CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, "AKP tam bir zulüm iktidarıdır. Devletin tüm olanaklarını kullanarak halk üzerinde çok büyük bir baskı uygulanmakta, kaymakamlar muhtarları arayarak müdürlerini ve silahlarını almakla tehtit etmektedir. Ancak şu bilinsin ki 'zulüm ile abad olanın hali berbat olur.' AKP iktidarı milli ve milletin çıkarına olmayan bu anayasayı kabul ettirmek için kamunun bütün imkanlarını ve kamu personelini kullanarak halk üzerinde inanılmaz bir baskı kurmaktadır. Kaymakamlar eliyle  muhtarlar tehtit edilmekte, vergi memurları baskının aracı olarak kullanılmakta, güvenlik güçleri halkla karşı karşıya getirilmektedir. Türkiye'nin çıkarına olmayan bu anayasa değişikliği kimin çıkarınadır? Halk üzeinde bütün imkanlar kullanılarak bu kadar baskı neden yapılıyor? Halk bütün bu yaşananların farkındadır ve bütün bu zulme rağmen halk gereken cevabı verecektir. 15 yıllık AKP iktidarında Türkiye tam anlamıyla yıkıma sürüklenmiştir. Bu yıkım faturasını görmek için Urfa’ya gelmek, Urfa’nın caddelerinde gezmek yeterlidir. Urfada neredeyse her apartmanda satılık bir daire kiralık bir dükkan var. Urfa yüzbinlerce Suriyelinin göç edip neredeyse işgale dönüştürdüğü bir şehir haline gelmiş.  700 bin genç işsiz, nüfusunun üçte biri işsiz bir şehir Urfa. Dünyanın en önemli tarım potansiyeline sahip olan bu şehir, 15 yıllık AKP iktidarı döneminde bırakınız bu potansiyelini kullanmayı, neredeyse çöle döndü. Urfa ne yazık ki AKP'nin hiçbir şekilde planlamadığı ağır bir ekonomik mağduriyetle karşı karşıyadır" dedi.

Pekşen, sözlerini şöyle sürdürdü: Şu anda Türkiye'de güneş enerjisi potansiyeline sahip en verimli topraklar Urfa'da bulunmaktadır. Ancak ne yazık ki bu potansiyeli kullanmak adına hiçbir çalışma yapılmamaktadır. Yine Urfa’nın sahip olmuş olduğu Antepfıstığı üretim potansiyeli dünyada çok önemli bir yerdedir. Bu üretim çikolata sanayi için büyük bir kapasite sağlıyor ama buna ilişkin de devletin yaptığı bir çalışma yoktur. Tarımda ise Urfa, dünyanın her yeriyle rekabet edebilecek ürün potansiyeline ve kalitesine sahip ama herhangi bir planlaması yok bu konuda bir tarım teşviki ve planlama bugüne kadar yapılmamış. Bitmek tükenmek bilmeyen bir sulama problemi ve neredeyse artık günlük devlet politikası haline gelen elektrik kesintisi sorunu bir türlü çözülmüyor. Urfalı tarihinde hiç olmadığı kadar çok büyük destek vermiştir AKP'ye. Ama gelin görün ki bu desteğin karşılığında bugüne kadar ihmal edilmekten hakları gasp edilmekten ve Urfalının iyi niyetini suistimal edilmesinden başka hiçbir şey olmamış Urfa’da. Urfa’nın sorunları AKP ile birlikte katlanmış Cumhuriyetin en önemli tarım projesi olan GAP, AKP ile birlikte artık proje olmaktan çıkarılmıştır. Rusların uçağının vurulmasının bedelini Urfalı ödüyor, Suriye ile dalaşmanın bedelini Urfalı ödüyor. AKP’nin aymazlığının, iş bilmezliğinin, tarımdan anlamazlığının bedelini Urfa çiftçisi ödüyor. Urfa’ya geldiğinizde Urfa’nın esnafıyla Urfa’nın çiftçisiyle Urfa’nın köylüsüyle konuştuğunuz da bitmek bilmeyen dertlerle karşı karşıyasınız. Ama AKP'nin bu dertlerin çözümüyle bir ilgisi yok. Urfalı oy versin başka da bir şey istemesin. Bunların tek derdi  bol gargara, bol müzik, bir sürü afiş ile her tarafta yağmalanmış devlet olanakları ve devletin yola dökülmüş bürokratları ile halka uygulanan baskı ve zulüm ile Anayasayı geçirmektir. Urfa'da gördüğümüz budur; halka baskısı ve zulüm. Ama 16 Nisan’da Urfa bütün bu zulmün hesabını sandıkta soracak,Urfa’dan Türkiye’nin geleceğine Urfalının niye şanlı olduğunu gösterecek bi hayır kararı çıkacak."