Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, 25 Ekim’de yapılacak olan olağanüstü seçimli genel kurulunda aday olmayacağını açıkladı.
Sarı-kırmızılı takımın başkanı Ünal Aysal, TRT 1’de katıldığı bir spor programında olağanüstü seçimli kurulda aday olup olmayacağına açıklık getirirken, birçok konuda da önemli açıklamalarda bulundu. Aysal, taraftara ve genel kurulun kendisine verdiği destek için teşekkür ederek, "40 ay oldu, bir ayım daha var. Az evvel size çok ciddi 4 olaydan bahsettim. Bu işaretleri göndermezden gelemem. Divan kurulunun bana davranışı, medyanın son günlerde gittikçe ağırlaşan ithamları, aileme olan saldırılar, benim tek başıma halledemediğim, Türkiye’deki bağımsız kurumların, federasyonların tamamen beklentilerimin dışındaki davranışları yüzünden başkanlığa devam etmemin camia tarafından faydası olmayacağımı düşünüyorum. Bundan dolayı 25 Ekim’deki seçimde aday olmayacağım. Galatasaray’dan kopmam mümkün değil, destekleyeceğim bir ekip olacaktır. Galatasaray için bambaşka bir projedir. Galatasaray global projesidir. G.Saray markasının tanınması, Avrupa’da yaşaması ve devamlılığını sürdürmesidir. Kulüpten her hangi bir para almadan bu projeyi sonraki yönetime hediye edeceğim" dedi.

"OLAĞANÜSTÜ DİVAN KURULU KARARI BENİ RENCİDE ETTİ"
Divan kurulu toplantısını rencide edici bulduğunu vurgulayan Aysal, "Bir önceki divan toplantısında ben ileriye dönük projelerimden bahsettim ve Galatasaray’ın çok önemli bir işi için de ayrılmak zorunda kaldım. Israrla 1 hafta sonra olağanüstü divan kurulu kararı alınmış. Bu olay 4 sene önce olunca o zamanki başkanımız aynı mesajı alsaydı o da hemen seçime giderdi. Ben o mesajı tamamen aldım ve seçime gitme nedenim bu toplantıdır. Lig başladığından bu yana çok büyük bir medya saldırısı var. Bilgi kirlilikleri var. Artık aileme de sıçramaya başladı. Tük sporunda beni rahatsız eden bir ortam var. Federasyonların bize dönük haksız kararları beni her gün biraz daha endişeye düşüren bir ortamdı. Taraftarın bana olan desteğinden hiçbir endişem yok, yönetim kurulu da aynı şekilde ancak divan kurulunun düşünceleri çok önemli. Bugün bu en son olayı duymazdan gelmem mümkün değil. Galatasaray’da başkanlık sistemi var. İşler iyi değilse başkan iyi değildir. Bugün bizim tıkır tıkır işleyen bir sistemimiz var. Bundan sonra gelecek yönetim kurullarının işi rahat olacak" diye konuştu.

"İŞ BURADA KALMAZ YENİ ADAYLAR ÇIKACAKTIR"
Olağanüstü divana çağıranların başında Hayri Kozak’ın olduğunu ifade eden Ünal Aysal, "Bizim tüzüğün 93. maddesi diyor ki; bir başkan istifa edince en geç 30 gün içinde seçime gidilir. Herkes baskın seçim diyor ama bu tüzüğün maddesine göre yapılan bir seçim. Hayri Kozak gibi birinin böyle bir teklifle gelmesi hiç samimi değil. Alp Yalman ve ekibi çok başarılı isimler. Tecrübeli, başarılı isimler var. İş burada kalmaz, yeni adaylar çıkacaktır" ifadelerini kullandı.

"GALATASARAY’IN ÖDENMEMİŞ VERGİ BORCU YOKTUR"
Galatasaray’ın geçikmiş ve ödenmemiş vergi borcunun olmadığının altını çizen sarı-kırmızılı takımın başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sedat Doğan hukuk kuruluna baktığından mali konulara pek hakim değil. Bizim ödenmemiş bir vergimiz yok. Bizim taksite bağlanmış vergi borcumuz var, bunlar da ödeniyor. Ben Galatasaray’a gelince 328 milyon Dolar borç-alacak farkı verildi. Bugün bu borç artmadı ama 84 milyon Dolar faizi ödendi. Ne aldıysam o borcu kucağımda taşıyorum."

"FATİH TERİM’E KIRGINLIĞIM VAR"
Fatih Terim konusuna da değinen Aysal, "Benim Fatih hocaya ciddi bir kırgınlığım var ama nefret boyutunda değil. Kulüp başkanı olarak Florya’ya uğrayıp ’Hocam sen ne istiyorsun’ dediğimde ’Ben Galatasaray’ı istiyorum’ dedi, federasyon ile konuştum ’Hocamız size 4 maç için yardımcı olacak’ dedim. Sonrasında TFF Başkanı bana ’Biz böyle konuşmamıştık’ dedi. Telefonu kapattım, güneye inip tekneme gittim. TV’yi açınca hocayı televizyonda imza atarken gördüm. Sonrasında yaşanan diyalog kopukluğu da yönetim kurulu kararı ile kapandı. Daha öncesinde hoca ile aramız çok iyiydi, ayrılmak gibi bir planım yoktu. 2 sene şampiyon olmuşuz neden ayrılalım. Türkiye’de hiçbir şey gizli kalmıyor ama Fatih Terim ile olan mesajları ben kimseye vermedim. Benim telefonum her zaman ortada. Bu mesajları göndermek de hiçbir zaman benim lehime değildi" diye konuştu.

