TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesi görüşüldü. Hükümet adına söz alan Bakan Davutoğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a 2005’ten beri her toplantıda ‘Kürt kimliğine saygı duyun ve vatandaşlık verin’ dediklerini belirterek, “Geçen sene gittiğimizde ilk ve tek talebimiz ‘Kürt kardeşlerimize vatandaşlık kimliklerini verin’ oldu. Vatandaşlık kimlikleri dahi yoktu. Hiçbir zaman ayrım gözetmeksizin bütün tarihdaşlarımızla el ele bu bölgesel politikaları sürdüreceğiz” dedi.

Davutoğlu ayrıca, Suriye Ulusal Konseyi’nde şu anda başkanlık seçimi sürecinin devam ettiğini belirterek, “En kuvvetli aday da Kürt bir aday. Muhtemelen başkan seçilecek. Bizim için Suriyeli olması yeterlidir. Kürt kardeşlerimizin yönetimde olması da bizim için önemlidir. Kütlere yapılmış haksızlıkları kendimize yapılmış sayarız. Biz kadim kardeşliğimizi savunmaya devam edeceğiz” dedi.

“DÜNYANIN YÜKSELEN GÜCÜ TÜRKİYE”

Dış temsili artan, uluslararası ve bölgesel etkinliği artan, vatandaşlarına sahip olma kudreti artan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin önünde iki yeni meydan okuma olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Bu meydan okuma sadece bizim değil, bütün dünyanın önündedir. Birisi Avrupa’daki ekonomik kriz, birisi de Ortadoğu’daki büyük siyasi değişim.

Şöyle Batı’ya doğru bakıyoruz; Yunanistan’dan İtalya’ya, İspanya’dan İrlanda’ya kadar bir ekonomik kriz kuşağı var. Güneyimize doğru bakıyoruz; Suriye’den Yemen’e ve Fas’a kadar bir siyasi kriz kuşağı var. Bunun merkezinde bir ülke var ki, demokrasisiyle, ekonomisiyle, dış politika aktivitesiyle dünyanın yükselen gücü haline geliyor.

Biz bu krizlerle uğraşırken aynı zamanda şu imkanları da görüyoruz. Avrupa Birliği’ndeki ekonomik kriz bizim ekonomimizin ne kadar dirençli olduğunu gösterdi. Ortadoğu’daki siyasi kriz ise Türkiye’de demokrasinin ne kadar sağlam temellere oturduğunu gösterdi. Geçen sene bütün Ortadoğu halkları seçim talebinde bulunurken, Libya’dan Suriye’ye, Yemen’den Mısır’a kadar, biz 12 Haziran seçimlerini dünyanın takdir ettiği bir performansla gerçekleştirdik. Demokrasimiz sağlamsa ekonomimiz güçlüyse bu bölgelerde etkin olmaya devam edeceğiz.”

Komşu ülkelerle ilişkiler konusunda dış politika eleştirilerine de yanıt veren Davutoğlu, eğer biri ‘bütün komşularla sorunluyuz’ diyorsa, o kişiye biraz coğrafya bilgisi gerektiğini söyledi. Davutoğlu, “Şu anda biz Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya, Azerbaycan, eğer uzak komşu kabul ederseniz Kazakistan’la Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ni yürütüyoruz.

Gürcistan’la pasaportları dahi kaldırdık, kimlikle geçiş yapıyoruz” dedi.

Problem gibi görünen Suriye’nin bu sıkıntılara düşmemesi için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerini ifade eden Davutoğlu, “Suriye’de hiçbir zaman mezhep ve etnik temelli bir politika gütmedik, gütmeyiz; bölgede de gütmeyiz. Bölgemizde iki şeyi birden gerçekleştirmek istiyoruz; bir, bölgede mezhep ya da etnik temelli soğuk savaş çıkarmak isteyenlere karşı etkin bir kriz yönetim politikası takip ediyoruz. İkincisi bölgemizi tekrar siyasi diyalog, ekonomik karşılıklı etkileşim ve kültürel çoğulculuk etrafında tek bir barış istikrar ve refah havzası haline getirmek için de çabalarımızı sürdüreceğiz. Vizyonumuz bu” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kendisinin dış politikaya ilişkin katılacakları program listesini sıralayan Davutoğlu, “Bir ülkenin bir aylık dış politika gündemi buysa, sonucu şudur; bu ülke artık hasta adam değildir, 90’lı yılların hasta adamı değildir, ayağa kalkmıştır, nekahet dönemini atlatmıştır ve yeni bir dev olarak dünya gündemine ağırlığını koymaktadır. Kimse bu devi tekrar uykuya döndüremeyecek. Bundan emin olunuz” dedi.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamada Davutoğlu hakkındaki gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.