Türkiye’de yaklaşık 26 milyon hanenin önemli bir bölümünde temizlik, bakım veya gündelik ev işleri için çalışan kişiler bulunuyor. Ancak SGK uzmanı İsa Karakaş’ın dikkat çektiği gibi, birçok ev sahibi bu çalışanlar için yapılması gereken zorunlu sigorta bildiriminden habersiz. Karakaş’ın ifadesiyle, küçük gibi görünen bu ihmal bazen “evsiz bırakabilecek” kadar ağır sonuçlar doğurabiliyor.
Asıl tehlike kaza oldugunda ortaya çıkıyor
Ev hizmetlerinde çalışan biri sigortasızsa, iş kazası halinde sorumluluk doğrudan işverene yükleniyor. Para cezası tek sorun değil. Vefat eden çalışanın ailesine bağlanacak aylıklar, hastane ve tedavi masrafları ve SGK’nın işverene kestiği rücu tazminatı da yine ev sahibine fatura ediliyor.
Karakaş’ın örneği çarpıcı:
Cam silerken düşüp hayatını kaybeden sigortasız bir çalışanın ailesine bağlanacak maaşların bugünkü değeri milyonlarla ölçülüyor. Bu tutar ev, hatta birden fazla aracın değerinin üstüne çıkabiliyor.
Bir dakikalık işlemle büyük risk sıfırlanabiliyor
Uzman isim, SGK’nın “Kolay Isverenlik Uygulaması” sayesinde işlemlerin zor olmadığını hatırlatıyor. Ayda 10 günden az çalışanlar için günlük prim 17,34 TL. Muhasebeciye ihtiyaç yok. Aylık bildirim zorunluluğu da yok. Sadece e-Devlet üzerinden yapılan kısa bir işlemle hem çalışan hem işveren güvenceye alınabiliyor.
Yabancı çalışanlarda ceza daha da ağır
Karakaş, yabancı uyruklu kişilerin 10 günden az çalıştırılamayacağını da vurguluyor. Çalışma izni bulunmayan birinin tespit edilmesi halinde cezalar daha sert. Üstelik kaza durumunda bu cezalar tazminatlarla birleşince rakamlar katlanarak büyüyor. Uzmanın ifadesiyle, bazen ev veya araç satışıyla bile karşılanamayacak seviyelere ulaşabiliyor.
Karakaş’ın uyarısı net:
Ev hizmetlerinde sigortasız çalıştırmak tasarruf değil, riskli bir kumar. Ayda birkaç gün gelen çalışan için sadece günlük 17,34 TL prim ödemek, hem maddi hem vicdani açıdan en güvenli yol. İş kazasının ardından kapıya gelen milyonluk yük ise çoğu zaman geri dönüşü olmayan bir yıkıma dönüşebiliyor.





