Besin zehirlenmelerinin tüm dünyada yaygın önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini belirten Dr. Hamzaoğlu, “Besin zehirlenmesi özellikle yaz aylarında artan mevsimsel özellik gösteren bir enfeksiyondur. Tüm dünyada yaygın önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Besin zehirlenmesi, son 72 saat içinde bir mikroorganizma veya toksini ile bulaşmış bir besinin tüketiminin ardından ishal, bulantı, kusma, karın ağrıları, karında kramplar gibi sindirim sistemini ilgilendiren bulguların ortaya çıktığı bir hastalık tablosudur. Besin zehirlenmeleri çoğunlukla fazla kişiyi ilgilendirir. Bazen tek tek olgular, bazen yerel salgınlar işyerleri, hastane, otel, evlerde yapılan düğün ve benzeri toplu organizasyonlar bazen de daha büyük çaplı salgınlar şehrin genelinde veya büyük bir çoğunluğun yaşadığı bölgede etkili olan salgılar şeklinde görülebilir. Besin zehirlenmelerine çoğunlukla bakteri türü mikroorganizmalar yol açar. Bu bakteriler 5-70 °C arasında, en çok da oda ısısı ve üzerindeki derecelerde çoğalma eğilimi gösterirler. Genellikle 5°C ve altındaki derecelerde çoğalmazlar. Bu nedenle yaz aylarında görülme sıklığı artmaktadır” dedi.

HAYVAN KAYNAKLI GIDALARA DİKKAT

Besin zehirlenmelerinin nedenleri konusunda bilgi veren Dr. Hamzaoğlu, “Besin zehirlenmesine yol açan etken bir gıdaya 3 yoldan bulaşır. Gıdanın kendisi bu etkeni içerebilir. Özellikle hayvan kaynaklı gıdalar; bunlar içinde de özellikle kümes hayvanları bu tür bulaşta rol oynar. İşlenmiş gıdaya katılan katkı maddeleri. Gıdayı hazırlayan kişi veya gıdanın hazırlandığı ortamdan meydana gelen bulaşma gıdayı etkiler. Bu nedenle ishalli kişiler iyileşene kadar gıda hazırlamamalıdırlar. Çevreden gelen bulaşın önlenebilmesi için gıdanın hazırlandığı ortamın temizliği, ısıtılmamış yiyeceklerle ısıtılmış yiyeceklerin aynı ortamda hazırlanıp sunulmaması, gıda hazırlayan kişilerin ellerini sıklıkla yıkaması önemlidir. Besin zehirlenmelerinde, özellikle yüksek proteinli gıdalar, kirli kullanma suyu veya insan dışkısının gübre olarak kullanıldığı koşullarda yetiştirilen ve yeterince yıkanmadan pişirilen meyve ve sebzeler, fast-food türü restaurantlarda sunulan ızgara türü yiyecekler, hazırlanması sırasında çok işlem gerektiren yiyecekler, pastörize edilmemiş süt ve bu sütten hazırlanmış süt ürünleri, oda sıcaklığında iki saatten fazla bekletilmiş gıdalar, başta midye gibi kabuklular olmak üzere kirli denizlerden çıkarılan deniz hayvanları risk kaynakları olarak kabul edilmektedir. Ayrıca eğer kümes hayvanı hasta ise etken yumurtlama sırasında özellikle yumurtanın dış yüzeyine bulaştığından kabuğu çatlak ve kırık olan yumurtaların ve bunlardan hazırlanan salata, mayonez türü gıdaların da riskli olduğunu kabul etmek gerekir" ifadelerini kullandı.

EN SIK RASTLANILAN VAKA İSHALDİR
Hastalığın en sık rastlananlar arasında ishalin ilk sırayı aldığını belirten Dr. Hamzaoğlu, “Besin zehirlenmeleri, farklı belirtilerle seyreden çok sayıda hastalığı kapsar. Bu hastalıklardan en sık rastlanılanı ishaldir. İshal; dışkının kıvamının sulu ve sayısının artmış olması durumudur. Karın ağrısı, bulantı, kusma ishale eşlik edebilir. İshal ve kusmaya doğrudan mikroorganizmalar sebep olur, bu mikroorganizmaların salgıladığı toksinlerin bulaştığı gıdaların tüketilmesi de risklidir. Ateş, iştahsızlık ve halsizlik olabilir. Aşırı susuzluk hissi meydana gelebilir. Bu durum vücutta fazla miktarda su kaybı olduğunun göstergesidir.Bazı durumlarda ishal kanlı olabilir. Kanlı ishal, dizanteri Yaz aylarında daha sık karşılaşılan gıda zehirlenme vakalarının temiz su ve temiz gıda temini ile önlenebilir olması en önemli özelliğidir. Gıda zehirlenmesi sırasında meydana gelen ishal, vücudun susuz ve bazı kimyasal maddelerden yoksun kalmasına neden olur. Bu durum vücuttan aşırı derecede su ve kimyasal maddelerin çıkmasına yol açmışsa ağır klinik tablolar görülebilir. Gıda zehirlenmesi belirtileri görüldüğü durumda hasta en yakın sağlık kuruluşu veya aile hekimine müracaat etmelidir" şeklinde konuştu.

