Alışkın olmadığımız ise, siyasi partilerin Türkiye’nin bir meselesi için birlikte hareket etmeleri, birbirlerinden güç almaları, iş başarıldığında ise birbirlerine teşekkür etmeleri.
Fransa ile çok gerilimli, sonuçları çok tehlikeli bir süreç yaşadık. Süreç sadece iktidarı değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyordu.
Nitekim, tüm Türkiye seferber oldu Fransız Parlamentosu’ndan geçen Ermeni soykırımını inkar etmenin suç sayılmasına ilişkin yasanın, Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi için.
Çabalar başarılı oldu, ve Ankara bir nebze olsun rahatladı.
İşte tam bu rahatlama evresinde ortaya çıktı o “alışkın olmadığımız” nezaket;
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransa’da parlamentonun kabul ettiği yasanın, Anayasa Mahkemesi’ne taşınması için seferber olan herkesi tek tek aradı.
Siyasetçi, memur, işadamı  ya da vatandaş;
İktidar mensubu ya da muhalif;
Sivaslı ya da Trabzonlu…
Davutoğlu’nun aradığı isimler “Türkiye seferberliğini” anlatıyor aslında;
CHP’den Osman Korutürk, MHP’den Tuğrul Türkeş var o teşekkür listesinde.
AKPM Başkanlığı yapan ilk Türk vekil, AKP’li Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Komisyonu Başkanı AKP’li Volkan Bozkır da arananlar arasında.
Bizzat Paris’e kadar gidip, Türkiye ile iş yapan çevreleri hareketlendiren TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, telefonla Paris’te neredeyse aramadığı kimse kalmayan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’e de bizzat teşekkür etti Davutoğlu.
Bir de, “Avrupa’da Türk lobisi çalışmıyor” eleştirilerini boşa çıkaran Avrupalı Türkler var asıl;
Mesela Paris Anadolu Kültür Merkezi Başkanı Hikmet Türk, Avrupa Türk Demokratlar Birliği Başkanı Yakup Kılınç, Fransa-Türk Federasyonu’ndan Yakup Gezici, St Dizier Belediye encümenini harekete geçiren Yalçın Şimşek.
Fransa’daki Sivaslıların temsilcisi Fikret Tokmak; Fransa’daki Karadeniz derneklerinden Bülent Cumhur, Fransa Milli Görüş temsilcisi Fatih Sarıkırı.
Ve tabii, tüm çabaları koordine eden Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu…
Avrupa’da “Türk lobisi olduğunu”, “olabileceğini”, “yapılabileceğini” gösteren bu isimleri aradı tek tek Davutoğlu.
Ve anladık ki, Türkiye buzdağının sadece görünen yüzü; Asıl görünmeyen güç, doğru devreye sokulduğunda, daha önce olmayanlar gerçekleşebiliyor.
Tüm bu çabanın üzerine beklentimiz artık Fransa Anayasayı Koruma Konseyi yasayı iptal etmesi…