Soylu’nun yerinde kim olursa…!

İçişleri Bakanı olarak Süleyman Soylu, bizim bilmediğimiz çok önemli gerçekleri biliyor.

Terör ile mücadelede, kimin vatanı sattığını, kimin dik durduğunu, kimin konjektürel tavır aldığını, kimin cesurca mücadelenin içinde olduğunu, kimin sin külahım moduna girdiğini biliyor.

Sadece bu mu bildikleri mi..?

Terör bölgesinde kimin terörle işbirliği içinde olduğunu, kimin devletin bu mücadelesinde, kelle koltukta yanında olduğunu da biliyor. Kimin yataklık yaptığını, kimin demokratik görüntü ile teröriste sahip çıktığını da.

Ve güvenlik güçlerinin, can siperena göğüs göğse mücadelesinde yaşadıklarını da bizzat yerinde görüyor.

Bölge halkının devletin gücünü görüp, devletten yana aldığı tavrı da onlarla iç içe yaşayarak Türkiye’ye gösteriyor.

İhaneti, arkadan vurmayı, kuyu kazmayı, Türkiye’nin yoluna taş koyanları da biliyor.

Her gün bunlarla, bu gerçeklerle yaşıyor.

Ve işte bu gerçekler ışığında, teröre karşı net tavır almayanlara sert bir duruş sergiliyor.

O’nun bildiklerini biz bilsek, daha sert, daha ağır ve daha bir şiddetle konuşuruz.

Doğu Beyazıt’ta, infaz edilen Bakkalın, direğe bağlı anı, kimin yüreğine acı düşürmedi ki..

Ve bizzat, o şehit vatandaşın teröre karşı dik duruşunu bilen bir bakan olarak, Soylu’nun tepkisi;

-Hem doğal

-Hem objektif

-Hem ders niteliğindedir.

Meseleye böyle baktığınızda, Soylu yerden göğe kadar haklıdır.

Çünkü, çok şey biliyor çok..

Kıpırda biraz Trabzon…!

Birkaç cılız açıklama ile, Cumhurbaşkanlığı hükümetinde, Trabzon’un bakanı olmalı dedik o kadar.

Sustuk.

Trabzon’un yeni sistemde bakanı olması gerektiği ile ilgili kamuoyunu şu sıralar ciddi şekilde oluşturmamız gerekiyor.

Bunun için de;

TTSO ile MÜSİAD Trabzon şubesi öncü rol oynamalı.

Suat Başkan, meclis toplantısında Trabzon’un bakanı olması dedi, dediği ile kaldı. Devamını getirmedi.

MÜSİAD Trabzon şubesi ile, yeni kurulacak hükümette Trabzon’un bakanı olması ile ilgili olarak çıtı çıkmadı.

Niye?

MÜSİAD, Trabzon’un bakanı olmasın mı istiyor?

Elbette istemiyor.

Ama sessizliğine bir anlam veremiyoruz.

Hadi, lobi..

Hadi, güçleri harekete geçirme

Trabzonspor’un 3 Temmuz mesajı..

Trabzonspor 3 Temmuz’un yıl dönümünü resmi internet sitesinden kısa bir yazı ile andı.

Mesaj şiirsel oldu.

Daha çok damardan ifadelerle dolu.

İşte o mesaj..

Bugün 3 Temmuz
Çalınan bir şampiyonluğun uzun öyküsü…
Duran kalplerin, kırılan hayallerin, gasp edilen sevinçlerin, gelmeyen adaletin yedinci yılı.
Ancak dinmeyecek umudun, direnecek çocukların, adalet nöbetlerinin ve hak arayışlarının da…
Yedinci şampiyonluğumuzun ardından geçen yedi yılda ‘şimdilik’ değişen bir şey yok.
Ama bizler biliyoruz ki her hak er ya da geç sahibini bulur.
Yıllar geçse de günü gelir; o hak, büker kılıç kalkanı! Ve yapanlar verir hesabını!
Biliyoruz ki yine öyle olacak. Yine öyle olacak…

Şimmmdiiiiiii…

Yönetime soralım.

Şike mücadelesinin neresindeyiz?

Ne yapıyoruz?

Süreç nasıl işliyor.

Nerede olumlu gelişme var nerede yok?

Camiadan ne isteniyor?

Hangi argümanlarla mücadele devam ediyor.

Taraftara yönetim ne görev veriyor?

Taraftarın, hassasiyetine yönetimin ne demesi var.

Şike ile ilgili olarak, nasıl ses getirecek bir karara varılacak.

3 Temmuz’lar böyle sessiz ve sakin mi anılacak?

Kamuoyunun dikkatine çekecek organizasyonlar yapılmayacak mı?

Sokak kendi başına mı bırakılacak, yönlendirilmeyecek mi?

Şikeyi aklamak için göreve gelen TFF’ye karşı nasıl bir tavrımız olacak?

Para talebinde bulunmaya devam mı edilecek?

Akçe alan buyruk alır, ne çabuk unutuldu..

Tüm bunlarla ilgili dün 3 Temmuz’da Trabzonspor’dan tatmin edici cevaplar bekledik.

Cevap gelmedi.

5 satırla şiirsel edebi yönü ağırlıklı bir metin ile 3 Temmuz’u andık,  he mi..?

İFŞA EDİYORUM

Tanjantta bu belediye otobüsü niye yolun ortasında durmuş yolcu alıyor.

Çünkü, az gerisindeki durağı işgal edilmiş. Otomobiller, belediye otobüsüne ayrılan yere park etmiş. Mecburen belediye otobüse de yolun ortasından yolcu alıyor.

Özellikle tanjantta ve diğer ana arter yollarda belediye otobüs durakları, araçlar tarafından park olarak kullanılıyor. Ve bunu araç sürücüleri bir hak(!) olarak kendinde görüyor.

Yazık Trabzon’uma..

ZAYTUNG

CHP, sağlık durumu meclis açılışında bile bulunmaya elvermeyen Baykal'ın tarihi eser kaçakçılığını önlemek için milletvekili yapıldığı açıkladı...