CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözümü için yeni bir hamleye hazırlandıklarını, ancak çözüm için barış ve uzlaşma iklimini yaratılması gerektiğini vurguladı. CHP lideri, AKŞAM'a bayram ziyaretinde, çeşitli konularda özel açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun dünkü manşetimizde yer alan sözleri büyük yankı yarattı. İşte o açıklamanın devamı:
Kürt sorununun çözümü konusunda daha önce AKP'ye giderken iki parametreden hareket ettik:  'Bu sorun bir siyasal partinin çözeceği sorun olmaktan çıktı'. İkinci parametre ise 'Bu sorun Meclis'te çözülür' dedik. Parlamentoda siyasal partilerin bir araya gelip bir komisyonla bu sorun nasıl çözülür diye görüş oluşturmasını istedik. Başbakan ilke olarak kabul etti, Bahçeli eleştirdi. Biz projemizin doğru olduğuna inanıyoruz. Biz bir yöntem önerdik, içini bilinçli olarak doldurmadık. Çünkü 'karşı tarafa bir şeyi dikte ettiriyorlar' denilmesini istemedik. Kürt sorunun çözülmesi lazım. Bunun için barış ve uzlaşma ikliminin yaratılması gerekiyor. Biz Kürt sorununun çözümü için yeni bir hamle daha yapacağız. Bunun için iklimin yaratılması gerekiyor. İklimin yaratılması tek başına bizim söylemimizle olmuyor. Bu sorun dört partinin katılması ile çözülebilir. Akil adamların bir araya gelmesi gerekiyor. Doğu'da 'bu sorunu CHP çözer' algısı oluştu. Biz yeni somut öneriler götüreceğiz. Biz bu sorunu çözeriz. Masaya oturmaktan çekinmeyeceğiz.
SOSYAL DEMOKRASİ  FUARI DÜZENLEYECEĞİZ
Biz yerel yönetim seçimleri için stratejiyi belediye başkanlarımızla birlikte İstanbul Silivri'de yaptığımız toplantıda belirledik. Bu strateji üzerinden çalışmamızı sürdürüyoruz. Mayıs ayında İstanbul'da sosyal demokrat belediyelerin projelerinin sergilendiği büyük bir yerel yönetim fuarı düzenleyeceğiz. Böylece bizim belediyelerimizin yaptıklarımızın ne kadar önemli olduğunu geniş kitlelere anlatma fırsatı bulacağız. Biz aile sigortasını Ankara'da Yenimahalle'de hayata geçirdik. İzmir'de taşeron işçiliğini bitirdik. İlk süt dağıtımını biz yaptık. TOKİ'den çok daha uygun koşullarda Ankara'da yerinde kentsel dönüşüm sağladık. Yakında binaları teslim edeceğiz.  Ankara ve İstanbul metroyu beceremedi. Ama İzmir yapıyor. İzmir kentsel dönüşüm yapmak istiyor ama bir yılı aşkındır Bakanlar Kurulu'ndan kararname çıkmıyor. Sormak gerekir: İzmir'e neden kentsel dönüşüm izni vermiyorsunuz?
'İSTANBUL, CHP'YLE YAŞANABİLİR HALE GELİR'
İstanbul felaket. İstanbullunun yerel seçimlerde şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir. İstanbul'un yaşanabilir kent haline gelmesi isteniyorsa bir sosyal demokrat belediyeye ihtiyaç var. Bu nedenle CHP İstanbul'u alacak. Rant paylaşımını esas alan AKP İstanbul'u yönetemez. Tarihe bile saygısı olmayan bir siyasal anlayış 18 yıldır İstanbul'a 150 milyar doların üstünde para harcadı. Bu para nereye gitti? Gecekondu sorunu mu önlendi, ulaşım mı çözüldü? Su sorunu çözüldüyse Nurettin Sözen'e dua etsinler. Metroyu başlatan kişidir ama onlar bitiremediler. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı için kamuoyu yoklaması yapacağız ondan sonra adayımıza karar vereceğiz.
'HAPİSHANE RAPORU AÇIKLAYACAĞIZ'
Önümüzdeki günlerde hapishanelerdeki insanların dramlarını içeren bir rapor açıklayacağız. İçinde Hizbullahçı da asker de var. Milletvekillerimiz tutuklu ve hükümlülerle görüştüler. Taslak bana geldi inceleyip sonra bu raporu kamuoyu ile paylaşacağız
'BİZ ESAD'CI DEĞİLİZ'
Hükümet bizi Esad'a destek vermekle suçluyor.  Biz hiçbir zaman Esad'ı desteklemedik ki. Bizi Esad'a destek vermekle suçlamasının tek nedeni var, o da izlenen yanlış dış politikayı dile getiren ve eleştiren tek parti biziz. Bizi başka neyle suçlayacak? Esad demokrasi, özgürlük, insan haklarını getirecekse destekleriz, getirmiyorsa eleştiririz. Esad'ın gitmesi ya da kalması yönünde bir tavrımız yok. Biz bütün Arap dünyasının daha özgür ve demokratik bir yapıya kavuşmasını isteriz. Katar'da İran'da Suudi Arabistan'da demokrasi özgürlük istiyoruz. Bir ülkede demokrasinin kural ve koşulları neyse her ülkede olmasını isteriz. Biz kişiye endeksli politika yapmayız. Dış politikayı laiklik, demokrasi insan hakları ekseninde evrensel hukukun öngördüğü eksende yapmanız gerekir. Siz kendi dış politikanızı bırakmışsınız öbür ülkenin içişlerine girmişsiniz. Yarın başka bir ülke sizin içişlerinize karışırsa ne diyeceksiniz?
Devrim sürekli değişim demektir
Atatürk devrimleri dar kalıplar içine sığdırılan devrimler değil. Atatürk'ün farkı onun gösterdiği çağdaş uygarlık hedefidir. Dar statükocu bir anlayışla bakmak Atatürkçülüğe aykırı. Devrim sürekli değişim dönüşüm demektir. Biz 30 yıl önce bugünkü kadar özgür değildik diyebiliyoruz. Atatürkçülüğü dar kalıplar içinde değil, O'nu hedefi çağdaş uygarlık olan bir çerçeve içinde değerlendirmek gerekiyor. Atatürk'ü 21. yüzyılda kalıcı kılan düşünce de bu. Dar kalıpları olan akımlar yıkıldı gidi ama Atatürk ve onun devrimleri kaldı.