Meclis Genel Kurulu’nda, CHP’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması reddedilirken görüşmelere “Muhteşem Yüzyıl”, “Pargalı”, “Ofer”, “Çamur atıyorsun”, “Yalancı” tartışmaları damgasını vurdu.
Meclis Genel Kurulu’nda, CHP’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması reddedildi.

“O KOLTUĞU DERHAL TERK ETMELİSİNİZ”
Gensoru önergesi üzerinde söz alan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, şöyle dedi:
“Dışişleri Bakanı ideolojik yaklaşımlarını ulusal çıkarlarımızın üzerinde tutmuştur. İlkesiz ve tutarsız bir dış politika izleyerek ülkemizi birçok kereler küçük duruma düşürmüştür. İşte bundan dolayı bize göre o koltukta oturmamalıdır.
ABD’nin çıkarları ile AKP’nin çıkarları gerçekten örtüşmüştür. Ama ulusal çıkarlarımız asla örtüşmemiştir. Bu yüzden Dışişleri Bakanı o koltuktan derhal kalkmalı veya kaldırılmalıdır. Dış politikadaki itibarımız, Dışişleri Bakanı’nın Obama tarafından işaret parmağı ile çağrılacak seviyeye düşürülmüştür. Türkiye Cumhuriyetinin onurlu Dışişleri Bakanı hiç kimse tarafından bir parmak hareketi ile çağrılamaz.
Suriye ile savaşmak için can attığınızı artık herkes gördü. İşte bu yüzden o koltuğu derhal terk etmelisiniz.”

“SAYIN BAKAN TEORİK VARSAYIMLARA DAYALI YAKLAŞIMIYLA GERÇEKLERDEN KOPMUŞ, HAYALCİ HEDEFLER PEŞİNE DÜŞMÜŞTÜR"
CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, şöyle dedi:
“Sayın Bakan teorik varsayımlara dayalı yaklaşımıyla gerçeklerden kopmuş, hayalci hedefler peşine düşmüştür. Yabancı çevrelerin kendilerine mahsus gerekçelerle bu gidişatı başarıymış gibi takdim etmeleri, amiyane tabirle kendisine ‘gaz vermeleri’ Sayın Bakanı gereksiz ve maceracı arayışlara daha da hız vermeye sevk etmiştir.
Sayın Davutoğlu uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilkelerine göre hareket etmek, Suriye’deki iç diyalog mekanizmalarının işletilmesine çaba göstermek yerine, dış çevrelerin yönlendirmesiyle ülkemizi savaşın eşiğine getirmiştir.
Sayın Bakan, sağda solda konuşmalarında Cihan devleti kurmaktan, Ortadoğu’nun sahibi, lideri ve hizmetkarı olmaktan bahsederken, Arap ülkelerinin bu konuşmalarını nasıl algılayacaklarını düşünmekte midir?
Bölgesel konularda ABD doğrultusunda politikalar izleyen AKP hükümeti, Washington’la iyi ilişkiler kurmakla övünmektedir. Fakat aslında gerçek şudur: AKP Amerika’nın bölgedeki enerji kaynakları odaklı tek yönlü çıkarlarının bekçiliğini yaptığı için taraflar geçici bir balayı yaşamaktadır.
Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu’nun ütopik varsayımlarla cihan devleti, Orta Doğu’daki değişimin öncüsü ilan ettiği Türkiye, komşularının gözünde düşman bir ülkeye dönüşmektedir. İzlenen dış politika ulusal güvenliğimizi, bölgesel etkinliğimizi ve uluslararası saygınlığımızı tehlikeye atmaktadır. Dış politika teori, hayal ve fantezilerinizi sergileyebileceğiniz, bunları yaşama geçirmeyi deneyebileceğiniz bir alan değildir. Yapılan her hata mutlaka geri döner ve maliyeti tüm ulusumuz öder.”

"DUMANLI İLİŞKİLER YUMAĞINIZI TAKİP EDİYORUZ"
MHP Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş de şöyle dedi:
“AKP bugün Arap Baharı kapsamında Irak’ın ülke bütünlüğünü tehdit ederken ülkenin kuzey bölgesinde kurulacak sözde bir devlet yapısına da ön ayak oluyor. Nedeni çok basit; AKP, Barzani ile ittifak kurmuştur. AKP iktidarının dışarıda Barzani içeride ise meseleye sözde ılımlı yaklaşan ancak en az PKK kadar yıkıcılığı savunan yurt dışından ithal figüranlarla kol kola girmesi birçok soru işaretini beraberinde getirmektedir. Dumanlı ilişkiler yumağınızı takip ediyoruz.”

