Başbakan Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda, Engelliler Haftası’nın tüm engelliler için hayırlı olmasını diledi.

AK Parti olarak 9,5 yıllık süreçte engelliler için tarihi nitelikte, hiçbir dönemde olmadığı kadar önemli düzenlemeler yaptıklarını anlatan Erdoğan, şu an yürürlükte olan Özürlüler Kanunu’nun adının değişeceğini belirtti.

İlgili mevzuatı çıkararak, anayasanın 10. maddesini değiştirerek, yasal ve anayasal altyapıyı güçlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın engellileri kapsayacak şekilde kurulduğunu söyledi.

Özel eğitim okullarında 17 bin engellinin öğrenim görürken, bu sayının 40 bine çıktığını vurgulayan Erdoğan, özel eğitim sınıflarında eğitim gören engelli sayısının da 2002’de 7 bin iken, bugün bu sayının 19 bine ulaştığını kaydetti.

Engellilerin anne ve babalarına destek olmak amacıyla her ay asgari ücret tutarında ödeme yaptıklarını belirten Erdoğan, 372 bin engelli ailesinin bu yardımdan yararlandığını, özel bakım merkezlerinde de 7 bin 789 engellinin bu şekilde desteklendiğini söyledi.

Engelli istihdamını kararlı ve samimi şekilde teşvik ettiklerinin altını çizen Erdoğan, Devlet Memurları Kanunu’nu değiştirerek, engelliler için ayrı bir sınav sistemi getirdiklerini anlattı. Engelli kontenjanında 2002 yılında 5 bin 800 olan memur sayısının bugün 21 bine çıktığını belirten Erdoğan, kamu ve özel sektörde çalışan engelli sayısının toplam 102 bin 744’e ulaştığını kaydetti.

Erdoğan, son bir yılda 38 bin 500 engellinin istihdam edildiğini ifade ederek, bu konuda hiçbir taviz ve yavaşlama olmayacağını söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu: ”Hükümet olarak da AK Parti olarak da engelli kardeşlerimizi desteklemeye, onları sokakla, okulla, işle buluşturmaya, hayatla kucaklaştırmaya devam edeceğiz. Her türlü ayrımcılığı kesin bir şekilde reddettiğimiz gibi, bedensel olarak, zihinsel olarak farlı yaratılmış her kardeşimize karşı ayrımcılığa müsaade etmeyecek, var olan ayrımcı yapıyı ortadan kaldıracağız.” Saray’daki merkezin lisanslı sporcusu Ayşegül Tahtakale’nin, Hırvatistan’daki atletizm şampiyonasında gülle atma dalında ikinci olarak, gümüş madalya aldığını anımsatan Erdoğan, Tahtakale’nin Londra Paralimpik olimpiyatlarına katılmaya hak kazandığını söyledi ve başarılı sporcuyu kutladı.

-”Kıskananlar var”-

AK Parti il kongrelerinin tüm hızıyla devam ettiğini dile getiren Erdoğan, 60 il kongresinin tamamlandığını, gençlik kollarının olağan kongresini yaptığını, kadın kollarının da olağan kongreye hazırlandığını söyledi.

Erdoğan, 60 ilin kongresinde sergilenen heyecan, coşku, disiplin ve demokrasi atmosferinden dolayı parti yöneticilerini, milletvekillerini, il yönetimlerini ve tüm parti mensuplarını kutlayan Erdoğan, seçilen ve seçilecek yönetimlere başarılar diledi.

AK Parti’nin her alanda olduğu gibi kongrelerde de farklılığını ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, Rize ve Kahramanmaraş il kongrelerini şehir statlarında yaptıklarını, İstanbul il kongresini de Arena Stadı’nda yapacaklarını söyledi.

Erdoğan, şunları kaydetti: ”Sabahın ilk saatlerinde başlayan coşku ve heyecan bu statlarda son saniyeye kadar hiç dinmedi. Allah’a hamd olsun 14 Ağustos 2001’de hangi duygularla yola çıktıysak bugün de tüm teşkilat olarak aynı duygularla, hatta daha fazla heyecan, daha fazla coşku, daha fazla azimle yollardayız. ’Allah nazardan saklasın, maşallah’ diyorum.

Bu manzarayı ciddi şekilde kıskananlar var. Kendi partilerinin il kongrelerinde AK Parti’nin statta yaptığı kongreleri örnek gösterip, salonu sükunete davet etmek isteyenler var. Biz il kongrelerimizi statta yaparken, hınca hınç dolu dev spor salonlarında yaparken, bazı partiler büyük kongrelerini, kurultaylarını bile küçük salonlarda yapıyorlar. Buna rağmen yeteri kadar partiliyi toplayamıyor, hiçbir heyecan sergileyemiyorlar.

Biz kongrelerimizde bir kardeşlik tablosu, dayanışma, paylaşma sergiliyoruz, hoşgörü ve demokrasi dersi veriyoruz. Ama diğer partilerde maazallah sandalyeler, koltuklar havada uçuşuyor. Hakaretler, küfürler, yumruklar konuşuyor. Makam peşinde olanlar fikirlerini değil, yumruklarını konuştururlar. Bir dava peşinde olanlar ise fikirlerini konuştururlar. Biz bir dava peşindeyiz. Biz millete hizmet etme davasının peşindeyiz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Biz makam kapma yarışı değil, hizmette bayrak yarışı yapıyoruz.

Biz ’Kim var?’ denildiğinde, üstadın ifadesiyle sağına soluna bakmadan ’ben’ varım diyerek öne atılan gençlerle, kadınlarla, tüm yol arkadaşlarıyla büyük bir Türkiye’nin mücadelesini veriyoruz. Bizim yol arkadaşımız, bizzat ve bizzat milletin ta kendisidir. Biz seçkinlerle, belli sınıflarla, zümrelerle değil, bizatihi milletimizle yürüyoruz. Yola kiminle çıktığınız çok önemli. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Yine eskilerin çok güzel bir sözü var: Evvela refik sonra tarik. Yani önce yol arkadaşı, sonra yol. İşin aslı bu. Yol arkadaşını, onunla birlikte kılavuzunu iyi seçmeyen yolda kalır, hedefe varamaz.”

-”Muhalefetin yol arkadaşı çeteler”-

Muhalefetin bu sıkıntıyı yaşadığını ve yol arkadaşı olarak çeteleri, belli sınıfları ve zümreleri, sadece belli etnik kökenleri seçtiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: ”Onlar yol arkadaşı olarak kendilerine milli irade düşmanlarını seçtiler. İşte şimdi de o yol arkadaşlarıyla sürekli tökezleyerek yola devam ediyorlar. Millete ’bidon kafalı, aptal, beyinsiz, göbeğini kaşıyan adam’ diyenlerle el ele, kol kola aynı yolda yürüyorlar.

Millete hakaret etmekle yetinmeyip şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri’ne dahi dil uzatacak kadar ölçüyü kaçıranlarla bunlar yol arkadaşlığı yapıyorlar. Aynı konuşma içinde bir yandan Kuvayi Milliye’den bahsedeceksin, bir yandan da paşalara dil uzatan yazara, yazarlara sahip çıkacaksın. Esasında buna yol arkadaşlığı denmez. Buna, olsa olsa ’tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş’ denir. Bize düşen de nedir? Hayırlı yolculuklar olsun. Bu kafayla nereye gideceksiniz? Biz de merakla bekleyecek, sizi seyretmeye devam edeceğiz.”