Örneğin bir kaç tanesinden bahsedebiliriz.
İlk önce neyi güzel yapıyoruz dersek, anne sütünü % 98 oranında bebek doğduğunda veriyoruz. Bu çok iyi bir şey ve dünya sağlık örgütü diyor ki; 2 yaşına kadar anne sütünü 500 mililitre olarak vermeye devam edin. Başlangıcı çok iyi yapıyoruz, fakat ikinci, üçüncü aydan itibaren ve altıncı aydan sonra ciddi düşüşler yaşanıyor. Bu oran yaklaşık olarak % 60'lar civarına kadar iniyor ve birde bu altı aya gelince ek besinler başlıyor. Biz Türk halkı anneleri çocuklarımızı daha toplu görmeyi sevdiğimiz için zayıf gördüğümüzde endişeleniyoruz. Kısacası zayıf çocuk sanki hastaymış gibi hareket ediliyor.
Oysaki bebeklerin midelerinde olması gereken süt miktarı şu şekildedir.

  • 6–8        AYLIK : % 70
  • 9–12      AYLIK : % 50
  • 12–24   AYLIK : % 40

Yukarıda verilen yüzdeler bebeğinizin midesinde anne sütüyle dolması gereken orandır. Ancak biz bunun tam tersini yapıyoruz. Ek besini fazlaca veriyoruz. Türk annelerinin dediği gibi sütü Türk kahvesi içer gibi veriyoruz. Aslında anne sütünü verip çocuk halen aç ise biraz daha ek besin vermek bebeğiniz için çok daha iyi olacaktır.

Bazı annelerin sağlıklı bebek mamaları dışında pirinç unu vs. gibi besin değeri olmayan ve bebeğin yalnızca şişmanlamasına neden olacak gıdalar verdiklerini görebiliyoruz. Bu bebeğiniz için mantıklı bir tercih olmayacaktır. Diğer bir sorun ise ev yemeklerine geçişler çok hızlı oluyor. Ev yemeklerini bir bebek ya da çocuk için sorgulamamız gerekir. Çünkü bu dönemde bebeklerin gelişimi çok hızlı oluyor. Yani bir erişkine göre 5 kat daha fazla kalsiyuma 4 kat fazla demire ihtiyaçları var ve biz kendimiz nasıl besleniyorsak çocuğu da aynı şekilde beslediğimiz zaman yeterli besinleri alamıyor. Bunun için ek gıdaya geçiş döneminde daha mantılı tercih yapılması gerekir. Örneği omega 3 balık yağları tercih edilerek bebeğin bağışıklık sistemi daha güçlü bir hale getirilebilir.

Dermoailem markasının  Dermoailem.com web adresinden bebeğiniz için sağlıklı ürünleri inceleyebilirsiniz.