KAPLAN’DAN PARGALI BENZETMESİ
Savaş müteahhitliğinin her zaman kazandırmadığını ifade eden BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da, “Başbakan kimi öptüyse Esad da bunlardan birisi Mübarek, Kaddafi peş peşe gidiyor” dedi.
Suriye politikasını eleştiren Kaplan, şöyle dedi:
“Muhteşem Yüzyıl’da sultanlardan sonra Pargalı gibi alırsın orduları gidersiniz Suriye’ye. Alsana dış politika. Şu an uygulanan dış politika bu. Pargalı gibi girer fethedersiniz. Gelirsiniz fethedilmişdir derseniz öyle tampon bölgelerle uğraşmayın burada filmlerde olur gerçek hayatta olmaz.
Giderseniz sınır ötesine savaş açarsanız biz arkanızda yokuz, kendi başınıza gidin. Bize güvenerek öne atılmayın.
Breh breh fethe mi çıktınız ne bu, gidin Viyana kapılarına kardeşim, Muhteşem Süleyman dayanmıştı, Viyana kapıları orada, Tuna Nehri orada, Fas, Tunus, Cezayir…
Bu ırkçı anlayışın 2. Dünya Harbinde Nürnberg Mahkemelerinde savaş suçlusu olarak yargılandığınızı bilmeniz gerekir.Tarihten hiç mi ders almadınız?
Sünni İslam sentezi teziniz felakettir.”

“ACEMİCE HAZIRLANMIŞ ÖNERGE”
AKP Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nun, “Acemice hazırlanmış önerge” sözüne tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Stratejik derinliğinize parmak atıldı Sayın Bakan. Sıfırcı bakan oldu. Başbakan’ın en çılgın projesi Davutoğlu’dur. Suriye politikasını mezhebe bağlayanlara sesleniyorum, Obama’yla aynı mezhepten mi aynı politikayı izliyorlar” dedi.

DAVUTOĞLU ELEŞTİRİLERİ YANITLADI
Eleştirileri yanıtlamak için kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, şöyle dedi:
“BM’nin İstanbul’da bir merkezi olacak. İstanbul Cenevre gibi bir BM şehri olacak.
Kimseyle hasım olma düşüncemiz yok. Ama şunu söylüyoruz yüzyıl önce kimlerle ayrılmışsak, kimlerle aramıza duvarlar kurulmuşsa o duvarları birer birer kaldıracağız. Yeni bölgesel düzenler kuracağız.
Suriye ile hiçbir zaman mezhep ve etnik temelli bir politika gütmedik, bölgede de gütmeyiz.
Bu ülke artık hasta adam değildir. Ayağa kalkmıştır, nekahet dönemini atlatmıştır. Yeni bir dev olarak dünya gündemine ağırlığını koymaktadır. Kimse bu devi tekrar uykuya döndüremeyecek.”

“İSRAİLLİ İŞADAMI OFER İLE GİZLİ GİZLİ O DÖNEMDE SAYIN BAYKAL MI GÖRÜŞTÜ SAYIN ERDOĞAN MI GÖRÜŞTÜ?”
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın’ın sözlerine itiraz ederek, “İsrailli işadamı Ofer ile gizli gizli o dönemde Sayın Baykal mı görüştü Sayın Erdoğan mı görüştü?” dedi.

ZAMAN ZAMAN TANSİYON YÜKSELDİ
Açıklama yapmak için Dışişleri Bakanı söz alırken CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, “yalan söylüyor” dedi. AKP sıralarından da “Otur” sesleri yükselirken CHP sıralarından da “Terbiyesiz” yanıtı geldi.
Sataşma nedeniyle sık sık söz istenirken AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Kaplan ve İnce’nin konuşmasının ardından söz istedi. Aydın, şöyle dedi:
“Kürtlerin tek temsilcisi sizler değilsiniz. Ben Kürt’üm. Müslümanım. Türkiye Cumhuriyetinin onurlu bir vatandaşıyım.
Bir başka grup başkanvekili de yalanlarını sıraladı. İspat eder misiniz? İsrailli işadamı ile Başbakan’ın görüştüğünü ifade ettiniz bunu ispat eder misiniz. Böyle bir görüşme olmamıştır. Eğer ispat etmezseniz iftiracısınız.”

OFER TARTIŞMASI
İnce de, “Sayın Aydın daha genel başkanını takip etmemişsiniz. Başbakan önce ben Ofer ile görüşmedim dedi. Sonra Fatih Altaylı’nın programına çıktı dedi ki, ‘ben Ofer ile görüştüm’ dedi.
Sizin 25-30 seneki önceki durumunuz şuydu; mücahittiniz sonra müteahhitliğe terfi ettiniz şimdi de valla her şeye müsaitliğe terfi ettiniz.
Bize çamur atıyorsunuz. Açık açık sana iade ediyorum onu. Sen yalan söyledin. İspata gerek yok Başbakan kendisi görüştüğünü ispatladı zaten” diye konuştu.
Görüşmelerin ardından CHP’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.