CHP Grup Başkanvekili M. Akif Hamzaçebi, TBMM Başkanlığı’na, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni sundu.

GENEL GEREKÇE 
Teklifin gerekçesinde, öğrenci borcunun, öğrenim gördüğü öğretim kurumundan mezun olduktan ve Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi bir işe girdikten bir yıl sonra başlamak üzere kredi aldığı sürede ve üç aylık dönemler halinde Kuruma ödeyebileceği, iş akdinin feshedilmesi durumunda yeni bir iş akdi imzalanıncaya kadar TÜFE uygulanmaksızın borcu ertelenebileceği belirtilerek, şöyle denildi:
“Diğer taraftan, sağlık sebepleri dışında kendi isteği ile öğretim kurumunu bırakan veya herhangi bir sebeple öğretim kurumundan çıkarılan öğrenciler de Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi işe girdikten itibaren bir yıl sonra başlamak üzere, kredi aldığı sürede ve üç aylık dönemler halinde ödeyebileceklerdir. Ancak, Kurum alacağının çok fazla sürüncemede kalmaması için de bu süre yüksek lisans öğrenim süresi ve doktora öğrenim süresi hariç beş yılı geçemeyecektir.
Tasarı ile getirilen bir başka düzenleme de, kullanılan kredi borcuna ilave edilebilecek borç tutarının, TÜFE değişim oranı üzerinden hesaplanacak miktarın en fazla yarısı kadar ilave yapılabilecek olmasıdır. 

GEÇİCİ MADDE EKLENMEK SURETİYLE
Tasarı ile Kanuna geçici madde eklenmek suretiyle, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında yapılandırılan öğrenim kredisi ve katkı kredisi borçlularının da bu Kanun hükümlerinden yararlandırılmaları sağlanmaktadır.”

TEKLİF NE GETİRİYOR?
Teklife göre, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumundan, öğrenim kredisi alan öğrencilerin borcu, öğrenim kredilerinin verildiği tarihten öğrenim süresi bitimine kadar geçen sürede veya herhangi bir sebeple kredisinin kesildiği tarihe kadar öğrenim kredisi olarak verilen miktarlar Türkiye İstatistik Kurumunun tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) artışlar uygulanarak hesaplanacak miktarın yarısı ilave edilmek suretiyle tespit edilecek. Öğrenci, borcunu öğrenim gördüğü öğretim kurumunun normal eğitim süresinin bitiminden ve Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi işe girdikten itibaren bir yıl (Öğrencinin lisansüstü öğrenin görmesi halinde dört yıl) sonra başlamak üzere, kredialdığı sürede ve üç aylık dönemler halinde ödeyecek. Ancak bu süre bir yıl daha uzatılabilecek. Ödeme, askerlik süresine rastlarsa ya da Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi görev iş akdinin feshi veya işten ayrılma gibi nedenlerle kesintiye uğrarsa; askerlik döneminin bitimine ve yeni bir iş akdinin tesisine kadar TÜFE uygulanmadan ertelenecek.

AYRI ESASLAR UYGULANACAK
Katkı kredisi borcu ödemelerinde de aynı esaslar uygulanacak. Sağlık sebepleri dışında kendi isteği ile öğretim kurumunu bırakan veya herhangi bir sebeple öğretim kurumundan çıkarılan öğrenciler öğretim kurumu ile ilişiğinin kesildiği tarihten itibaren ve Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi işe girdikten itibaren bir yıl sonra başlamak üzere, kredi aldığı sürede ve üç aylık dönemler halinde ödemek zorunda olacak. Ancak bu süre bir yıl daha uzatılabilecek. 

2 KATINI GEÇEMEYECEK
TÜFE uygulamasına, kredi borçlarının geri ödenmesine ve taksitlendirilmesine ilişkin esas ve usulleri belirlemeye, öğrencilerin borçlarından birinci fıkraya göre hesaplanan TÜFE artışından ilave edilen miktarın yüzde 50’sine kadar indirim yapmaya Kurum Yönetim Kurulu yetkili olacak.
İndirim uygulandıktan sonra öğrencilerin ödeyecekleri borç tutarı; öğrencilerin eğitim süresinde Kurumdan aldığı toplam kredi miktarının 2 katını geçemeyecek.

AYRICA BELİRTİLECEK
Öğrencinin tabi olacağı mükellefiyetler öğrenciden alınacak taahhüt senedinde ayrıca belirtilecek. Düzenlenen taahhüt senetlerinde krediyi alacak öğrencinin, öğrencinin reşit olmaması halinde ise öğrenci ile birlikte veli veya vasisinin borçlu sıfatıyla imzası yeterli olup ayrıca kefil aranmayacak. Ancak yurtdışında öğrenim gören öğrencilerden kefil veya diğer teminatlar aranacak.
Kamu kurumları ve özel kurumlarda görev alanların borç taksitleri bu kurumlarca ilgililere ödenecek aylık ve ücretlerden kesinti yoluyla tahsil edilebileceği gibi, borçlu tarafından Kurumun belirleyeceği banka hesabına da ödenebilecek.