Daha önce de 2007 ve 2011 Genel Seçimlerinde aday adayı olan ancak, başörtüsü nedeniyle aday gösterilmeyen Köseoğlu, özetle şunları söyledi:
“Biz Trabzonlular, doğduğumuz büyüdüğümüz yaşadığımız şehre dünyada hiçbir memlekette olmayan bir gönül bağıyla bağlıyız. Bizlerin doğduğu şehir ve büyüdüğümüz şehir için Trabzon için hayallerimiz var. Bende Trabzon’un yetiştirdiği bir evlat olarak büyük sevda ile bağlıyım.
Trabzon’un hayallerine inandım. Trabzon’un genlerine işlemiş, mücadelesi ruhu ve içtenliği kendime ilke edindim. Ben bu şehre hizmeti borç biliyorum. Çok yakında Türkiye için hayati öneme sahip bir seçim daha var. Bu seçimde Türkiye’nin geleceği şekillenirken, tuttuğunu koparan güçlü bir temsile ihtiyaç var. Sesimizin gür çıkmasına ihtiyacımız var.
Türkiye’nin ve Trabzon’un sorunları çözümsüz değil. Bende Trabzon Aşkı ile çıktığım bu yolda, başından beri mensubu olduğum AK Parti’den milletvekili aday adayı oldum. Bu göreve talip olurken büyük sorumluluğa talip olduğumun farkındayım.
Trabzon’a ve ülkeme hizmet etmek için milletvekilliğine talip oluyorum.
Gerek önceki aday adaylık sürecimde gerek içimde bulunduğumuz süreçte şahsıma duyulan teveccühle karşılaştım. Her görüşten her yaştan kadını ile erkeği ile halkımızın desteğini gördüm.
Ben Karadeniz kadının gücünü ve farkını kadınımızın tam desteği ile ülke siyasetine taşımak istiyorum. Sizlerin desteği ile bu defa tamamdır inşallah diyorum”
EN BÜYÜK GÜVENİ KADIN OLMAK MI?
EKöseoğlu, sorular bölümünde de ise kadın olmasının bir avantaj olup olmadığına, “Ben sadece kadın olarak destek gördüğümü düşünmüyorum. Bu sadece kadın kimliğine verilen destek değildir. Kadın veya erkek ayrımı yapmaksızın Trabzon’da ki siyasetine duyulan güven olarak algılıyorum. Ancak kadın temsili maalesef istenilen düzeyde değil. Partimizin bu konuda adımları oldu. Bundan sonra daha da iyi olacak. Kadınları destekleyen bakışı ben de destekliyorum. Ama güvenim o değil. Güvenim Trabzon halkının sağ duyusu ve göstergesidir” şeklinde cevap verdi.
VEFASIZLIK OLARAK ALGILAYACAK MI?
Daha önce baş örtüsü nedeniyle aday gösterilmediği ancak bu kez de gösterilmezse vefasızlık olarak algılayıp algılamayacağına Köseoğlu, “Bu parti ve bu hareket bir kişinin hareketi değil. Herkes elinden geldiğince katkı verir.
Bende kendimi bu hareketten sayıyorum. Bu emeğin toplamı olarak bu günlere geldi. Bunun parçası olmaktan gurur duyuyorum. İlk defa bu seçimde görünen koşullar, Türkiye’nin psikolojik ve negatif faktörü nedeniyle Türkiye’de başörtülü vekil gösterilemedi.
Bu dönem inşallah bu ayrımcılığın, negatif ayrımcılığın ortadan kalkma durumunu yaşıyoruz. Bu dönemde de inşallah örtülü ya da örtüsüz kadın gücü temsil edilecektir. Şahsıma gelince ben inandığım hareketin içindeydim.
AK Parti’de ben yoksam gerisi yok anlayışını benimsemedim. Aday adayı olmak bizim talebimiz. Vekil olmaz Allah’ın takdiridir. Bu takdir şekillenmişse karar vericilerin kararı şekillenir. Ben inandığım doğrultuda devam ederim” ifadelerini kullandı.
