatik skolyoz olarak isimlendirilir. Skolyoz multifaktöryel bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Yani hastalığın tam olarak nedeni ortaya konulamamış olsa da genetik, hormonal ve çevresel faktörler sorumlu tutulmaktadır. Son yıllarda ikizler üzerinde yapılan çalışmalar genetik faktörlerin daha belirleyici olduğunu göstermektedir. Kızlarda sık görülmesi, ergenlik döneminde ortaya çıkması veya eğriliğin hızlanması da bazı hormonlara dikkat çekmektedir. Aile bireylerinde skolyoz varlığında ailenin diğer üyeleri ve akrabalarında hastalığın görülme sıklığının yüzde 25 daha fazla olduğu klinik araştırma sonuçlarında ortaya konulmuştur" dedi.

Skolyozun her yaşta ortaya çıkabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Yılmaz, "Sıklıkla 10-15 yaş grubunda ve büyümenin hızlandığı dönemde görülür. Fakat yeni doğan bebeklerde ve erken çocukluk çağında da ortaya çıkar. Tüm skolyozluların yüzde 1 kadarı 9 yaş altında, doğumda veya erken çocuklukta başlamıştır. Doğuştan olan skolyozlarda omurga kemik bozuklukları, kaburga yapışıklık veya sayısal eksiklikleri, kas ve sinir hastalıkları rol oynar. Bu çocuklarda böbrek, omurilik vb dokuların başka bozuklukları da ortaya çıkabilir. Erken başlayan skolyozlarda ayrıntılı bir değerlendirme yapılmalıdır. 10 yaş sonrası ortaya çıkan skolyoz genellikle kızlarda sık ve ilerleyici olup altta yatan bir kemik anomalisi söz konusu değildir" dedi.

Skolyozun erken belirtileri

Yılmaz, skolyozun erken belirtilerine dikkat çekerek, "Skolyoz omurganın sağa veya sola dönmesidir bu durum çocuklarda kaburgaları da etkiler ve göğüs kafesi ve hatta kalçayı orta hattan çevirir yani skolyoz üç boyutlu bir deformitedir. Bu nedenle hem omurga hem de kalça ve göğüs kafesinde bazı değişikliklere ve normalden sapmalara neden olur. Çocukların sırtından bakıldığında omurların düz bir hatta olmadığı, dirsek ve bel mesafesinde eşitsizlik olduğu, kürek kemiklerinin simetrik ve eşit durmadığı görülür. Ayrıca öne eğilmede dönen omurların neden olduğu bir omurga yükseltisi sırtta görülebilir. Kalça bir tarafa kayabilir. Bebeklerde ise eğrilik zor anlaşılır bu nedenle bebeğin omurlarının elle çıkıntı kısımlarının kontrolü yapılmalıdır. Skolyoz genellikle ağrısızdır ve vücutta bu deformiteler oluştuğunda geç kalınmış olabileceği unutulmamalı ve çocukların omurgası düzenli olarak aileler tarafından kontrol edilmeli ve şüphe durumunda hekime başvurulmalıdır" dedi.

Aile bireylerinden birinde skolyoz olan ailelerin daha dikkatli olması gerektiğini belirten Yılmaz, "Hızlı boy büyümesinin başladığı dönemde, göğüste gelişme ve kız çocuklarda adet başlangıç döneminde aileler mutlaka çocuklarının omurgasını soyunuk olarak kontrol etmeli ve normalden sapma söz konusu ise hekime başvurmalıdır. Çok sık yapılan bir hataya değinmek isterim. Günümüzde telefon ve bilgisayar teknolojisi bu yaş grubunda sık kullanıldığından aileler bu tür farklılıkları normal bulmakta, basit bir duruş bozukluğu olarak algılamakta ve önemsememektedir" dedi.

Yaz ayları için fırsat

Yazın skolyozu tespit etmede fırsat olduğunu belirten Yılmaz, "Kıştan çıkan çocuklar yaz aylarında daha serbest kalmakta hatta büyüyüp serpilmeleri de hızlanmaktadır. Çocuklarınızı deniz havuz nedenli daha iyi gözlemleyebilirsiniz. Mutlaka onları arkadan, önden ve yandan ayakta dururken gözlemleyin ve öne eğerek sırtta veya belde bir kabarıklık var mı diye kontrol edin. 10-15 yaş arasında sık kızlarda 11-13 yaş erkeklerde 13-15 yaş daha riskli yaşlar olarak gösterilmektedir. Ama bebeklik ve erken çocuklukta da daha az olmakla birlikte skolyoz olabileceği unutulmamalı ve çocukların rutin muayenelerinde çocuk ve aile hekimi kontrollerinde omurgalarının muayenesi de hatırlatılmalıdır" dedi.

Farklı ülkelerden yapılan araştırmalar etnik ve coğrafik bazı farklılıkları da ortaya koyuyor. Skolyoz ile ilgili farklı toplumlarda yapılan tarama sonuçları yüzde 2-16 arasında değişen sıklık olduğunu gösteriyor. Türkiye’de 2017 yılında ilk kez çok merkezli ve riskli yaş grubu çocuklarda Sağlık Bakanlığı ile birlikte bir araştırma yapıldı ve 100 çocuktan 3 ‘ünde skolyoz olduğu tespit edildi. Ayrıca bu araştırma sırasında çocukların yüzde 95’inde skolyoz olduğunun ne çocuk ne de ailesi tarafından fark edilmediği görüldü.