İşte Başbakan'ın açıklamaları:

Milliyetçilik adına bu ülkede garip şeyler oluyor. Sayın Bahçeli çıkıyor ağıza alınmayacak hakaretlerle ağzı alınmayacak sözlerle milliyetçiliği başka yere çekiyor. Sayın Bahçeli siz Osmanlı'ya, Selçuklu'ya sahip çıkmıyor musunuz? Bu nasıl bir milliyetçilik anlayışı. Osmanlı ve Selçuklu tarihini şöyle bir karıştırır öğrenme gayretine girerlerse orada görürler. Osmanlı döneminin hariciye yazışmaları Fransızca yazıyordu. Resmi gazete o dönemlerde Türkçe'nin yanısıra Ermenice ve Rumca yazılıyordu. Mahkeme kayıtların bazıları Arapça tutuluyordu, fermanların bazısı Farsça yazılıyordu. Osmanlı yönetimi bu töleransla ayakta kaldı. Milliyetçiliğim diye ortaya çıkanlar kendi tarihlerini öğrensin. Osmanlı'yı, Selçuklu'yu reddedenler, reddi miras yapanlar milliyetçilik yapamazlar.

Bunlar önünü kestikleri adamın sağcı mı, solcu mu olduklarını nereden bilirler biliyor musun 'Fatiha'yı oku' derler, sonra da yanındaki adama 'Doğru okudu mu?' diye sorarlar. Asıl milliyetçilik nezakettir, zerafettir. Asıl milliyetçilik ortaya bir fikir, bir görüş bir düşünce koyabilmektir. Asıl milliyetçiliktir MHP'li yöneticilerin yaptığı gibi cehalet sergilemek değil, bilmediğini öğrenmedir. Bunlar dillerine ne gelirse onu söylüyorlar. Bu tavırlarını da milliyetçilik olarak pazarlama kurnazlığına giriyorlar. MHP ceberrut, otoriter devlet refleksiyle hareket ediyor. Siyaset problemleri konuşarak, uzlaşarak çözmektir. Konuşmayanların ya söyleyecek sözü yoktur, ya da problemlerden beslenmektedir. Sayın Bahçeli'den üç kez randevu istedim. Hiçbir randevuma cevap vermedi. CHP'nin önceki yönetiminden aynı şekilde terörle mücadele noktasında randevu istedik, o zaman bize kameralar dayatıldı. Gelir, kahve içerler giderler dendi.:

Ben burada MHP'nin yöneticilerine sesleniyorum. MHP'nin tabanına değil, onlar gerçekten samimi, saf, temiz insanlar. Ben şimdi o kardeşlerime sesleniyorum, sizin izinden gittiğiniz insanlar, onlara sorun. Siz orta Asya steplerine ne kadar gittiniz? Biz ta Moğolistan Karakurum'a kadar gittik. Ben uçakla tarlaya indim. Karakum'da Orhun Anıtları'na 42 kilometre asfalt yol yaptık. Sayın Bahçeli'ye sorsak Orhun Anıtları nerede diye, bilmez. Hadi git bakalım. Açılışını Başbakan Yardımcım Hayati Bey yaptı. O zaman MHP'den bir millevekilini aldık. Ben ülkemizde bir terör olayı olmuştu dönmek zorunda kaldım. Sayın Bahçeli bir bak bu iktidar nerelere uzanmış. Balkanlar'a gidiyorsun AK Parti'yi görüyorsun. Fatih Sultan kendi adına yaptırdığı camide AK Parti iktidarını görüyorsun. Sinanpaşa Camii'nde bizi görüyorsun. Ecdadımız neredeyse biz oradayız. Milletin meselelerini kendi meselesini görüp kendi meselesi gibi çözüm üretmeyenler milliyetçi olamaz.

Türkiye'de statükoyu savunan parti maalesef MHP değil bir tane daha var BDP. O da Kürt kavramını istismar ederek kalmaya çalışıyor. Tıpkı MHP gibi sorundan bahsediyor. Ortaya fikir koymak yerine şiddeti bir araç olarak görüyor. Şiddet ve siyaset asla ve asla yanyana gelemez. Şiddetin olduğu yerde siyaset yoktur, siyasetin olduğu yerde şiddet olamaz. Bunlar şiddeti dışlayamıyorlar, çünkü tehdit altındadırlar. Bunlar ortaya kendileri bir irade koymak yerine iradelerini terör örgütü yöneticilerine teslim ediyorlar. İradesi kendi elinde olamayan bir parti siyaset üretemez. İşte gidin Hakkari'de belediye onlarda. Caddelerde pislikten geçemezsiniz, hiçbir hizmet yok, insanın orada değeri yok. Biz şiddete dayalı yaklaşımlara rağmen Yüksekova'da 150 yataklı modern bir hastane yaptık. Bizde ayırım yok. Batı'da ne varsa Güneydoğu'da o olacak dedik. BDP Kürt kardeşlerimin sorununu çözmeye değil vesayetine talip oluyor. Biz başka çevrelerin Kürt kardeşlerimizin üzerine vesayet kurmasına asla müsaade etmeyiz. Biz sadece ve sadece kardeşliği savunacağız. Biz farklılıklara değil ortak yönlerimize vurgu yapacağız. Biz bu vatanı bu toprakları yolda bulmadık. Bizim bu toprakların her zerresinde atalarımızın kanı var, canı var, bağımsızlık mücadelemiz onların üzerinde şekillendi. Bu bayrak rengini şehidimizin kanından aldı. Hilal bağımsızlık, istiklal mücadelemizin simgesi. Yıldız şehitlerimizi sembolize ediyor. Biz Afyonkarahisar'dan yola çıkarken 'tek millet' dedik. Millet bir etnik grup değildir. Millet birlik ve beraberlik haline gelmiş kültürüyle, diniyle, inancıyla her şeyiyle bir bütün haline gelen varlıktır. Biz Türkiye'de bütün etnik unsurları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında topluyoruz. Tek vatan, tek bayrak, tek devlet dedik. Biz devletimizin içinde devlet kurulmasına müsaade edemeyiz. Bu yapıldığı anda Türkiye yeniden o geçmişteki sıkıntıları yaşamaya başlar.

Şimdi burada sizlerle bir şeyi paylaşacağım. Biz göreve geldiğimizde iktidarda MHP, DSP ve Anavatan vardı. Bunlar iktidardı. IMF'den 23, 5 milyar dolar borç almışlardı. Ödemeye başladık ve bu arada IMF ile anlaşma yapmadık. Şu anda bizim IMF'ye borcumuz 1,7 milyar dolar. Sayın Bahçeli 23, 5 milyar doları siz borçlandınız şu anda 1,7 milyar dolara indiren biziz. Merkez Bankamızın döviz rezervi 27 milyar dolardı. Şu anda Merkez Bankası'nın kasasında 91 dolar var. Yan gelip yatarak olmadı bu işler. İnşallah yıl sonu itibarıyla döviz rezervini 100 milyar dolara ulaştıracağız. Milli gelirimizi 230 milyar dolardan 772 milyar dolara çıkardık. Bugün işsizlik açıldı. Elhamdülillah tek haneye indi 9, 9. Bütçe fazla verdi hamdolsun 4,5 milyar dolar oldu. İşte AK Parti iktidarı böyle. Bunlar felç ettiler ülkeyi. 2014 seçimlerinde inşallah Sakarya yüzde 62'nin üzerinde bir patlama yapacak. Ben buna inanıyorum.