MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın şu açıklamalarda bulundu;
"AKP’nin terörle mücadele değil, teröristle müzakere ettiğini artık sağır sultan bile duymuş, Oslo-İmralı-Kandil süreci ortalığa saçılmıştır.
Gediktepe baskını ve Uludere olayının,AKP’nin yozlaştırdığı istihbarat düzeninin çöktüğünün acı bir ispatı olduğunu daha önce belirtmiştim.
Çünkü AKP iktidarı, Gediktepe’de teröristleri kaçakçı, Uludere de ise kaçakçıları terörist zanneden bir istihbarat düzeni kurmuştu.
Uludere Sendromu’ndan muzdarip AKP hükümeti, bu kez Dağlıca’da teröristi kaçakçı mı sanmıştır?
Dağlıca baskını bir kez daha AKP’nin istihbaratın tek elde toplanması uygulamasının çöktüğünü teyit etmiştir.
Dağlıca aynı zamanda AKP’nin “3’lü mekanizma ile istihbarat paylaşıyoruz” safsatasının artık toptan iflas ettiğinin acı bir ispatıdır.
Acı gerçek şudur: Türkiye Cumhuriyeti devletinin kırmızıçizgileri, AKP döneminde bölücüler için kırmızı halıya dönüşmüştür.
HÜKÜMET TERÖR KARŞISINDA AKIL TUTULMASI YAŞIYOR
Daha önce defalarca vurulan Dağlıca’nın alınan bütün önlemlere rağmen yeniden vurulmasının sorumluları hesap vermelidir.
Başbakan Yardımcısı Arınç’ın “sayıca kalabalıktılar, silahları da vardı…” gibi bir “akıl tutulmasıyla” açıklanması mümkün değildir.
Üstelik bu akıl tutulması AKP hükümetinin neredeyse tamamına bulaşmış durumdadır.
Ne yani teröristlerin silahsız mı olmalarını bekliyordun Yoksa çiçeklerle mi geleceklerdi? Sayın Arınç?
Yoksa silah bırakmaları için yapılmış bir anlaşmaya mı uymadılar? Ondan mıdır bu şaşkınlığınız?
Bülent Arınç’ın “bölücübaşına ev hapsi düşünülebilir” şeklindeki açıklamalarında ısrarcı olması bir çok soruyu akla getiriyor.
TUTUKLU KOMUTANLARA EV HAPSİ İÇİN ŞARTINIZ NEDİR?
Hükümet adına bütçe görüşmelerinde “her türlü hakkı vereceğiz” dediniz.
Şimdi de teröristbaşına ev hapsini bölücü örgütün silah bırakması şartına bağlıyorsunuz.
Çoğu terörle mücadeleden gelen ve halen tutuklu olan 60’ı aşkın generale ev hapsini düşünebilmeniz için şartınız nedir Sayın Arınç?
KİMSE TÜRK MİLLETİNİN VE ÜLKÜCÜLERİN SABRINI SINAMASIN
Türk milleti, bağrına taş basmakta, tahriklere kapılmamakta, ayrımcılığa pirim vermemektedir.
Ancak, Türk milleti artık içeriden ve dışarıdan kendisine yönelen ihanetlere tahammül edemez hale gelmiştir.
Biz de MHP ve Ülkücü Hareket olarak, milletimizin duygularına tercüman olmakta ve sürekli sağduyu vurgusu yapmaktayız.
Ancak Türk milletinin ve onun cevheri aslisi olan MHP ve Ülkücü Hareket’in de sabrının bir sonu var. Kimse bizim sabrımızı sınamasın.
