CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uzmanlar, akademisyenler, eğitimciler ve gazete genel yayın yönetmenlerinin davetli olduğu ’Eğitim’ konulu toplantıya katıldı. Swiss Otel’de gerçekleşen toplantı öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Eğitim, dünyanın bütün ülkelerinde en temel konudur. Çünkü çocuklarımızı eğiteceğiz ve onlara güzel bir gelecek vaat etmek için çaba harcayacağız. Eğitim budur. Eğitim her toplumda özgürce tartışılır. Getirilen yasalar, düzenlemeler uzun uzun komisyonlarda konuşulur. Bilim insanlarının, uygulamacıların görüşü alınır. Ama bizde bu kanun teklifi gece yarısı verildi. Eğitim konusunda çocuklar gizli kapaklı işlerle eğitilmezler. Gizli kapaklı projelerle kanun teklifleriyle parlamento meşgul edilmez. İktidarın yapması gereken görevi CHP olarak biz yapıyoruz. Ankara’da akademisyenler, uygulamacılar bilim insanlarıyla bir araya gelip toplantı yaptık. Burada da gazeteciler ve eğitimcileri bir araya getiriyoruz. Teklifi burada özgürce tartışacağız. Umuyorum baştan söylediğimiz gibi olsun ve bu kanun teklifi geri çekilsin. Yeni baştan çocuklarımız için güzel bir kanun teklifi gelsin. Biz elimizi uzattık. Sayın Başbakana dedik ki, gelin uzlaşalım beraber bir tasarı hazırlayalım. ‘Biz hangi konuda uzlaştık’ diye bir tepkisi oldu. Başbakanın herhalde parlamento çalışmalarından fazla bilgisi yok. Çok konuda uzlaşma oldu parlamentoda. Örneğin, AB uyum yasalarının büyük bir kısmı parlamentodn uzlaşma ile geçti. Anayasa değişikliklerini parlamentoda uzlaşma komisyonu kurduk. Böyle bir anlayış ile gerçekleştiriyoruz. Eğitim gibi çok temel bir konuda da oturmamız, konuşmamız, görüşleri almamız gerekiyor. Okula gidecek çocuklar hepimiz çocuklarıdır. Biz onlara güzel bir gelecek hazırlamak durumundayız. Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur. O sorumluluğun geri olarak bugün burada toplandık."

"ADALET HERKES İÇİN GEÇERLİDİR"

Danıştay’ın 3 üyesinin değişmesi ile ilgili soruya Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Sayın Başbakan sağlıklı çalışan bir demokraside olmayan bir yetkiyi aldı. O yetkinin yargı denetimine tabi olduğunu herkes biliyordu. Anayasaya göre idarenin her türlü iş ve eylemi yargı denetimine tabidir. Önce bir yetki aldı sonra bu yetkinin paralelinde yargıyı kendi istediği şekilde düzenledi. Danıştay’dan 3 yargıcın görev yerinin değiştirilmesi bu süreçte büyük bir talihsizliktir. Danıştay başkanı da bu sürece alet olmuştur. Yazık günahtır bu ülkeye. Adalet kavramı bu kadar sorumsuzca ayaklar altına alınmamalıdır. Adalet herkes için geçerlidir. Şimdi o mahkemeden çıkacak kararı hepimiz göreceğiz. Adalete olan güven duygusu sarsılırsa devletin temelleri sarsılmış olur. Çünkü adalet mülkün yani devletin temelidir."

"HENÜZ CHP’Yİ TANIMADILAR"

Bir gazetecinin Başbakan’ın Erdoğan’ın MİT soruşturmasıyla ilgili sözlerine ilişkin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Hükümetin tavrında herhangi bir değişiklik beklemiyorum. Aslında hükümet değil arkadaşlar hükümet diye konuşuyorsunuz. hükümet şeklen var bir kişi var. Recep Tayyip Erdoğan. Onun verdiği karara bir bakanın karşı çıkması mümkün mü? Büyük bir olasılıkla eğitimle ilgili teklife bazı bakanlar biz buna böyle düzenlemenin altına imza atmayız, dedikleri için teklif olarak verildi. Yani öyle ortada hükümet, bağımsız bakanlar, ülkeyi düşünenler böyle bir şey yok. Bir kişi var o kişinin ağzından çıkan parlamentoda yasalaşıyor. Ben size daha önce ne dedim. Postmodern bir diktatörlük var. Bu diktatörlüğünde bir diktatörü var. Onun adı da Recep Tayyip Edoğan. Gerçek bu niye bu gerçekleri kabul etmiyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’a göre yargı dizayn edilir, Recep Tayyip Erdoğan’a göre AKP grubu çalışır, Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemine görede bakanlar kurulu karar alır. Olay budur. Yani görünürde bir demokrasi var. Ama gerçekte bir demokrasi yoktur. Biz siyasal parti ’Gelin konuşalım arkadaşlar, burada ne yapıyorsunuz amacınız nedir?’ dediğiniz zaman karşıda iktidar olan güç, ’Hayır efendim biz görüşmeyeceğiz’ demesi ne demektir. Demokrasi kültüründe muhalefet uzlaşma arayışı içine girmez. İktidarlar uzlaşma arayışı içine girerler. Biz öyle bir durumdayız ki çocuklarımızın geleceği için biz elimizi uzatıyoruz. Ama iktidar diyor ki ’Hayır kusura bakma benim gücüm var ben tepeden inme bir zihniyetle yasaları değiştiririm. Sen ne yaparsan yap ne söylersen söyle ben bildiğimi okurum’ Kusura bakmayın ama onlar henüz CHP tanımadılar. Öyle herkes her istediğini okuyamaz. Burada hukuk var, burada demokrasi var."

"TÜRKİYE’NİN ADAYI OLACAK DİYE DÜŞÜNÜYORUM"

"2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Sizce öne çıkan bir isim var mı?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Öne çıkan bir isim yok. Ama 2014’de CHP’nin göstereceği adayın Cumhurbaşkanı seçileceğine inanıyorum. Çünkü bu ülkenin, bu yurttaşların sağduyusuna inanıyorum. Ülkesini temsil eden, demokrat düşünceyi benimseyen, demokrasiyi özümseyen, güçler ayrılığı ilkesine saygı duyan, bir Cumhurbaşkanı Türkiye’nin arzuladığı bir Cumhurbaşkanıdır. Biz bu anlayışa sahip adayı göstereceğiz. Şu aşamada aday söz konusu değil. Türkiye’nin adayı olacak diye düşünüyorum" dedi.

Bu arada Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, gazeteciler Aslı Aydıntaşbaş, Ruhat Mengi, Can Ataklı gibi isimler de toplantıya katıldı.