61SAAT SİYASET/

BEN NE DERSEM O OLUR DİYOR

Yıldız, Başbakan olarak genel başkan olarak değilde belli bir düşüncenin lideri konumunda farklı topluluklara hitap eder konumda kürsüde seslendiğini belirtti. Yıldız, "Kendini Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı değilde başka bir durumda yani kendini daha üst bir kurumda görüyor. Sıkıntıda şu o konumda gören bir insan partisine ve kendisine yapılan eleştiriye tahammül göstermiyor. 'Benim söylediğim benim yaptığım doğru, herkes benim eleştirimi doğrumu kabul etmek zorundadır' mantığının oturtulduğu bir padişahlık durumdadır. Bunlar da demokrasiyle bağdaşmaz" dedi.



2. OSMANLICILIK OYNUYOR
"Bana göre başbakan tehlikeli bir konumdadır" diyen Yıldız, "Yani açıkçası Orta Doğu'nun ve Avrupa'nın bir dini görüşün misyonunun lideri konumunda olarak görmesi tehlikelidir. Buhiç normal değil. Çünkü Suriye, Irak, İranla ilişkilerimiz kötü. Bütün komşu ülkeleriyle ilişkilerimiz kötü. Sadece Gürcütan ile iyi fakat o oradada yapılan son seçimle ilişkilerimiz kötüye gidecek. Atatürk'ten beri gelen 'yurtta sulh cihanda sulh' görüşünü yok sayan, öncülüğünü dış işleri bakanı Davutoğlu'nun yaptığı ikinci bir osmanlıcılık yaratmaya çalışıyorlar. Ama buna kimse müsade etmez" şeklinde konuştu.

BUNA AK PARTİLİLER DE KIZIYOR
Yıldız eleştirilerine şöyle devam etti: "Kongrede Barzaniyle gurur duyan bir düşünce hakimdi. Ama ben AKPlilerin yüzde 90'nının buna katılmadığına inanıyorum. Hiçbir zaman Türkiye'nin dostu Barzani olmamıştır. Türkiye hepsiyle düşman.  Hamas lideri ve Barzaniyle görüşüyor. Bir de müslüman kardeşler lideriyle görüşüyor. Bu görüşmelerden Türkiye rahatsız olduğu kadar komşuları da rahatsızdır.

DEMOKRASİ SÖYLEMLERİYLE UYUŞMUYOR
Hem iç hemde dış politikada 'ben varım', 'herşeyi ben bilirim' mantalitesiyle hareket ettiği için bu durumdayız.
Cumhurbaşkanıyla aralarında çıkan çatlak da bunu göstermektedir. Aslında gündeme gelmesi gereken nokta Başbakanı eleştiren gazete ve televizyonları kongre alınmamasıdır. O halde demokrasiyi savunması büyük bir tezattır.