Bağırsak kanserinin ülkemizde en sık görülen kanser türlerinden birisi olduğunu ve her yıl 6 binin üzerindeki kişiye bağırsak kanseri teşhisi konulduğunu bildiren Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, hastalığın yaklaşık yüzde 20’sinin genetik faktörlere bağlı olarak geliştiğini belirtti. Coşkun, “Hayvansal gıdaların fazla tüketilmesi, obezite, alkol ve sigara gibi faktörler kolon kanseri riskini artırmaktadır. Erken teşhis olan hastalardan birçoğu kurtulabilmektedir. Fakat daha ileri evrelerde yakalanan hastaların bir kısmında tedavideki tüm gelişmelere rağmen olumsuz neticeler ortaya çıkmaktadır” dedi.

Geçtiğimiz ay Amerikan Teksas Üniversitesi’nden Bilim Adamı Chen ve arkadaşları tarafından ıspanağın bağırsak kanseri gelişimini önleyebileceğine dair deneysel bir çalışma yayınlandığını bildiren Prof. Dr. Coşkun, Teksas Üniversitesi’nde yapılan bu çalışmada araştırmacıların ailesel polip sendromlu genetik hastalık modelini kullandığını belirterek, “Bu hastalık ailesel geçmektedir ve tüm bağırsağın cerrahi olarak çıkarılmaması durumunda hastaların tamamında bağırsak kanseri gelişmektedir. Bu hastalığı olan hayvan modelinde 26 hafta boyunca ıspanak ile yapılan beslenme sonucunda hem kalın hem de ince bağırsakta ıspanağın tümör önleyici etkisi olduğunu saptadılar. Ispanak bu çalışmada bağırsaktaki faydalı mikroorganizmaları artırarak ve ayrıca genler üzerinde olumlu etki yaparak antitümöral etki göstermiştir. Ayrıca ıspanak diyeti inflamasyonda düzenleyici rolü olan yağ asit seviyelerini de faydalı düzeylere çekmiştir. Bu çalışmanın araştırıcıları ıspanak diyetinin polip sendromu olmayanlarda da bağırsak kanseri önleyici etkisi olabileceğini düşündüklerini söylemişlerdir” diye konuştu.

“Bağırsak florasındaki değişikliklerin kanser ve başka kronik hastalıklar ile ilişkisi gösterilmiştir” diyen Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, ıspanağın gerek bağırsakta faydalı bakterileri artırarak gerekse inflamasyonu azaltıcı etkileri sayesinde bağırsak kanserine karşı koruyucu etkisi olabileceğini belirterek, “Ama bu konunun net olarak söylenebilmesi için insanlarda uzun takipli çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır” ifadesini kullandı.