SAMSUN (AA) - FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimini engellemek isterken Jandarma Genel Komutanlığı yakınlarında yaralanan üniversite öğrencisi Taha Bilgin, "Davaları dört gözle bekliyorum. Gidip onlara karşı 'Sizin kurşunlarınız varsa bu ülkenin de vatan evlatları var. Bu evlatlar bu ülkeye sahip çıktı.' demek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Samsun'da oturan, darbe girişimi gecesi demokrasiyi korumaya çalışmanın gururunu yaşayan Taha Bilgin (23), AA muhabirine yaptığı açıklamada, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği son sınıf öğrencisi olduğunu söyledi.

Geçen sene çift ana dal eğitimi kapsamında endüstri mühendisliği de okuduğunu ifade eden Bilgin, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ tesislerinde staj yaptığını belirtti.

Arkadaşlarıyla yurda dönerken Jandarma Genel Komutanlığı önünde çatışma olduğunu gördüklerini kaydeden Bilgin, yurda vardıklarında Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarının yayınlandığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyondaki açıklamalarını izledikten sonra sokağa çıktıklarını anlatan Bilgin, şöyle devam etti:

"Yola çıktığımızda insanların Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne doğru gittiğini gördük. Polis önümüzü keserek çatışma olduğunu, geçişe izin veremeyeceklerini söyledi. Baskı üzerine geçişimize izin verdi. İki tankın namlularının külliyeye dönük olduğunu gördüm. Tankın üzerindeki askerlere bağırıyorduk ama askerler robot gibiydi, bakışları donuktu. Bize değil, sadece külliyeye bakıyorlardı. Sonra tankın üzerindeki askerler içeri girdi ve kapakları kapatıldı. Bu sırada arkadan kurşun sesi geldi. Arkadan helikopter gelmiş. O sesle yere düşmüşüm. Ondan sonraki 15 günü hatırlamıyorum."

Bilgin, "Beni vuran helikopter, Akıncı Üssü'nden havalanmış. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ ile pistleri ortak. Belki de öğlen birlikte yemekhanede yemek yediğimiz pilot, akşam beni vurdu. Dua ettiğiniz, sizi korumakla görevli olduğunu düşündüğünüz, onları gördüğünüzde güven duyduğunuz, göğsünde Türk bayraklı arma taşıyan askerler tarafından kurşun sıkılması sizi daha çok üzüyor. Ülkenizi, demokrasinizi korumak için sokağa çıkıyorsunuz, o sözde askerler size kurşun sıkıyor." ifadelerini kullandı.

- Halı yıkama şirketine ait kamyonetle hastaneye götürüldü

Jandarma Genel Komutanlığı yakınlarına ambulansların girememesi nedeniyle halı yıkama şirketine ait kamyonetin kasasında hastaneye götürüldüğünü dile getiren Bilgin, "Doktorlar 'Bu hastayı kurtaramayız, ölüm anında' diyerek önce diğer hastalara bakıyor. Tüm hastalarla ilgilendikten sonra tekrar bana bakıyorlar. Ameliyata giremeyecek kadar durumum ağır olduğu için 45-50 dikiş atıp, kan desteği verip beni yoğun bakıma alıyorlar. Ailem hastaneye geldiğinde 'Oğlunuzu son kez görün' diye yoğun bakıma alıyorlar ama çok şükür, bugünlere geldim." diye konuştu.

Vücudunun yanı sıra kafasına isabet eden şarapnel parçaları nedeniyle sağlık sorunları yaşadığını kaydeden Bilgin, bundan dolayı endüstri mühendisliği eğitimini bırakmak zorunda kaldığını belirtti.

Bölümünü bırakmanın kendisini çok üzdüğünü ifade eden Bilgin, "Kafa tasımda kırık, beynimin değişik yerlerinde 10'a yakın şarapnel parçası, sağ ayağımda tendon kesisi var. Yüzde 30 görme kaybı oluştu. Sol kulağım yüzde 70 duymuyor ve aşırı çınlama oluyor. Doktorlar yaşadığıma şükretmem gerektiğini söylüyor." dedi.

Bilgin, bir daha darbe girişimlerinin yaşanmamasını dileyerek, "Dedem 1960'ta Rize'nin bir dağ köyünde yaşadığı için darbeye karşı çıkması ve Adnan Menderes'e destek olması mümkün değildi. Ama ben 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara'daydım. Cumhurbaşkanının ismi önemli değil, başka biri de olabilirdi. Devlet Bahçeli de Kemal Kılıçdaroğlu da olabilirdi. Ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanını, Adnan Menderes'in yalnızlığına bırakmadığımız için mutluyum." ifadelerini kullandı.

- "Gençlik, 15 Temmuz'da üzerine düşeni fazlasıyla yaptı"

FETÖ davalarına da değinen Bilgin, davalara avukat tutarak müdahil olduğuna işaret etti.

"Onlar içeride sürünürken ben bu yaz nişanlanacağım ve seneye evleneceğim." diyen Bilgin, şunları kaydetti:

"Benim çocuklarım 'Babam bir kahramandı' diye anlatırken, onların çocukları boyunları önlerine eğik olarak 'Babam vatan haini' diye köşe bucak saklanacak. Onların davalarda gülümsemesi önemli değil. Dava sonuçları açıklandığında, müebbetleri veya 30, 40, 50 yıl hapis cezalarını duyduklarında onlara karşı gülümseyecek olmam beni motive ediyor. Davaları dört gözle bekliyorum. Gidip onlara karşı 'Sizin kurşunlarınız varsa bu ülkenin de vatan evlatları var. Bu evlatlar bu ülkeye sahip çıktı' demek istiyorum. Atatürk, gençliğe hitabesinde cumhuriyeti gençliğe emanet etmişti. Bu gençlik de Atatürk'ün emanetine sahip çıkıp 15 Temmuz'da üzerine düşeni fazlasıyla yaptı."