Yazılı bir açıklama yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tokat Milletvekili Doğru, 4 Kasım'da yapılacak olağan kongre öncesi partinin son durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Partinin 4 Kasım 2012 tarihinde yapılacak olan olağan kongreye hazırlık yaptığını hatırlatan Doğru, "Bu kongre de başta Türk İslam dünyası olmak üzere dünyanın her tarafına önemli mesajlar verilecek. Kongre ve verilecek mesajlar MHP'ni önümüzdeki seçimlerde galip getirecek, tek başına iktidara taşıyacaktır. 43 yıllık siyasi hayatında bu partinin tek başına iktidar zamanı artık gelmiştir. Geçmiş dönemlerde alınan çok önemli tecrübe ve bilgi birikimleri vardır. Bunları çok iyi kullanarak, gereken her türlü donanıma sahip olmuş, her türlü fedakârlığı yapmış olan partimizin iktidar limanına gitmesi gerekmektedir. İşte bu gemiyi donanımlı hale getiren kaptan, güvenli şekilde görevine devam etmeli ve hedefe varmalıdır." dedi.

Hedefe de 'bilge lider' diye hitap ettiği Genel Başkan Devlet Bahçeli ile ulaşacaklarını bildiren Doğru, ancak, Bahçeli'ye acımasızca, insafsızca yapılan saldırıların olduğu dönemi de yaşadıklarını belirtti. Doğru, geçmiş dönemde rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'e yapılan saldırılar ve kara propagandaların şimdide hedefi bu yöne sevk ettiğini savundu.

Bahçeli'ye yapılan saldırılardan bir tanesinin 57. Hükümet kurulma öncesinde Başbakanlık MHP'ye verilmiş fakat Bahçeli'nin kabul etmediği iddialarının külliyen yalan olduğunu aktaran Doğru, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kim veya kimler başbakanlığı vermiştir. İnsanlar ne kadar balık hafızalıdır. O zaman başta DYP ve ANAP, Refah Partisi olmak üzere kimi partiler MHP'nin meclise büyük bir grup olarak girmesini hazmetmemişler, kendilerini alacaklı görmüşlerdi. Hiçbir şekilde bu yönde başbakanlık verilmesi söz konusu dahi olmamıştır. O zaman ki, yani birinci yasama döneminde, meclis başkan adayımızı, sadece MHP milletvekilleri desteklemiş, başka hiçbir partiye mensup milletvekili oy vermemiştir. 2. Dönem Ömer İzgi'nin nasıl başkan seçildiği unutulmamalıdır. Acımasızca, yapılan saldırıları şiddetle reddediyoruz. Meclis başkanlığını dahi vermeyen irade, başbakanlığı nasıl verir? Haksızlık yapmayalım. Genel Başkan, her zaman ülke menfaatlerini her şeyin üstünde görmüştür, şahsi hiçbir ikbal beklememiştir."