ANKARA - Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 3. Olağan Kongresi'ne katılarak bir konuşma yaptı.

Salonda bulunan gençlerin ve onların coşkusunun Türkiye'nin kendisini yansıttığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

“Bu salondaki gençlik Türkiye'nin ta kendisidir. Bu salondaki gençlik, kökü mazide olan, gözü istikbalde gençliktir. Bu salondaki gençlik tarihini çok iyi bilen, çok seven, devraldığı mirasın omuzlarındaki yükün farkında olan bir gençliktir.

Burada bu salondaki gençlik 19 Mayıs'ı bilen, 19 Mayıs ruhunu, misyonunu taşıyan bir gençliktir. Hiç kimse bize, bu gençliğe23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim dersi vermeye kalkışmasın. Tam tersine 23 Nisan ruhunu öğrenmek isteyen varsa buyursun işte bu gençlikten öğrensin. Eğer 19 Mayıs'ın 29 Ekim'in ruhunu anlamak, öğrenmek isteyen varsa buyursun bu gençlik onlara öğretsin. Türkiye'nin tapusu belli kesimlerin, belli zümrelerin, elitlerin, seçkinlerin elinde değil. 75 milyonun elindedir, 75 milyonun yüreğindedir. Hiç kimse kendisini Türkiye'nin yegane sahibi gibi görmesin. Türkiye'nin sahibi 75 milyondur.Türkiye'nin sahibi işte bu gençliktir. Artık 19 Mayıs törenleri üzerinden hiç kimse mürebbiye gibi parmağını sallayarak bizi tehdit etmeye, bizi tedip etmeye kalkmasın, kalkışmasın. Çünkü biz onlar gibi 19 mayıs'ın istismarının değil, 19 Mayıs'ın özünün takipçisiyiz.

Ey CHP, ey MHP 19 Mayıs sizin için bu kadar önemliydi de neden bugüne kadar 19 Mayıs'ın özüne, 19 Mayıs'ın izine sahip çıkmadınız? Samsun'u bugüne kadar neden hatırlamadınız? Söyler misiniz Samsun'a bugüne kadar ne yaptınız? Erzurum'u, Sarıkamış'ı, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı şehitliklerini neden bugüne kadar hatırlamadınız?”

Erzurum'a, Sarıkamış'a, Samsun'a, Çanakkale'ye hizmet götürenin AK Parti iktidarı olduğunu belirten Erdoğan, iktidara geldiklerinde Çanakkale'ye giden gençlerin sayısının 250 bin olduğunu, bugün bu sayının yılda 2,5 milyonu aştığını söyledi. Erdoğan, AK Parti iktidarının gençliği ecdadıyla buluşturan bir iktidar olduğunu ifade etti.

Erdoğan, şunları kaydetti:
“Çünkü bunların özle işi olmaz bunlar sadece istismar yapar. Ama biz meselenin özüyle ilgiliyiz. Biz genç nesillerin, gençlerin sıkıcı resmi törenlerle değil, 19 Mayıs'ın özüne, ruhuna, heyecanına, coşkusuna uygun kutlamalardan yanayız. Kendilerini 19 Mayıs'ın yegane sahibi olarak görenlere de istismar fırsatı tanımayacağız. Bu ülkede hiç kimse kendisini öz diğerlerini üveymiş gibi göremez. Böyle muamele edemez. Bu ülkede artık birileri kendisini cumhuriyetin, milletin ve rejimin gerçek sahibi olarak görüp millete tahakküm edemez. Hiç kimse 'milleti kurtarıyorum' deyip milletten çok bildiği iddiasıyla bu millete yön veremez. İstikamet çizemez. Bu milletin vasilere ihtiyacı yok, bu rejimin vesayete ihtiyacı yok.”

“TİYATROLARI ÖZELLEŞTİRMEYE GÖTÜRÜYORUM”
Şehir tiyatrolarında yapılan yönetmelik değişikliği üzerinden tüm muhafazakârların aşağılamaya, küçümsenmeye başlandığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Yahu siz kimsiniz? Siz her konuda söz söyleme, her konuda otorite olduğunuzu iddia etme ehliyetini nereden alıyorsunuz? Bu ülkede tiyatro, sizin tekelinizde mi? Bu ülkede sanat sizin tekelinizde mi? Sanat konusunda söz söyleme ehliyetine sahip olan sadece sizler misiniz? Geçti o günler. Artık despot aydıntavrıyla parmağınızı sallayarak bu milleti küçümseme, bu milleti azarlama dönemi geride kalmıştır. Devlet eliyle tiyatroculuk olmaz. Ben Kadir Bey’i tebrik ediyorum ve aynı şeyi şu anda Bakanlar Kurulu’na getireceğim. Özel bir yönetim değil, tiyatroları özelleştirmeye götürüyorum. Özelleştirmek suretiyle buyurun, istediğiniz gibi tiyatrolarınızı oynayın. Destek gerekirse, gerektiği zaman, bizler de hükümet olarak istediğimiz oyunlara sponsor olur, desteğimizi veririz. Melih Bey, sen de ona göre bir an önce hazırlığını yap. İşte buyurun özgürlük. İstediğiniz oyunları istediğiniz gibi oynayın, istediğiniz yerde oynayın. Kimse engel olmaz. Ama kusura bakma, geleceksin şehir tiyatrosunda hem belediyeden maaşını alacaksın, ondan sonra da istediğin gibi yönetime verip veriştireceksin. Böyle saçmalık olmaz.”