Normal yolla gebe kalamayan kadında denenen bir takım birinci basamak tedaviler sonrası eğer gebelik elde edilemezse ve şartlar uygunsa bir üst basamağa geçilir. İstanbul tüp bebek merkezi ile Op.Dr. Sertan AKSU bu konuda aşağıdakileri belirtmiştir.

Yumurtlama tedavisi sonrası gebelik elde edilemeyen durumlarda intrauterin inseminasyon da denen aşılama tedavisi uygulanır, bu yöntemle de gebelik elde edilemeyen durumlarda tüp bebek tedavisi kaçınılmaz olur. Tüp bebek tedavisinde çiftler yeniden tüp bebek uzmanı tarafından değerlendirilir ve çiftlere tedavinin başarı şansı ve riskleri hakkında bilgi iletilir. Genellikle adet döneminin ilk günleri yumurta geliştirici iğneler kullanılarak tedaviye başlanır. Tedavinin altıncı adetin ise sekizinci günleri gibi tedaviye bir takım başka ilaçlar da eklenir, tedaviye yanıt veren yumurtalık folikülleri büyüyerek takriben adetin 12 ila 14. günleri arası olgun hale gelirler, bu aşamadan sonra çatlatma iğnesi yapılarak yaklaşık 36 saat sonra yumurta toplama işlemi uygulanır. Eşler randevu günü tüp bebek merkezine geldiklerinde onlara tıbbi kayıtları için dosya açma işlemi yapılır. Bu uygulamadan önce çiftlerin tıbbi bilgilerinin ve kimlik bilgilerinin karışmaması için dolayısıyla uygulama öncesi ve sonrasında yapılabilecek insani hatanın en az da indirilmesi için bir takım güvenlik sistemleri oluşturulmuştur.

Hasta dosyası eşlerin adları ve doğum tarihleri onaylanarak yapılan klasik dosyalama işleminin yanında elektronik barkod ile dosya işaretlenir. Artık hastanın tüm evrak ve ekipmanları bu sistemle işaretlemeye tabi tutulur. Standart tüp bebek laboratuvarlarında devlet birimlerinin yani sağlık bakanlığının zorunlu olarak uygulattığı çift şahit uygulaması ile karışıklıklar önlenmeye çalışılmakta hata payı minimuma indirilmeye özen gösterilmektedir. Ancak her insani uygulamada olduğu gibi kontrol ve şahitlik sisteminde de bir takım riskler vardır. Yanlışlık halinde insanın tüm hayatını etkileyebilecek bu işlemlerde insan faktörünü devre dışı bırakan ekstra bir güvenlik sistemi uygulaması hayati öneme sahiptir.

Dünyada avrupa ve amerika birleşik devletlerinde de gelişmiş bir çok laboratuvarda elektronik tabanlı güvenlik sistemleri zorunlu hale gelmeye başlamıştır. Sistem hasta dosyası kullanılan ekipmanlar arasında elektronik bir ağ sistemi oluşturur ve farklı hastalara ait olan özellikli ekipmanların karışmaması sağlanır. Radyo frekans yöntemi ile hasta dosyası ve hastaya ait tüm evraklar ve tüp bebek işleminde kullanılacak ekipman hasta adına elektronik olarak barkodlanır. Farklı ekipmanlar birbirine gereğinden fazla yaklaştığında uyarı sistemi çalışır. Dolayısıyla hasta dosyası dahil olmak üzere hasta ve eşinin üzerine elektronik olarak kaydedilen ekipman başka bir ekipman ve dosya ile belirli bir mesafeden daha yakın olduğu zaman alarm sistemi devreye girer sonuç olarak hastaya ait olan ve tüp bebek işleminde kullanılan laboratuvar gereçleri başka bir hasta ile aynı anda aynı işleme tabi tutulamaz. Yanlışlıkla tutulduğu anda uyarıcı alarm sistemi devreye gireceğinden bütün işlem iptal edilir. Bunu şu şekilde daha da basit olarak anlatmak istersek hasta adına elektronik olarak barkod verilen bir deney tüpü başka bir hastanın deney tüpü ile aynı işlem odasına girdiği an alarm sistemleri devreye girer embriyolog ve tüp bebek uzmanı derhal işlemi iptal eder ve yanlışların önüne geçilir.

Bu yöntemin geleneksel çift şahitlik yöntemine göre hata payı neredeyse sıfırdır. Tüp bebek uygulamalarında güvenlik ilk önce gelen prosedürdür. Uyguladığımız tüp bebek işlemlerinde hata payını sıfıra indiren karışma riskini ortadan kaldıran elektronik radyo frekans şahitlik sistemini kullanmaktayız.

Op.Dr. Sertan AKSU