Başroldeki vatandaşın ismi lazım değil.

Baba diyelim kâfi.

Lakin.

Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde üç ay önce yaşadığı diyaloğa yakinen şahidim, bunu belirteyim.

*

Neymiş bu diyalog anlatalım.

Trabzon kırsalında ikamet eden adamın biri varmış.

Bir de bu adamın kız çocuğu.

Çocuğu geçen yıl TEOG sınavına girmiş.

*

Çoktandır tartışılan ve sağ olsun Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından “Bu ne biçim sistemdir!” diye eleştirilip şapbadanak kaldırılan meşhur TEOG.

*
Neyse.

*

Çocuk girmiş olduğu bu sınavla birlikte bulunduğu mahalleye 20 kilometre mesafedeki bir liseye yerleştirilmiş.

Adamcağız çocuğunu sistemin yerleştirdiği bu okula değil de, evine iki kilometre uzaklıktaki bulunan orta hallice liseye göndermek istiyormuş.

Ama nerdeee…

Sistem bu!

İzin vermez.(!)

*
Yapılabilecek bir şey var mıdır, diye çare aramış adam.

Bulamamış.

Neticede devlet meselesi ya…(!)

Çözülememiş.

En sonunda, bir tanıdığı aracılığıyla il Milli Eğitim Müdürlüğünden randevuyu koparmış.

Bir umut diyerek çıkmış, Müdüre anlatmış derdini.

“Benim mali durumum tee 20 kilometre uzaklıktaki okula çocuğumu gönderemez” demiş Müdür Beye.

“Ee ne olacak ki, taşıma servisi falan var” demiş bizim Müdür.

Adamcağız ısrarla, “Sayın Müdürüm, bu konuda sizin bize yardımcı olma imkânınız var mıdır?” diye sorunca, Müdür Bey başlamış millete gına getiren TEOG sistemini övmeye.

“Öyle sistem, böyle sistem… Bu sistem çocukları durumlarına göre kategorize ediyor”  falan filan.

Birebir şahidim.

Adamın, sistemin doğru olmadığını belirtmesine karşı Müdür Bey öyle bir karşı atağa geçmişti ki, konuşmaları hayret ve ibretle dinlemiştim.

Neticeye gelince.

Servisle de olsa adamın çocuğu hala her sabah 06:30 da evinden çıkıp, 20 kilometrelik mesafedeki okula gidiyor.

*
Tamam.

Olan oldu, biten bitti.

Benim merak ettiğim.

Sayın Cumhurbaşkanımızın TEOG sisteminin iptalini açıklayıp, öğrencilerin seneye evlerine en yakın okullara gidebileceğini açıklamasının ardından TEOG sistemini öve öve bitiremeyen çok çok sayın Trabzon il Milli Eğitim Müdürü’nün ne düşündüğü.

*

Kafamıza takıldı da…

Öğrenen olursa, haber versin ne olur!