"TÜRKİYE’DE EN İYİ VE EN ZENGİN KADROYA SAHİP TAKIM GALATASARAY’DIR"
Galatasaray’ın şampiyon olmasında en ufak bir endişesinin olmadığını ifade eden sarı-kırmızılı takımın başkanı, "Türkiye’nin en iyi ve en zengin kadrosuna sahip takım Galatasaray’dır. O oyuncuların hepsi en elit oyunculardır. Buradaki sorunumuz oyuncuların kalitesinden ziyade sayımızın çokluğu. Bu sorunu da yavaş yavaş aşacağız. Hocamızla konuştum standart bir kadro ile devam edecek. Umarım önümüzdeki günlerde daha güzel maçlar seyredeceğiz" açıklamasında bulundu.

"KAKA’NIN GELMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİ"
Aysal, hocaların istemediği hiçbir oyuncuyu transfer etmediklerini de belirterek, "Benim dönemimde hocaların istemediği hiçbir oyuncu alınmamıştır. Kendi önerilerini verirler, ekip çalışmasını yapar teklif bana gelir ben de transferi yaparım. Hoca oyuncuyu istemezse ben de o oyuncuyu almam. Öyle bir riski hiçbir yönetici almaz. Fatih hoca zamanında Kaka’nın gelmesi mümkün değildi. Hem Real Madrid’den ayrılmak istemedi hem de belinde sakatlık vardı. Gelse bile Şampiyonlar Ligi’nde oynayamayacaktı. Tercihimiz Sneijder oldu, doğru da bir tercih oldu" sözlerini sarf etti.

"İLK TERCİHİMİZ LUCESCU’YDU"
Mancini’nin gitmesinin ardından Prandelli ile anlaşmalarını da anlatan Aysal, "Prandelli bizim ilk tercihimiz değildi. İlk tercih Lucescu’ydu. Kendisi de sinyalleri verdi. Shaktar başkanı ayrılmasını istemedi. O da beni arayıp affını istedi. Mancini’nin sözleşmesinde ayrılma maddesi vardı o da bu hakkını kullandı. Prandelli ile böyle bir madde yok. Şu anda Prandelli hakkında konuşmak için çok erken. Onun her yeni gelen için kredi döneminde. Önümüzdeki günlerde ne olacağını göreceğiz" şeklinde konuştu.

"MELO’NUN ÜZERİNE BU KADAR GİTMEK HAKSIZLIKTIR"
Yaptıklarıyla gündemden düşmeyen Melo hakkında açıklamalarda bulunan başkan Ünal Aysal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Melo’nun yaptığı Twitter paylaşımının bilerek yapıldığını sanmıyorum. Verilen ceza federasyonun takdiri. Ancak TFF konu Galatasaray olunca en ağır cezaları veriyor. Hiçbiri de Tahkim’den dönmüyor. Bunlara artık alıştık. O konuyla ilgili daha fazla konuşmak istemiyorum. Bu bir tiyatro gibi. Büyük camiaların bir araya gelip zevkle seyrettiği bir aktivitedir futbol. Oyuncuların ara sıra taraftarı teşvik edici davranışlarının olması gerek. Sabri de 3’lü çektiriyor. Melo için böyle şeyler söyleniyor da diğer kulüpler de yok mu? Volkan Demirel, Emre Belözoğlu’nu da görüyoruz. Neden hep Melo? Bir oyuncusu üzerine bu kadar gitmek haksızlıktır. Ben hiçbir zaman disiplinsiz davranışları onaylamam ama bir oyuncunun üstüne bu kadar fazla gidildiğine inanıyorsam o oyuncunun yanında dururum. Ben Melo’yla görüştüğümde ona ’sakin ol’ dedim. Ben 40 ayımı Galatasaray’a verdim. Helal hoş olsun. Bunun karşısında hakkaniyetli bir spor yönetimi aradım ama bulamadım. Türk sporunun içinden geçtiği dönemden son derece mutlu değilim. Haksızlığın üzerine kurulmuş bir spor yönetimi olmaz. Benim kimseye kişisel olarak kızgınlığım kırgınlığım yok ama temsil ettikleri kurumlar adına kırgınlıklarım var" dedi.

"FENERBAHÇE’NİN KAZANMASI İÇİN KURGULANAN BİR MAÇTI"
Galatasaray Basketbol Takımı’nın niye maçı çıkmadığına da açıklık getiren Aysal, "Basketbolda 3-3’ten sonraki Fenerbahçe Ülker - Galatasaray maçı ayarlanmış bir maçtı. Tamamen Fenerbahçe’nin kazanması için kurgulanan bir maçtı. Fenerbahçe bunu kurmuştur ama federasyonun buna alet olması bizi üzdü. Maça çıkmamamız bir görevdi, biz de bunu yaptık. Aldığımız sonuç; seyirciyi duyarlı hale getirdik. Tüm kulüp taraftarları son derece duyarlı olacaktır" ifadelerini kullandı.

"GALATASARAY’DAKİ TÜM GÖREVLER BAYRAK YARIŞIDIR, MARATON DEĞİLDİR"
Galatasaray Başkanı Ünay Aysal sözlerini şöyle tamamladı:
"Tüm taraftarıma teşekkür ediyorum. Oyuncularıma da. Çok güzel dönem geçti ama Galatasaray’da güzel dönem eksik olmaz. Kim gelirse gelsin görevini yapacaktır. Benden sonra gelen mutlaka benden güzel iş yapacaktır. Galatasaray’daki tüm görevler bayrak yarışıdır, maraton değildir."
(İHA)