MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

Türk Milleti terör örgütlerinin kanlı saldırılarına boyun eğmeyecek, diz çökmeyecektir. Terörizmin hiçbir şekli masum değildir. Türkiye'nin üstesinden gelinmesi kaçınılmaz olan öncelikli sorunu bölücü terördür. Bu melanetin hakkından gelemedikten sonra hayatın diğer alanlarında tam bir istikrar yakalamak çok zor ve zahmetli, belki de imkansız olacaktır.

"MECLİS'TE TERÖRİST İSTEMİYORUZ"
Biz, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde terörist istemiyoruz. HDP'yi Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye bile görmeye tahammül edemiyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin görevini de yapmasını bekliyoruz.

Mehmetlerimize kurşun sıkan hainlerle düşüp kalkacaklar sonra da karşımıza geçip demokrasi, özgürlük, insan hakları, barış ezberlerini utanmadan sıralayacaklar. Bu ne kepazelik, ne pişkinliktir.

"PKK" DİYEMEYENLERE SERT SÖZLER
HDP'yi küstürmemek için kırk dereden su taşıyanlar, PKK'yı incitmemek için suya sabuna dokunmaktan kaçınanlar, samimiyet fukarasıdır. Zira, her şey gün gibi meydandadır. Ey zillet partileri, çekinmeyin; telaşa kapılmayın, yürekliyseniz itiraf edin. PKK bomba tuzakladı, sonra da patlattı derseniz sadece ve sadece adam olursunuz, ahlaklı olursunuz, dürüst olursunuz.

İP'in genel başkanı , Şanlıurfa'da patlama sonucu şehit verdiğimiz kahraman mehmetçiklerimize rahmet diliyorum dedi. Burada patlayan nedir belli değil. Patlatan kimdir belli değil. PKK'ya YPG'ye tek bir açıklama yoktur. PKK bomba patlattı derseniz adam olursunuz.

"SAKLANMA KILIÇDAROĞLU, ÇIK KARŞIMIZA MERTÇE SÖYLE"
CHP Genel Başkanı geçen hafta katıldığı bir televizyon programında bir yalana bin yalan ekleyerek şu ibret verici değerlendirmelerde bulundu: Terör konusunda bir şey geldi de biz hayır mı dedik? Terörle mücadelede yapmayın mı dedik?

Hayır, bu temelsiz, mesnetsiz açıklamayı duyduktan sonra ne söylesek boştur. Irak ve Suriye'ye asker gönderilmesini iki yıl uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresi 26 Eylül 2021 günü oylanırken CHP hayır dedi mi? Elbette dedi. Bu tezkereye HDP hayır dedi mi? Kuşkusuz dedi. İP sadece 2-3 milletvekiliyle oylamaya iştirak edip kerhen evet dedi mi? Bu da oldu. Gönülsüz 2-3 evetle durumu kurtarmaya çalıştılar.

Kılıçdaroğlu'na bakarsanız Suriye'ye barış getireceğiz masalını dinleyeceksiniz. Neden bizim askerimiz Suriye'de şehit oldu diye sorup, Irak ve Suriye tezkeresine hayır oyu kullanan Kılıçdaroğlu mu terörle mücadeleyi destekliyor?

Kılıçdaroğlu DİAYDER'in toplantısına katıldı mı katılmadı mı? Saklanma Kılıçdaroğlu, çık karşımıza mertçe söyle. Adamsan bu soruların cevabını ver.

TERÖRLE MÜCADELE
Türkiye'nin 2023 yılına bölücü terörü yere sererek, bu badirenin tamamiyle hayatımızdan sökülüp atılacağından en küçük kuşku duymuyorum. Türkiye, terörün belini kırıp başını ezdikten sonra ekonomik olarak sıçrayarak, milli birlik ve kardeşlik alanında gücüne güç katacaktır. Türk ile Kürt ezeli ve ebedi kardeştir, bozguncular kahpedir. Bizim gönlümüzde herkese yetecek kadar sevgi vardır. Bu topraklara vatanım diyen herkese kapımız açıktır. Tarafımız doğrudur, yönümüz haktır, karşımıza kim çıkarsa çıksın fark etmez. Terör bitecektir, bölücülük batağı kurutulacaktır. Teröristler ya bağımsız Türk mahkemeleri önünde hesap verecekler ya da yok edileceklerdir.

İnsanımızın hasretle beklediği ulaşılabilecek hedefimizin huzur ve emniyet içinde olacağı, ekonomik sorunların tamamen gündemden çıkacağı bir Türkiye gerçeğidir. MHP ve Cumhur İttifakı bunu sağlamaya hazırdır. Cumhuriyetin 100. yıldönümü bu çerçevede bir milattır. Türk milleti bağımsızlık onuruna düşkün bir millettir. Türkiye Cumhuriyeti bu meşalenin aydınlığına yürümektedir. 29 Ekim 1923 geçmişten keskin bir kopuş olmayıp tam tersine yeni bir soluğu olarak belirmiştir. Tarihin her döneminde Türk milleti, Türk ve İslam coğrafyaları hedef olmuştur.

KAZAKİSTAN'DAKİ PROTESTOLAR
Bize göre mağdur kitlelerin hak arayışı değildir. Ekonomik sıkıntıların siyasal itirazlarla tepkiye girmesi, yabancı vakıfların, STK'ların, taşeron siyasetçilerin kışkırtmasıyla iç isyan ve karışıklıklar tahrik edilmelidir. Bu söylediklerim vehim sonucu olarak değerlendirilmemelidir. Toplumların siyasi ve ekonomik taleplerin, dış güçlerin vasıtasıyla silaha dönüştürülmekte, beliren namlu ise bu toplumlar tarafından kendi devletlerine, kendi bağımsızlıklarına çevrilmektedir.

Kemal Derviş'in yetiştirmeleri CHP'de köşe başlarını tutmuşlardır. Dün hedef Bülent Ecevit'ti. Bugün hedef Recep Tayyip Erdoğan'dır. İsimler değişse de kurgu aynıdır komplo aynıdır. Demokrasi düşmanlarının Sayın Cumhurbaşkanımızı göndermelerine gücü asla yetmeyecek. Sokak hareketlerine direnmeyi de çok iyi biliriz. Çatışma ortamı gözleyen odakların, herkesi uyarıyorum, emel sahipleri bu yükün altından kalkamayacaklar.