Daha dün, elindeki sazıyla seçim meydanlarında;
“Özgürlük için
Bizler HDP
Kardeşlik için
Bizler Meclise
Adalet için
Bizler HDP
Demokrasi için
Bizler meclise (…)”

Diyerek,  senden huzur isteyen seçmene şarkılar söyleyen ve sonrasında onlardan aldığı oylarla % 10’luk seçim barajını aşıp Meclise giren sen değil miydin?
Bak ben hatırlıyorum.
Sendin sen…
Sahnelerin Selosu, Selahattin Demirtaş…
*
Meclise girdin vekil oldun.
Sonra ne yaptın.
Eş başkanı olduğun HDP’yi, PKK’nın sivil türevi haline getirdin.
Analar-babalar ağlamasın, çocuklar yetim kalmasın diye girdiğin bu milletin Meclisinde, ne milleti tanıdın ne anayasayı…
*
Memlekette bin derdin bir para olduğu şu sıkıntılı zamanlarda bile PKK’nın sözcülüğünden geri durmadın.
Hesapsızca verdin, veriştirdin.
Ne sen sustun, ne de yandaşların…
Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik sarf ettiğin tehdit ve hakaretler bir yana, dağdaki teröristlerle kol kola verdiğin o pozların hesabı sorulmaz diye düşündün.
*
Öyle değil hemşerim!
Öyle değil.
Zira, burası Türkiye Cumhuriyeti.
Bayrağı var, milleti var, sınırları kanla çizilmiş toprağı var.
Bunca varlık içinde sana da sorulacak bir hesap, mutlaka var.
Endişe etme.
Bu hesap, memlekette yaşayan 80 milyon insanın sahip olduğu ama senin “guguk” diye anladığın hukuk sayesinde sorulacak.
*
Biraz yüklendik, ama sen yinede umudunu yitirme.
Hesabını vereceğin sadece 93 suç dosyası var.
Suçlu bulunsan dahi alacağın ceza 2 kez müebbet ve sadece 486 yıl hapis!
*
Şimdi…
Cevap ver bakalım Selo;
Hanimiş Meclis?