Böyle seviyesizlik olur mu? Böyle seviyeden muaf bir insan olur mu? Bu ülkenin bir metrekaresi bile kimsenin istilası altına girmemiştir, girmeyecektir" dedi.

Başbakan Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından şehit yakınları ve gaziler onuruna düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Burada bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, şehitlerin ölü olmadığını bildiren ayeti hatırlattı.

Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinden bölümler dile getiren Erdoğan, “Son haftalarda Hakkari, Eruh, Şemdinli’de, dün de Şırnak’ta oruçlarını kahpe bir kurşunla açan şehitlerimizden Allah razı olsun, mekanları cennet olsun diyorum” diye konuştu. “Allah hiçbir anne babaya şüphesiz evlat acısı yaşatmasın” diyen Başbakan Erdoğan, “Bir baba olarak biliyorum ki, yavrusunu yitirmiş anneyi, evladını yitirmiş babayı hiçbir tesirli söz teselli edemez” ifadelerini kullandı. Erdoğan şunları söyledi:

“Şehitlerimiz şehadet şerbetini yudumladıkları o ana kadar sizlerin evlatlarınızdı. Ama onlar bugün sizlerin olduğu kadar artık bizim de evlatlarımız, artık onlar bu aziz milletin evlatlarıdır. Bu topraklar üzerinde ay yıldızlı bayrağımız şehitlerimizden aldığı güç ve ilhamla özgürce dalgalanıyor. Bizler bu vatan toprakları üzerinde şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine, istiklalimize aşık şekilde hayatlarımızı idame ettiriyoruz. Aziz şehitlerimiz olduğu için bizler tarih sayesinde bir millet olarak varlığımızı sürdürüyoruz. Bizler bu vatan topraklarını, sahip olduğumuz bu istikbali maddi bedeller ödeyerek değil, şehitlerimizin kahramanca mücadelesi sayesinde elde ettik.”

"VATAN MÜDAAFASI NAMUSTUR"

Başbakan Erdoğan, vatan müdafaasının namus olduğunu söyleyerek, “Şehitlerimizin izinden yürüdüğümüz müddetçe, Allah’ın izniyle milletimizin hayır duaları ve desteğiyle ay yıldızlı bayrağımız bu topraklar üzerinde özgürce dalgalanmaya devam edecektir. Vatan müdafaası bizim için şandır, şereftir, namustur. Bu ülkenin düşmanları bilsin ki, bu millet tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de son neferine, son nefesine kadar vatanını kahramanca müdafaa etmeye devam edecektir” diye konuştu.

"BU ÜLKENİN BİR METREKARESİ BİLE KİMSENİN İSTİLASI ALTINA GİRMEMİŞTİR"

Başbakan Erdoğan, televizyondaki bazı yorumları eleştirerek, “Bu kutsal ocaktan çıktıkları halde, bazı televizyon kanallarına çıkmak suretiyle, bu televizyon kanallarında filanca ilimizin artık elden çıktığını söyleyecek kadar seviyesiz insanlar da var bu ülkede. Bunlar generallik seviyesine kadar yükselmiş insanlar. Böyle seviyesizlik olur mu? Böyle seviyeden muaf bir insan olur mu? Bu ülkenin bir metrekaresi bile kimsenin istilası altına girmemiştir, girmeyecektir. Ve şuanda karşımızda namertçe saldıran, kalleşçe tuzaklar kuran, ardından korkakça kaçan, mağaralara korkakça saklanan bir düşman, böyle bir tehdit var" dedi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasına söyle devam etti:

"Düşünebiliyor musunuz telsizle talimat veriyorlar; '2 bin sivil ölse de', şu ifadeye bakın, ‘3 bin sivil ölse de Şemdinli’ye girin, orada kalın, ölün ama geriye dönmeyin.’ Talimat bu. Çukurca’da ölen teröristlerin otopsileri yapıldı. Çukurca’da ölen 3 teröristin bakıyorsunuz, 16-17 yaşında kız çocukları olduğu ortaya çıkıyor. Bunları kullanıyorlar. Ve bunların eline el bombaları vermek suretiyle, bunları en ön saflara kadar sürdükleri görülüyor. Benim Kürt kardeşimin bunu iyi görmesi lazım. Nasıl aldatıldıklarını çok iyi bilmesi lazım.

Terör örgütünün elebaşları, aldıkları ihalenin gereğini yerine getirmek için, kız çocuklarını en ön saflara sürüp onları katledecek kadar, insanlıktan, izandan, insaftan yoksunlar. Bunların hiçbir amacı, hiçbir hedefleri, hiçbir gayeleri yok. Bunlar sadece ve sadece huzursuzluk çıkarmak, istikrarı bozmak, toplumda karamsarlık, olumsuzluk oluşturmak, milletin fertleri arasına nifak sokmak istiyorlar. Bunlar bir gayenin peşinden koşmuyorlar, kendilerine ihale veren Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapıyorlar. Dikkat edin son dönemde doğrudan hükümetimizi, doğrudan doğru AK Parti hükümetini hedef alıyorlar.

Bizim teşkilat mensuplarımızı kaçırıyorlar, bizim teşkilat mensuplarımıza molotof, bombalar atıyorlar. Sadece hedef burası. Neden, çünkü hükümet olarak bu meselenin çözümü için samimi gayret gösteriyoruz. Tehditler bizi yıldırmayacak. Acıların sona ermesi için, sızıların dinmesi için, annelerin babaların gözyaşının artık akmaması için hükümetimiz gerçekten çok samimi, çok kararlı adımlar atıyor.

Ama biz burada yaşatmak için her türlü çabayı gösterirken, maalesef karşımızdakiler öldürmek için ellerinden ne geliyorsa onları yapıyorlar. Biz huzur için, barış için, özellikle anneler için, babalar için yüreğimizi ortaya koyarken, onlar 16-17 yaşındaki kız çocuklarını öne sürerek annelere, babalara büyük acılar yaşatmak istiyorlar. Biz bu oyunlara, bu kalleşçe saldırılara boyun eğmeyeceğiz, terörle mücadeledeki kararlılığımızdan en küçük bir geri adım atmayacağız.”

"ŞEHİT YAKINLARIMIZA TANINAN İSTİHDAM HAKKINI İKİYE ÇIKARTTIK"

Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümünde ise, şehit yakınları, gaziler ve terör mağdurları ile ilgili kanunun TBMM'de yasalaştığını hatırlatarak, “Bu yasa ile şehit yakınlarımıza tanınan istihdam hakkını birden, ikiye çıkardık. Şehidimizin eşi, çocuğu ve kardeşlerinin yanı sıra anne babası da bu haktan artık yararlanabilecekler. Şehit ailelerimiz için sıkıntılı durumlar oluşturan malullük ve muhtaçlık şartını da artık bu yasayla da kaldırdık. Anne babalara ödenen maaşlara belli bir taban getirdik. Böylece maaşlarda aylık 250 liranın üzerinde bir artış sağladık. Gayrimenkul ivmelerinde, toplu taşıma araçlarından yararlanmada bazı kolaylıklar sağladık. Şehit tanımını değiştirdik, kapsamı genişlettik. Terör mağduru olan sivil vatandaşlarımızı da şehitlik kapsamına aldık” diye konuştu.