Türk Androloji Derneği, Türkiye’deki sertleşme sorununu (erektil disfonsiyon), bu soruna erkeklerin tutumunu ve yeni tedavileri anlatan yeni araştırma sonuçları açıkladı. Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, Dernek Başkanı Prof. Dr. Ramazan Aşçı ve Genel Sekreter Prof. Dr. Selahittin Çayan, araştırmayla cinsel hayatın kalitesini masaya yatırdı. 
Erkek nüfusunun büyük bölümünü ilgilendiren sorunda yeni tedavi yöntemlerinin umut verdiği ifade edildi. Erkeklerin bu konuda konuşmaktan çekindiğini ve ilaç kullandıklarının bilinmesini istemediğini belirten Kadıoğlu, “Artık cüzdanda taşınacak kadar küçük paketlerde, ağızda eridiğinden suya bile gerek bırakmayan, nane tadında bir ilaçla tedavi mümkün. Yeter ki erkekler sorunlarını saklamasın” dedi.

Rakamlar ne diyor?

Derneğin Türkiye’nin 11 büyük kentinde yaşayan, 25 yaş üzeri erkeklerle gerçekleştirdiği ‘Erektil Disfonksiyonda Türk Erkeklerinin Tutumu’ başlıklı araştırmasının sonuçları hayli ilginç. Ateş Kadıoğlu, “Türkiye’de erkeklerin yüzde 34’ü sertleşme sorunu yaşıyor. Tabii bu rakam, doktora başvuranların oranı. Aslında rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Yüzde 40’ı tatmin edici cinsel ilişkiye ulaşmak için sertleşmeyi devam ettiremiyor. Rahatsızlık,   40-49 yaş arasında yüzde 17, 50-59 yaş arasında yüzde 36, 60-69 yaş arasında yüzde 69 ve 70 yaş üzeri erkeklerde yüzde 83 oranında görülüyor. Bu oranlarla, Aralık 2011 itibarıyla 12 milyon olarak bildirilen 40 yaş üzeri erkek nüfusunun 4.8 milyonunun sertleşme sorunuyla karşı karşıya olduğunu söylenebilir. 2025 yılında Türkiye’de 11 milyona yakın erkeğin sertleşme sorunu yaşayacağı tahmin ediliyor. Cinsel ilişkideki başarının ‘erkeklik’ tanımıyla güçlü bir şekilde ilişkilendirildiği ülkemizde, sertleşme sorunu hastalıktan öte kişisel bir yetersizlik olarak algılanıyor. Bu durum, ilk olarak genellikle sorunu saklama eğilimininin yanında psikolojik gerginliği beraberinde getiriyor. Süreç, hastaları tıbbi destek için başvuru gerekliliğinden uzaklaştırıyor, partnerler arasında cinsel uyumsuzluktan başlayan ve bütün bir ilişkiyi etkileyebilecek sorunlara temel teşkil ediyor” diyor.

Enerji veren gıdalar yeniyor
Araştırmaya göre, cinsel performansını artırmak isteyen erkeklerin yüzde 64’ü, mevcut durumlarının doktora danışmayı gerektirecek kadar ciddi olmadığını düşünüyor. Yüzde 43’ü uzun süreli bir ilişki ya da iyi bir evlilik için cinsel yaşamın çok önemli olduğunu düşünmesine rağmen, yaşadıkları sorunları doktora danışmadan çözmeye çalışıyor. Tedavide ilaçtan sonra en çok fındık (yüzde 54), ceviz (yüzde 41), bal-kaymak (yüzde 34) gibi doğal ürünler tüketiliyor.

Erektil disfonksiyon ne demek?

Sertleşme sorunu, üç aydan uzun sürede tatmin edici cinsel ilişki veya aktivite için yeterli ereksiyonu sağlayamamak ve koruyamamak olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Ramazan Aşçı, ereksiyonun psiko-nöro-vasküler bir olay olduğunu ifade ediyor. Ereksiyon için sağlıklı sinir sistemi uyarısı, damar yapısı ve penis düz kas yapısına gereksinim var.

DÜNYADA DURUM

Neredeyse tüm erkekler zaman zaman ereksiyon sağlamada veya bunu korumada zorlanıyor. Dünya genelindeki 20-75 yaş aralığındaki erkeklerin yüzde 16’sı, yani tahminen 150 milyon erkek tekrar eden sertleşme sorunları yaşıyor. 2025’de bu sayının  322 milyona ulaşacağı düşünülüyor.

Başka hastalıkların habercisi olabilir
Sertleşme sorunu çoğu zaman bir tabu olarak görüldüğünden geçmişte tanı ve tedavide zorluklar yaşandı. Rahatsızlık, hem psikolojik hem de fizyopatolojik nedenlerden kaynaklanıyor. Sık karşılaşılan psikolojik nedenler, stres ve anksiyete. Fizyopatolojik nedenlerse; kardiovasküler hastalıklar, diyabet, dislipidemi, hipertansiyon ve abdominal obezite. Yaşa bağlı hormonal eksiklikler, alkol, ilaç ve sigara da temel faktörler arasında. Dolayısıyla genel sağlığı etkileyen sorunların erken bir göstergesi olarak görülmeli. Hipertansiyon ve diyabeti olan, sertleşme sorunu yaşaşan erkekler, sorunun psikolojik kaynaklı olduğunu düşünüyor. Diyabet, sertleşme sorununu  4.1 kat, stresse 3.2 kat artırıyor.