Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında cezaevlerindeki açlık grevi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Olayın terörün gerçek yüzünü gösterdiğini söyleyen Erdoğan, cezaevlerindeki şartları iyileştirmek için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Erdoğan, "Açlık grevi yapanların taleplerinin, cezaevlerindeki durumla ilgilisi yoktur. Şimdi bir taraftan açlık grevi diyorlar, bunu söyleyenler çok enteresan 17 Temmuz 2012'de Kızıltepe'de bir milletvekilinin evinde şu anda BDP'nin eş başkanı, oturmuşlar kuzu kebabını yiyorlar. Kızıltepe'de kuzu kebabı yiyorsunuz, öbür taraftan cezaevinde olanlara 'ölün, açlık grevini girin' diyorsun. Kürt kardeşlerime sesleniyorum; sizi aldatanlara dikkat edin. Sizi istismar edenlere dikkat edin. Onlar kuzu kebap götürürken, içeride olanlara da 'ölün, aç kalın' diyorlar. Bunların samimiyetine nasıl inanıyorsunuz? Bu iş o kadar kolaysa buyursunlar kendileri yapsınlar. Dikkatinizi çekiyorum, 'açlık grevindekilere özgürlük' değil, sadece 'terörist başına özgürlük'." diye konuştu.

Eylem emrini verenlerin, konforlarını ve hayatlarını hiçbir şekilde tehlikeye atmayan terör baronları olduğunu söyleyen Erdoğan, "Ölüm oruçlarına gerekçe olarak ifade edilen konuları siyaset zemininde dile getirmesi gereken siyasi partiye bakıyorsunuz, hala kandili işaret ediyor. Bu eylemlerin talimatını veren terör baronlarına laf söylemeyenler, utanmadan devletin vicdanını sorguluyorlar. Önce bu insanlara baskı yapan terör ağlarının vicdanlarını sorgulayın." dedi.

"TERÖR ÖRGÜTÜ VE YANDAŞLARI CEZAEVİNDEKİ İNSANLARIN YAKASINDAN ELİNİ ÇEKSİN"

Kimsenin çocukların bedeni üzerinden kendi kirli siyasetini yürütmeye hakkı olmadığını kaydeden Erdoğan, "Devlete dağda öldürmekle şantaj yapılamayacağı gibi, cezaevinde ölmekle de şantaj yapılamaz. Devlet şantaja da, dayatmaya da boyun eğmez, pabuç bırakmaz." ifadelerini kullandı. Bu gerçeği herkesin görmesi gerektiğini belirten Erdoğan, terör örgütü ve yandaşlarının cezaevindeki insanların yakasından elini çekmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan şöyle devam etti: "Açlık grevleri terör örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Buradan bir kez daha Kürt kardeşlerime, örgütün eline düşmüş çocuklarımızın annelerine babalarına sesleniyorum. Sizin evlatlarınızın hayatı üzerinden statü edinenlere kendilerine saltanat düzeni kuranlara müsamaha göstermeyin. Onlar kendilerini bu ateşten uzak tutarlar, tutmaya devam edecekler. Eğer, oralarda kalmaya devam edecek olursa yanacak olan sizin evladınızdır. Evladınızı bu ateşten çekip çıkarın. Çocuklarınızın dağda silahla, cezaevinde ölüm orucu ile sokakta bomba ile hayatının kararmasına seyirci kalmayın. Çocuklarınızı gözlerini kırpmadan ölüme gönderenlerin kendi çocukları en iyi okullarda okurken, siz karalar bağlamayın. Canınızdan bir parça olan evlatlarınızı vicdanları sızlamadan ölüme gönderenler, kendi çocuklarının düğünlerinde oynarken siz yas tutmayın. Buradan milletimin huzurunda açıkça ifade ediyorum. Çocuklarınıza cezaevlerinde kötü muamele ediliyorsa, işkence yapılıyorsa, hakları kısıtlanıyorsa biz sizinleyiz. Gereği neyse yapmaktan çekinmeyiz. Eğer bugün insanlar evlerinden alınıp, yargısız infaza tabi tutuluyorsa, köyü yakılıyorsa, dışkı yediriliyorsa biz sizinle beraberiz. Sorumlusu kimse yakasına yapışırız. Ama bunlar olmadığı halde tam aksine devlet merhameti ile vatandaşını kucaklamanın çabası içindeyken başka zeminlerde yürütülmesi gereken tartışmalar için bu çocuklarımızın hayatları tehlikeye atılıyorsa burada en büyük sorumluluk sizlere düşüyor. Çocuklarınızla aranıza terör örgütünün ve uzantılarının girmesine izin vermeyin."

Çağrılarında samimi olduklarını söyleyen Erdoğan, "Vicdanımın sesini hissederek konuşuyorum. Gelin aramızdan bu terör örgütünü, onun silahlarını, bombalarını, kana cana doymaz yöneticilerini, kukla siyasetçilerini çıkartalım. Derdimiz bu." şeklinde konuştu.