Daha, 7 Haziran seçimlerinde kullandığımız sandıkların üzeri bile tozlanmadan ve bu seçimlerde çokça dile getirilen Milli İradenin ortaya çıkardığı çiçeği burnunda milletvekillerinin Meclis’teki bir kavgalarına bile şahit olamadan gireceğimiz bu erken seçim, ülkenin refahı ve selameti açısından büyük önem teşkil ediyor.
Abartılı bir cümle değil.
Ama içinde bulunduğumuz süreç de, pek iç açıcı değil.
Öyle ki, bir türlü kurulamayan hükümet ve ardından alınan erken seçim kararı, uzun bir aradan sonra yeniden hortlayan terör, piyasalardaki dalgalanma zannederim bu durumu özetliyor.
Ülke normale döner mi, erken seçim bu sıkıntıları çözer mi?
Denemeden bir şey söylemek yersiz.
*
Biliyorum.
Milletçe yorulduk seçimden seçime koşmaktan.
Fakat teröre karşı sürdürülen silahlı mücadelenin ne kadar daha devam edeceği, dahası ülkenin kim tarafından nasıl düzlüğe çıkarılacağı, yapılacak olan bu seçimlere bağlı.
Zira, onun için bu seçim önemli.
Millet olarak yapabileceğimiz başka bir hamle de yok zaten.

PARTİLERİN SEÇİM KAMPANYALARI

1 Kasım seçimleri, önceki seçimlere nispeten sıra dışı koşullarda ve farklı bir atmosferde gerçekleşiyor.
Bunun en büyük sebebini ise 7 Hazirandan başlayarak bugüne kadar tırmanan terör olaylarında verilen onlarca şehit ve bıraktığı tarifsiz acı oluşturuyor. 
Nitekim Türk Milleti yüreğinde yanan ateş ve henüz kurumamış yaşlı gözleriyle gidecek sandığa.
Hiçbir siyasi partinin bu durumu göz ardı etmemesi gerekir.
Güllük gülistanlık bir süreç olmayacak, bunun bilinmesi lazım.
Eğer partiler bu milletin karşısına, milli birlik ve beraberliğin ön plana çıkarıldığı kampanyalar yerine, inandırıcılığını yitirmiş, milleti canından bezdirecek içi boş vaatlerle çıkarlarsa, 2 Kasım gününün bugünden daha farklı olmayacağı kanaatindeyim. 

SANDIKTAN YİNE KOALİSYON ÇIKAR MI?


Bugünlerde siyasi kulislerde en çok cevap arayan soru bu.
Bir önceki seçimlerden edindiğimiz tecrübelerle konuşacak olursak, tek başına iktidar olma şansı Ak Parti dahil hiçbir partide yok. 
Zira, ortada koalisyon ihtimalini güçlendiren şöyle bir öngörü var. 
7 Haziranda sırf Ak Parti iktidarını devirmek için PKK’nın arka bahçesi HDP’ye koşarak oy veren anlayışı, bunca şehit anasının çığlığı kendine getirememişse sandıktan yine koalisyon çıkacak.
Bence bu öngörüden de öte, kesin sonuç.
Umarım kendi ideolojilerinden kopup  HDP’yi destekleyen diğer partilere ait seçmen kitlesi, şu an içinde bulunduğumuz durumu da göz ardı etmez.
Aksi halde, gözyaşlarının dinmeyeceği aşikâr.

KOALİSYON ÇIKARSA NE OLACAK?

Böyle bir sonuç karşısında bir kere tüm partiler silkinip kendine gelecek.
Yok efendim kırmızı çizgiymiş, olmazsa olmazmış; vaz geçilecek bu kavramlardan.
Ülkenin selameti, vatanın bölünmez bütünlüğü gibi milli değerler referans alınacak, o paydalarda buluşulacak.

Daha da açık yazayım:

1-Ak Parti; “Dediğim dedik, çaldığım düdük” anlayışından vazgeçecek.
2-MHP; HDP’nin kıskacında kalan Kürtleri kazanabilmek için yeni politikalar üretecek, “O gelirse ben gelmem” anlayışından vazgeçecek.
3-CHP; “Kendi ideolojisi ile oturacak masaya.Organize ataklardan vazgeçecek.” 
4-HDP; Kürtler ile PKK arasındaki farkı görecek, ardından Türkiye’ye gösterecek. 
*
Atılması gereken adımlar bunlar.
Ama kim bilir?
Belki de eski huylarından vazgeçmeyip, bu seçimi de yok sayacaklar.
Yani oylarımızı yine beğenmeyecekler.
Sonrasında el ele verecek; “yine seçim, yine seçim” diyecekler.
Artık o zaman bu millet ne yapar, ben de pek kestiremiyorum.
Ama karşılaşacağımız ortam hakkında bir tahmin yürüteyim.
Kaos!
***
BAYRAM…
Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir.Umuyorum birkaç gün sonra idrak edeceğimiz Kurban Bayramı, milletimizin refahı ve huzuru için açılan hayırlı bir kapı olur.