Trabzonspor Genel Kurul Üyesi Nurettin Özgenç; Ergenekon gibi şike davasıda hukuki idi siyasiye dönüştü. Şike meselesi yeniden yargılanma yolu açılarak kapansa bile halkın vicdanın da asla kapatılamayacaktır. Çünkü halk gözleri önünde cereyan eden olayın örtbas edilerek kapatılmak istendiği algısındadır. 
Şike davasında hapis cezası alanların yeniden yargılama talebiyle ilgili "BERAAT" kararı çıkması bana göre süpriz değil, beklenen bir karardı. Çünkü böyle olabilmesi için büyük gayret gösteren çevrelerin olduğu gayet açıktı..

ŞİKE AKLANIYOR MU DİYE DEMİŞTİM
Nitekim haziran 2014 tarihinde "Futbolda şike" davasına ilişkin, aralarında bazı kulüp başkanlarının da bulunduğu şike suçluları hakkında "yeniden yargılama" ve "infazın durdurulması" yönünde ilginç ve bir o kadarda kaygı verici gelişmeler yaşanmaktadır diye 2014 Haziran ayında endişelerimi belirtip bu konuya değinmiştim.
Bundan 1,5 yıl önce bu durumu görüp "Şike davasında yeniden yargılanma yolunun açılması Balyoz sanıkların da ileride somut örnek teşkil edebilmesi için şike yaptığı mahkemece tescilli olan kulüp başkanı 'demo' olarak mı seçilmiştir?" demiştim ve  böyle dediğimde de yanılmadığım gün gibi ortada..
Zira Şike ve Balyoz davası konusunda yaşanan gelişmeleri görmek için müneccim olmaya gerek yok adeta senaryosu önceden yazılmış bir tiyatro oynanıyor.
Bu tür imtiyazlı kişilere yönelik yapılan hukuki manevralar kamuoyunda yargıda güvensizliğe neden olmayacak mı?
Halk arasında sıkça kullanılan deyim misali yasalar karşısında bal arıları örümcek ağına takılırken eşek arıları delip geçecek mi?
Halk arasında hukukun esnetilmesi olarak algılanan yeniden yargılanma bir nevi "hukukun arkasından dolanması" olarak anlaşılmaktadır. Zira Anayasa Mahkemesi'nin asrın şike davasında başvurucular hakkında verdiği hak ihlaline ilişkin kararı sonrasında ilgili mahkeme de durumu değerlendirdi ve tüm şike sanıkları beraat ettirildi
İnsan doğal olarak sormadan edemiyor; şike sanıklarını cami avlusundan almışlar? Bazı kesimlerin "kumpas" diye nitelendirdikleri bu olayda neden diğer kulüp başkanları yok.
3 Temmuz süreci diye adlandırılan Türk futboluna balyoz etkisi yaratan şike olayı, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce temyiz yolu açık olmak üzere karara bağlandı. 
Şike Davası'nda beraat kararı malumun ilamıdır. Gelinen süreç ve savcının beraat isteminden sonra beklenen bir karardı.
Zira 4 gün önce savcının beraat talebinden sonra yaptığım açıklamada "274 sanıklı Ergenekon davasının sanıkları aklanıp paklandı. Şike sanıkları da cuma gününe mi kaldı? " demiştim. Böyle dediğimde de yanılmadığım ortada.
FİFA YOLSUZLUĞU AFFETMEDİ
Daha 2 gün önce FIFA Etik Kurulu, yolsuzluk yaptıkları iddia edilen FIFA Başkanı Sepp Blatter ile UEFA Başkanı Michel Platini'nin görevlerini 90 gün boyunca askıya aldı. FIFA'da yaşanan yolsuzluk skandalı sonrası dünya futboluna yön veren iki isim görevlerinden men edilirken, ülkemizde şike suçundan yargılanıp ceza alanlara 'yeniden yargılanma' yolu açılarak beraat ettirilmesi düşündürücüdür.
Türk futbolunu çirkinleştiren şike davasının sanıkları beraat etse de kamuoyu vicdanında adeta kara  bir leke olarak anılmaya devam edeceklerdir.
ŞİKE ATEŞİ ÜFLEMEYLE SÖNDÜRÜLDÜ!
Galatasaray Kulübü Eski Başkanı Ünal Aysal’ın “Bu ateş üflemekle sönmez” sözü tam da burada geçerlidir. Şike Davası'nda karar açıklandı! Aziz Yıldırım ve diğer sanıklar beraat ettirildi.
Biz kimseye zulmedilsin demiyoruz. Ancak Fenerbahçe ve başkanı kurtarılacak diye Türk Futbolu çökertilmemeliydi. 
Peki Trabzonspor'un hakkı ne olacak? Bordo- mavili kulübe gönül veren milyonlarca sporseverin hakkı ne olacak. Kim ödeyecek bu vebali? Karar temyiz süresince Yargıtay 'da düzeltilmeli aksi halde hiç kimse bu vebalin altından kalkamaz.
Şimdi soruyorum madem şike sanıkları suçsuzdu, UEFA Fenerbahçe’yi şampiyonlar liginden nasıl men edebildi? Bu ne demektir? Bu Fenerbahçe’nin şampiyonluğunun tescilinin iptalidir. Uluslararası futbol otoritesi olan bir kurum neden Fenerbahçe şampiyon olduğu halde onu şampiyonlar ligine göndermedi?
FİFA'da yaşanan yolsuzluktan dolayı dünya futbolunun patronlarına ceza verilirken ülkemizde ŞİKE' den ceza alanların aklanmasını manidar buluyorum.