Konusunda kariyer sahibi olan ve aynı zamanda sekiz yıldır UNESCO Türkiye Milli Komisyonu İnsan ve Biyosfer Programı Başkanlığı görevini yürüten Dr. Küçük, “Ülkemiz zengin florasıyla çok sayıda tıbbi ve aromatik bitkiyi bünyesinde barındırmaktadır. İklimi, topografyası ve konumu itibari ile birçok ülkenin imrendiği çok farklı ekosistemlere sahibiz. Bilimsel verilere göre her yıl birçok yeni endemik bitkinin keşfedildiği ülkemizde Avrupa’nın toplamında yetişen bitkiler kadar bitki türü mevcuttur. Özellikle bölgemizin var olan bu potansiyelini değerlendirerek, Trabzon’umuzu cazibe merkezi haline getirmemiz gerekmektedir" diye konuştu.
Yerli ilaç sanayinin kurulmasının stratejik ‘Milli’ bir hedef olduğunu belirten Dr. Küçük, “Modern tıpta kullanılan pek çok ilacın ve parfümeri sanayinin ihtiyaç duyduğu bitkilerin yetiştiği topraklar bizim ve bölgemizin topraklarıdır. Dünya pazarlarında tıbbi ve aromatik bitkilere olan talep her geçen gün giderek artmaktadır. Bazı gelişmiş ülkeler, ilaç sanayi ve biyoteknoloji AR-GE çalışmalarına oldukça yüksek bütçeler ayırmaktadırlar. Tıbbi ve aromatik bitkilerin doğal ortamlarından toplanması hususunda ülkemiz miktar olarak oldukça iyi bir seviyede olmasına rağmen maalesef kaynaklarımızı katma değer üretmeden çiçek, yaprak, soğan veya yumru biçiminde ihraç ettiğimizden dolayı elde edilen kazançlar çok düşük seviyelerde kalmaktadır” dedi.
“2023 hedeflerine ulaşmak için bu alanda tüm bürokratik engellerin aşılmasının yanında ihracat rakamlarının istenilen seviyelere ulaşması için de kararlılıkla hareket edilmesi gerekmektedir” diyen Dr. Küçük, konuşmasına şöyle devam etti:
“İhraç ürünü bitkilerimizi aynı yetişme ortamında kültüre ederek, birim alandan çok daha fazla ürün elde edilmesi sağlanacak ve bu sayede özellikle nesli tehlike altında olan türlerimizin dolayısıyla biyolojik çeşitliliğimizin devamlılığı sağlanacaktır. Endemik bitkilerimizin yurtdışına izinsiz çıkarılmasının kesinlikle önüne geçmemiz gerekir. Tıbbi ve aromatik bitkilerimizi kendi sanayimizle kendi ülkemizde işleyerek patentli ürünler şeklinde daha çok katma değer üretmemiz gerekiyor. Bu hem ekonomimizin daha da güçlenmesi hem de halkımızın ilaç yönünden yurtdışına bağımlılığının azalmasıdır.”
İlaç ve parfümeri sanayinin ülkenin, halkımızın refah seviyesi üzerindeki etkisinin çok büyük olacağını bir kez daha vurgulayan Dr. Küçük, “Büyük ülke, güçlü ekonomi olabilmenin referansları arasında olan, ilaç ve parfümeri sanayi sektörünün, ülkemizde gelişmesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, UNDP-Türkiye gibi kurumların ortak çalışması gerekiyor” dedi.
“Kendi ilacını üreten, dış dünyaya ihraç edebilen ülkeler dünyaya hükmeden ülkelerdir” diyen Dr. Küçük, aday olup seçilmesi halinde bu alanların uzmanı olarak sadece Trabzon’un geleceği için değil Türkiye’nin geleceği için de sahada çok ciddi çalışmalar yapacağını ifade etti.