ZEHİRLENMEYE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Besin zehirlenmelerine karşı alınacak önlemleri sıralayan Dr. Hamzaoğlu, “ Sağlıklı Su Temini; İçme sularının mutlaka klorlanarak kullanılması gereklidir. Su kaynaklarının koruma altına alınması ve hayvanların yaklaşmasını önleyecek bariyerlerin yapılması önemlidir. Besin hazırlama işlemlerinde temiz su kullanılmalıdır. Dışkının Sağlıklı Bir Şekilde Uzaklaştırılması: İnsan ya da hayvan dışkısı, su ve besin maddelerine bulaşmamalı ve kesinlikle insan dışkısı gübre olarak kullanılmamalıdır Güvenli Gıda Seçilmesi: Sebze ve meyve gibi gıdaları tabi hallerinde tüketmeye özen göstermeli, ancak diğer gıdalar işlenmiş olarak tüketilmelidir. Örneğin süt olarak pastörize süt kullanımı tercih edilmelidir. Gıdaların tam olarak pişirilmesi: Pişirme işleminde, gıdanın bütün bölümlerinin en az 70 santigrat dereceye ulaşması sağlanmalıdır. Pişmiş gıdaların zaman geçirmeden tüketilmesi: Pişmiş gıdalar oda sıcaklığına geldiği zaman mikroorganizmalar çoğalma için uygun zemin bulurlar. Güvenli gıda tüketimi için pişmiş besinler ısılarını kaybetmeye başlamadan hemen yenilmelidir. Pişirilmiş gıdaların uygun koşullarda saklanması: Şayet hazırlanan gıdalar 4-5 saatten erken tüketilmeyecekse, bu gıdalar uygun ısı ortamında 60°C üzeri veya 10°C altında muhafaza edilmelidir. Çözünmüş gıdaları asla yeniden dondurmamak gerekmektedir. Pişirilmiş gıdaların bütünüyle ısıtılması: Gıdaların bütün kısımlarının en az 70°C’ye ulaşıncaya kadar ısıtılması gerekir" diye konuştu.
Pişirilmiş gıdalar ve çiğ gıdaların birbirinden uzak tutulması gerektiğinin altını çizen Hamzaoğlu, "pişirilmiş gıdalar, çiğ gıdalarla çok az bile olsa temas ettiğinde kontamine olabilir. Örneğin çiğ tavuk hazırlarken kullanılan bıçak ve kesme tahtası yıkanmaksızın pişmiş tavuğun parçalanmasında kullanılmaz. Açıkta Satılan gıdaların değil, ambalajlı gıda maddelerinin tercih edilmesi: Gıdaların ambalajlarının düzgün olmasına, ambalajı üzerinde üretici firma adı, adresi, içeriği, imal ve son kullanma tarihleri ile üretim izni bulunup bulunmadığı kontrol edilmeli, bu hususlara uygun olduğu tespit edilen gıdalar alınmalı. Tüm mutfak yüzeylerinin temiz tutulması; Mutfak yüzeyleri, gıdaların hazırlandığı tezgah, depolandığı kiler ve depoların temizliğinin düzenli yapılması, özellikle toplu yemek veren yerlerdeki aşçılar ve personelin bu konuda eğitilmesi önemlidir. Gıdaların hazırlanması ve sunumunda görev yapan çalışanların, düzenli sağlık kontrollerinden geçirilmesi ve hastalık süresince gıda sektöründe çalıştırılmaması konusuna hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir. Gıdaların böcekler, kemirgen, karasinek ve diğer hayvanlardan korunması; Hayvanlar gıda kaynaklı hastalıklara neden olan mikroorganizmaları taşıdıkları için gıdalarla teması önlenmelidir. Bunun için gıdaları sıkıca kapatılmış kaplar içerisinde depolayarak saklamak, onları haşerattan korumak için en iyi yoldur. Gıdaların temizlik maddeleri ve tarım ilaçlarından uzak tutulması: Tarım ilaçları ve temizlik maddelerinin etiketleri çıkarılmamalı, kazayla su ve besin maddelerine karışmalarını önlemek için mutlaka gıdalardan ayrı bir yerde depolanmalıdır. Yapılan kontrollerde mikroorganizmaların bulaştığı ve hastalık etkeni taşıdığı tespit edilen yiyeceklerin piyasadan hemen toplatılması ve bu doğrultuda piyasa kontrollerinin yapılması sağlanmalıdır. Evlerde yapılan düğün ve benzeri törenlerde, yine evlerde hazırlanan yiyecek ve içecek ikramlarında, özellikle yaz aylarında sağlıklı bir şekilde hazırlanıp muhafaza edilmesi güç olan ve çabuk bozulabilen yiyeceklerin ikramından kaçınılması, bu tür yiyeceklerin ikramı tercih edilecekse, yasal izni bulunan gıda imalathanelerinde hazırlatılarak ikramının sağlanması gereklidir. Besin zehirlenmesi ile ilgili belirtilerin görülmesi halinde veya sağlığınızla ilgili diğer şikâyetlerde en yakın sağlık kuruluşu veya aile hekimine müracaat edilmelidir" dedi.