Trabzon'da belediye başkan adaylarının seçim çalışmalarını yakından görmek ve size en doğal haliyle gördüklerimi aktarmak için başladığım yazı dizisinin ikinci bölümünde AK Parti'nin Ortahisar Belediye Başkan adayı Ahmet Metin Genç'e yer vereceğim...
***
Biraz uğraştıktan sonra kendisine ulaştım.
Fakat bu defa telefonla değil.
Yerini öğrendim hiç davet beklemeden kendim gittim.
Trabzon'un sanayi bölgesinde esnafı ziyaret ediyordu.
İlk karşılaştığımızda, "Neredesin Levent, şimdi mi geldin?" diye şakayla karışık sitem etti.
"Telefonlarınıza bakamıyorsunuz sanırım" diyerek cevabımı verdim.
Sonrasında gülümseyerek esnaf ziyaretlerine beraber devam ettik.

***

İNCE TAKTİK
AK Parti il başkanlığı döneminden kalan tecrübesini çok iyi kullanıyor.
Vatandaşla göz temasını mutlaka kuruyor.
Her ne olursa olsun gülümsüyor.
Mesela tamir ettiği otomobilin altından çıkan bir esnaf eli yağlı olduğu için uzatmak istemedi.
Buna rağmen ısrarla elini sıktı.
"Neden uzatmıyorsun.. Lütfen" diyerek hemde..
Sonra kendini tanıttı... "Desteğinizi istiyorum" dedi..
Dinledi ve yoluna devam etti...
Aklımdan, daha önceki seçim çalışmalarında AK Parti'nin adaylarının hataları gelince, "Ders alınmış" demek ki geçti..



BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURMAK!
Bu arada "Seçim bittikten sonra vatandaşı unutuyorsunuz" sitemlerine karşı bir de ince taktiği var.
"Buyrun çay içelim" davetlerine, "Seçimden sonra yine geleceğim... İşte o zaman çayınızı içeceğim. Asıl işimiz seçimden sonra başlıyor" diyerek hem zaman kaybetmiyor hem gönlü hoş tutuyor.
Yani bir taşla iki kuş vuruyor.

***
YÜZLEŞİYOR
Bir inşaat firmasının satış bürosu önünde şahit olduğum ilginç diyalog ise şöyle;
Genç'e 40 yaşındaki Mustafa Erden, "Sizi il başkanlığınız döneminden tanıyorum. O dönem size kırıldım" dedi.
"Neden?" sorusuna ise, "Ben o dönem il özel idaresinin sınavını kazandım ama işe alınmadım" diyerek cevap verdi.
Devamında, "Oyumu yinede size vereceğim" dedi.
Demek ki;
Ahmet Metin Genç bu süreçte il başkanlığı dönemiyle de her an yüzleşiyor.
Yaptığı iyi yada kötü her şey karşısına çıkacak.


"BENİ DE EN ÇOK MUTLU EDEN BU YA"

Bende bir kaç soru sormak için kulağına yaklaştım.
Önce "Bu koşuşturmaca sizi zayıflatmış" dedim..
Gülümseyerek, "Daha değil, daha değil" dedi.
Tam gündemden sorayım dedim ve "Çalışmalarınızda 17 Aralık operasyonu soruluyor mu?" diye ekledim.
- Hayır. Beni de en çok mutlu eden bu ya.. Bu operasyonu yapanlar, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldığını vatandaşımız biliyor. Artık insanlarımız oyuna gelmiyor. Küresel güçlerin bir oyunu olduğunu anladılar. Herkes herşeyin bilincinde... Bu beni çok sevindiriyor.



BAZI TESPİTLER..

* Ahmet Metin Genç'in etrafında partililerin sayıca fazla olması avantaj olarak görülüyor sanki... Fakat ne yaptığını bilen ve ağırlığı olan bir kaç partilinin olması daha büyük avantajdır.

...Ve geride daha güzel intiba bırakır.




* Afganistan'dan ailesiyle Trabzon'a yerleşmiş olan 14 yaşındaki Emir'i bir lastiğe hava vururken gördük, herkes şaşırdı ve Emir'e şefkat gösterdi. Ama kimse, "neden bu yaşta okula gitmiyor?" "Neden bu yaşta burada çalışıyor?" diye sorgulayıp İlgilenelim demedi.. Ahmet Metin Genç'i çevresindekilerden biri uyarır diye bekledim, maalesef olmadı!
İşte ilk uyarımın ne kadar doğru olduğunu da bu örnek destekliyor.



* Ahmet Metin Genç'in vücut dili, yaklaşımı çok iyi, yalnız Nazım Özcan gibi O'nun da not aldığını görmedim. Vatandaşa kendini dikkate aldığını hissettirmek için vücut dili yeterli değildir.

* Ahmet Metin Genç kendinden çok emin.. Bu avantaj da olabilir dezavantaj da sağlayabilir.