TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının 2012 yılı bütçelerinin görüşülmesi sürüyor.

Bütçe üzerinde söz alan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, konuşmasına Bediüzzaman Said Nursi'nin, ''Mecaz ilmin elinden cehlin eline düşse, hakikate inkılap eder, hurufata kapı açar'' sözüyle başladı.

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e seslenen Önder, ''Sizi bu cümleyle uyarmak istedim. Şaka yapmasını bilmiyorsunuz. Yıllardır evine şaka yaparak ekmek götüren biri olarak bunu söylüyorum. Deprem çadırıyla saray metaforu, katırla ilgili söyledikleriniz ve espri çabalarınız meseleyi başka yerlere götürüyor'' diye konuştu.

''Başta bu mecaz duygusundan vazgeçmenizi diliyorum'' diyen Önder, şöyle devam etti:

''Bu anlayış sıkıntılı yerlere götürüyor. Güvenlik konsepti anlayışını sorgulamak istiyorum. Nüfusu bu kadar genç olan bir ülkede güvenlik konsepti dövmek mi olmalıdır? Zehirli kimyasallarla müdahale etmek mi olmalıdır? Bu, doğru analiz yapamama, doğru önderlik yapamama, yönlendirememe meselesidir. Tam tersine gençlere alan açarsınız, deşarj olurlar, dileklerini dile getirirler. Alıştınız gerçi herkese 'bölücü' yaftası yapıştırmaya. Bunda bir tek o yoksul, halk çocuklarının, polislerin günahı yok. Polis bunu kişiselleştiriyor. Polise karşısındaki onun şahsi düşmanı olduğu gibi bir konsept veriliyor. Öbür türlü bu kadar öfkeyle bakamaz. Karşındaki başka devletin geleneksel söylemine uymayabilir.''

Bu sözler üzerine İçişleri Bakanı Şahin, ''Başka bir devletin dedin'' şeklinde tepkisini dile getirdi. Önder'in, ''Farzedin ki dedim, ne olacak'' sözleri üzerine Şahin, ''O zaman ben o devleti sorarım'' karşılığını verdi. Önder de ''Sor, ondan mı korkacağım, söylerim'' yanıtını verdi. Önder, Şahin'e yönelik, ''Tekfir yapıyor. Bu bir büyük bir günahtır, 'kafir' ilan ediyor, büyük günahtır '' dedi.

DEVLETİN VALİLİĞİNİ YAPTIM
AK Parti Mardin Milletvekili, İçişleri Komisyonu Başkanı Muammer Güler, şiddet ve tehdit devam ettiği sürece bununla mücadele etmenin, devletin asli görevi olduğunu söyledi.

Jandarmanın kırsal alanda önemli bir deneyime sahip olduğunu belirten Güler, terörle mücadelenin kırsal alanda jandarmayla yürütülmesi gerektiğini kaydetti.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, belediyelere açılan soruşturmalarda ''çifte standart uygulandığını'' savundu.

''Vali ve kaymakamlar teşrifat işleriyle uğraşmasınlar'' diyen Günal, Antalya'da valilerin, Bakan, Başbakan ağırlamaktan işlerini yapamadıklarını öne sürdü.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, İzmir Büyükşehir Belediyesinin seçime 45 gün kala ''kuşatıldığını'' savundu.

''İstanbul Valisiyken Muammer Güler ile birlikte çok çalıştık, bize çok biber gazı attı'' diyen Çam, ''Yıllardır AKP'nin valisi olarak konuştu. Hrant Dink öldürüldü hala gerçek suçluları bulunamadı. Dink, İstanbul Valiliğine çağrılarak tehdit edildi. Bunu, burada açıklamasını isterdim. Dink'in öldürülmesinde önemli derecede müsebbibi vardır'' dedi.

Muammer Güler, bunun üzerine söz alarak, Çam'a yanıt verdi.

''Ben devletin valiliğini yaptım'' diyen Güler, bir çok hükümetle çalıştığını kaydetti. Güler, ''Hrant Dink konusundaki bilgilerinizi tazeleyin. 'Müsebbip' kelimesi adli sonuçlar doğurabilecek bir kelimedir. Dink'i öldürenin de, öldürtenlerin de Allah belasını versin. Ben, 32 saat sonra Dink'in katilini yakalayan bir valiyim'' diye konuştu.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Bakan'ın konuşmasının ''polis, asker dili'' olduğunu ileri sürdü.

Komisyon Başkanı Lütfi Elvan, Sakık'ın ifadesinin ''doğru bir üslup olmadığını'' dile getirdi.

''Geldiği günden beri sayın Bakan'ın bize bakış açısı budur. Bütün açıklamalarında gaf yapmıştır, toplumu incitmiştir. Bakan'ın bu açıklamalarından vazgeçmesi, kucaklayıcı, bütünleştirici olması gerekir'' diyen Sakık, ''KCK operasyonları adı altında binlerce kişi tutuklanırken, sayın Bakan 'gerekirse o kadar tutuklanacak' diyor. Siz yargıç mısınız, savcı mısınız?'' diye sorduBu arada, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, sunumunu yapmadan önce milletvekilleri ile selamlaşarak ellerini sıktı. CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, elini sıkan Şahin'e, ''Benim elime kelepçe takın ama belediye başkanlarına takmayın, onları sabahın 5'inde de gözaltına almayın'' dedi.

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de Bakan Şahin'e, BDP'li belediye başkanlarının gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını kastederek, ''BDP'li başkan kalmadı'' dedi.