BDP'nin kongresinden sonra toplanan ilk Parti Meclisi sonrasında bir "Sonuç Bildirgesi" yayımlandı. PM'nin güçlü eylem ve etkinlikler planladığı belirtilen bildirgede "Partimiz, açlık grevlerinin geldiği kritik aşamayı ciddiyetle algılayarak; Genel Merkez ve yerel örgütlerimiz bütünlüklü, planlı, sürekli, güçlü, meşruiyet ve haklılık temelinde demokratik sivil bir direniş hattı oluşturacaktır. Taleplere yanıt verilmesini sağlamak, çözüme giden yolu açmak ve olası ölümleri engellemek için 30 Ekim 2012 Salı gününü "topyekûn direniş günü' olarak ilan ediyor, tüm halkımızı bulundukları alanda hayatı durdurmaya çağırıyoruz" denildi. Diğer eylemler şöyle sayıldı:

"-Tüm il ve ilçe örgütlerimiz, parti yönetici ve üyelerimiz tarihsel bir sorumlulukla, bu kararı uygulamak için gerekli çalışmaları yürütecektir. Türkiye demokratik kamuoyunun, çözümden, barıştan, demokratik ortak bir gelecekten yana olan herkesi de bu eyleme destek vermeye davet ediyoruz.

-Açlık grevi hakkında bilgi vermek ve duyarlılık çağrısında bulunmak amacıyla, Kürdistan'ın diğer parçalarındaki parti ve liderlere, Avrupa'daki insan hakları örgütlerine, BM ve AB'nin insan haklarıyla ilgili birimlerine, AB ülkeleri liderlerine ve Türkiye büyükelçiliklerine, ABD senatör ve kongre üyelerine, Avrupa konseyinin ilgili birimlerine, uluslar arası kanaat önderlerine ve yabancı gazetecilere Eş Genel Başkanlarımızın imzalarıyla mektuplar iletilecektir.

-Tüm il ve ilçe örgütlerimiz, 30 Ekim 2012 tarihine kadar kitlesel olarak AKP teşkilat binaları önüne mutlaka siyah çelenk bırakacaklardır.

-İl Örgütlerimiz uygun olan tüm mahallelerde, uygun yerlere "Açlık grevindeki tutsaklar yalnız değildir' çadırları kuracaktır. Genel Merkez Yöneticilerimiz, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız bu çadırlarda; açlık grevinin durumunu, tutsakların haklı ve meşru taleplerini yapacakları toplantılarla halkla paylaşacaklardır. Milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımız da çadırlarda destek amaçlı yapılacak dönüşümlü açlık grevine katılacaklardır.

-Ayrıca, her il ve ilçe kendi özgün planlaması dâhilinde her gün yürüyüş vb. etkinlik yapacaktır. Etkinliklerin tamamında tutuklu açlık grevi eylemcilerinin talepleri öne çıkarılacaktır."

-29 EKİM'E BİR PROGRAM KOYMADILAR-

BDP, 29 Ekim'e herhangi bir parti programı koymazken, 3 Kasım'a kadar eş genel başkanların katılacağı çeşitli miting ve toplantılar düzenleneceğini bildirdi.

Sonuç Bildirgesi'ne göre BDP PM toplantısında gelecek birkaç yıl içerisinde, 21. YY'ın kaderini belirleyecek kadar önemli gelişmeler yaşanacağı üzerinde duruldu. BDP'nin Ortadoğu'da "Demokratik Halklar Birliği" stratejisi; Suriye'de Kürtlerin ve tüm halkların/inançların özgürlüğünü, özerk yönetimini kabul eden demokratik bir rejimin inşa edilmesi politik önermesinin sahibi olduğu belirtildi. Türkiye'de ise partinin savunduğu, "demokratik özerklik hukukuna dayalı demokratik cumhuriyet projesinin", ortak, eşit, demokratik bir gelecek arayışının projesi olduğunu belirten BDP şu açıklamaları yaptı:

-KCK OPERASYONLARINA SİYASİ SOYKIRIM DEDİLER-

"14 Nisan 2009'dan beri kesintisiz olarak devam eden siyasi soykırım operasyonlarına ve 8 bini aşkın politik tutsağa rağmen, halkımızın direnişi devam ediyor.

Devletin tekçi zihniyetini ve statüko mirasını devralan AKP hükümetinin zulmüne karşı; Kürt halkı başta "anadil hakkı' olmak üzere temel hak ve özgürlüklerinin öndeki engellerin kaldırılmasını ve iradesinin tanınmasını istiyor. Kürt halkı tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor. Ve çözüm gücü her zamankinden daha fazladır.

Yeni statükonun temsilcisi AKP hükümeti ise devletin tüm olanaklarını seferber ederek, bu çözüm gücünü boşa çıkartmak istiyor. Savaş bütün ağırlığıyla sürüyor. Siyasi operasyonlar devam ediyor, politik tutsakların anadillerinde savunma hakkı engelleniyor ve birbiri ardına ağır cezalar veriliyor. Kürt halkının "Önder' olarak kabul ettiği Sayın Abdullah Öcalan'a İmralı'da 1 buçuk yıldır ağır bir tecrit ve buna karşın müthiş bir direniş devam ediyor.

AKP Hükümeti giderek içte ve dışta hem prestij, hem de destek kaybediyor. AB hedefini terk eden hükümetin "reformcu makyajı' döküldü, Suriye politikası iflas etti.

-YENİ MYK ÜYELERİ VE GÖREV DAĞILIMI BELİRLENDİ-

Eylem programının hayata geçirilmesi noktasında tüm PM üyelerinin görevlendirildiği belirtilirken BDP MYK (Merkez Yürütme Kurulu) üyeliklerine şu isimlerin getirildiği bildirildi.

Ayhan Karabulut (Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı), Mehmet Ayhan (Eğitimden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı), Filiz Koçali (Basın ve Yayın İşlerinden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı), Hamit Geylani (Seçim ve Propaganda İşlerinden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı), Meral Danış Beştaş (Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı), Demir Çelik (Yerel Yönetimlerden Sorulu Eş Genel Başkan Yardımcısı), Yüksel Mutlu (STÖ ve Siyasi Partilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı), Nazmi Gür (Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı), Abdurrahim Atilla (Genel Sayman), Nuri Duman (MYK) (Gençlik Meclisi Sözcüsü), Pelin Yılmaz (MYK) (Kadın Meclisi Sözcüsü), Nursel Aydoğan (MYK), Hüseyin Koçuk (MYK), Ferhat Tarhan (MYK), Necla Yıldırım (MYK), Faruk Sağlam (MYK), Kemal Peköz (MYK), Hayri Ateş (MYK), Mihdi Perinçek (MYK).