Böylelikle kaçak olarak sigortasız işçi çalıştırmanın önüne geçildiği gibi sigorta primleri bedelleri sayesinde Sosyal Güvenlik Kurumu yani devlet gelir elde etmektedir. Aynı zamanda sigortalı olarak çalışan kişilerin hastalanması halinde kanunda belirtilen şartlar dâhilinde sağlık giderleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmakta hatta işten ayrılmaları halinde şartların uyduğu durumlarda da İş-Kur’dan işsizlik ödeneğine hak kazanmaktadırlar. Bu nedenle çalışan kişinin sigortalı olduğunun Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesi önemli bir konudur.

İşveren tarafından yanında çalıştırdığı işçilerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na ya hiç bildirilmediği ya da eksik bildirildiği takdirde bir takım cezai müeyyidelerinin olduğunu da belirtmekte fayda olduğunu düşünmekteyiz. Tavsiyemiz her çalışan kişinin sigorta kaydının düzenli olarak eksiksiz ve tam olacak şekilde işvereni tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilip bildirilmediğinin kontrolünün yapılmasıdır.

SGK hizmet dökümü sorgulama üzerinden konu hakkında yardımcı bilgilere ulaşabilirsiniz. E-Devlet üzerinden yapılan bu sorgulama ile tüm detaylar sizlere ulaşacaktır. Çalışan kişinin, çalıştığı günlerin karşılığı olan sigorta kaydının eksiksiz gösterilip gösterilmediğini üç şekilde öğrenme imkânı bulunmaktadır. Bunlardan ilki kendisine en yakın Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü’ne giderek gerek sözlü gerek yazılı talebi ile kendisine ait olan hizmet dökümünü elde edebilir.

İkinci olarak da PTT’den temin ettiği e-devlet şifresi, GSM operatörlerinden temin ettiği mobil imza veya elektronik sertifika sağlayıcılarından temin ettiği e-imza ile internet ortamından e-devlet sitesine girerek SGK Hizmet Dökümü Sorgulama ekranından kolaylıkla hizmet dökümüne ulaşabilir. Üçüncü ve son olarak da Sosyal Güvenlik Kurumu’nun anlaştığı bankaların gerek internet sitelerinden gerekse mobil uygulamalarından hizmet dökümlerine erişim sağlayabilir.

Az önce açıkladığımız üç yoldan herhangi birisi ile hizmet dökümünü temin etmiş olan çalışan kişi işyerindeki çalıştığı günler ile hizmet dökümündeki günlerin karşılaştırılmasında bir uyumsuzluğa rastlar ise hukuki yollara müracaat etmesi gerekmektedir. Çalışan kişi, çalıştığı günler ile hizmet dökümündeki günlerin birbirinden farklı olduğunu tespit ettiği anda 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca işvereni aleyhine bilinen adı ile hizmet tespit davası açması gerekmektedir.

4857 sayılı İş Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen düzenlemelere riayet edilerek hizmet tespit davasının açılması gerektiği de unutulmamalıdır. Öncelikli olarak çalışan kişinin bu davayı açmasında hukuki yararının bulunması gerekmektedir. Hukuki yarardan kastımız ise bu dava öznelinde ilerde emeklilik işlemlerinde çalışan kişinin geç emekli olmasının engellenmesidir. İkinci olarak şayet bu dava açılacak ise hak düşürücü olarak belirtilen 5 yıl içerisinde işveren aleyhine açılması gerekmektedir.

İşte bu yüzden çalışan kişi tarafından hizmet dökümünün belli aralıklarla kontrol edilmesi gerektiği tavsiye etmiştik. Üçüncü olarak davanın hangi mahkemede görüleceği hususuna değinmek gerekmektedir. Kanun gereği hizmet tespit davalarında iş mahkemeleri görevlidir hatta dava açılacak il veya ilçede sosyal güvenlik mahkemesi var ise bu dava sosyal güvenlik mahkemelerinde açılmalıdır. Dördüncü olarak dava işverenin ikametgâhının bulunduğu veya işin görüldüğü il veya ilçede açılmalıdır.

Beşinci olarak hukukun temel ilkeleri gereği sigortasız çalıştırıldığı veya çalıştığı günlerin eksik gösterildiği iddialarını çalışan kişi ispatlamak durumdadır. Son olarak ise hizmet tespit davasında ispata yarar delilleri açıklamak gerekirse her türlü belge, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif gibi deliller vasıtasıyla çalışan kişi davasını ispatlayabilir. Ayrıca çalışan kişi şayet çalıştığı gün sayısı ile hizmet dökümünde belirtilen günlerin eksik veya hiç bildirilmemiş olduğunu tespit ederse kendisi açısından haklı nedenle işten ayrılma sebebi olduğu da unutmamalıdır.

Böyle bir durumda kanunda belirtilen şekilde haklı nedenle işten ayrılabilir. Çalışanın haklı nedenle işten ayrılmasında, şartların oluşması halinde işvereninden kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile İş-Kur’dan işsizlik ödeneği talep etme hakkı vardır.