Bu şehir bence siyaseten en talihsiz dönemlerini yaşıyor.

Samimi olup şöyle bir düşünün.

Kimimiz var Trabzon adına mecliste esip gürleyecek.

Ankara'da kükreyecek. Trabzon'u titretecek. İktidar partisine bakalım.

          Sayın Bakanımız Erdoğan Bayraktar. 50 yıl üstüne döndü Trabzon'a. Ne Şinik'in başkanını tanır, Ne Işıklı'nın muhtarını. Tamam o Türkiye'nin Bakanı ama Trabzon'unda vekili. Maksadım küçümsemek değil, gerçeği ortaya koymak. Bayraktar Türkiye'nin 1 numaralı bakanıdır ama Trabzon'a dönüp bakamaz bu yoğunlukta. Fındığı, çayı, tütünü, heyelanı, yolu, menfezi bilemez.

          Kendine aldığı Yardımcı'ya bakalım. Teşkilatları iyi tanıyan bir isim. Başbakan'ın desteğine rağmen seçim kaybetmiş ama Başbakan'ı hiç kaybetmemiş, onun gözünde yağmurun altında fedakarca saatlerce bekleyen sadık il başkanı olarak kalmış ve mükafatını almış. Oda ben Türkiye'nin Bakan yardımcısıyım diyor. Siyesete bulaşmam, seçim ile, teşkilat ile işim olmaz diyor. Dürüst, çalışkan ve duygusal. Trabzon aşığı fakat bunu belli etmemesi gerekiyor. O nedenle uzak ve müdahalesiz durmak zorunda.

          Gelelim Faruk Nafiz Özak'a. Evet kırgın ama başı dik. Kendi adına pişmanlığı yok, fakat belli bir tabanıda yok. Gittiği yerler sınırlı tanınmış mekanlar ve insanlar.

Taşrayı ihmal ettiği için o da hakim değil ilçe belde ve mahallelere.

Kim kaldı geriye.

          Aydın Bıyıklıoğu. KTÜ'de öğretim üyesi idi. Bırakın teşkilatları, siyasete bulaşmamış tertemiz bir insan. Ne ilçe tanır. ne belde ne de başkan. Birşeyler yapıyor, envanterler çıkarıyor. bakanlıklara bilgi veriyor ama… Teşkilatla kaynaşamıyor. Sıcak diyaloglar kuramıyor. Çünkü o bir işkolik. Verin ona Sanayii Bakanlığını çevirsin.

          Ya Safiye Seymenoğlu. En son görüşmemizde enfermasyon sıkıntısı yaşadığını söylemişti. O sıkıntıyı bir türlü aşamadı. Tabana inemedi. Belkide inmek istemedi. Kadın kontenjanından meclise gitti. Belkide Emine Erdoğan'a yakınlığından. Bunu bilemeyiz fakat, sahada 0 çekiyor. Daha kaldı mı. Ak Parti'den. Yok. İşte iktidarın Trabzon'daki özeti.

          Trabzon'da bir Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu kalmış. Birde İl Başkanı Adnan Günnar. İl yönetimi binası eskilerde olduğu gibi aktif değil. Ali Rıza Akdeniz, Ahmet Metin Genç dönemlerinde partide adım atılmazdı. Fakat Muhammet Balta'dan sonra işler değişti. İl binası toplantılar ve dedkodular haricinde ne proje üretenlerin nede başı sıkışan insanların tercih  etiitği yer oldu. Sadece toplandılar…

          Şimdi moda belediye. Başı sıkışan O.F.G'ye koşuyor. İş isteyen ona, atama isteyen ona, torpil isteyen ona. Belediyeye iş için başvuranların sayısı 8 bini aşmış… 

Ya muhalefet.

          MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, yereli konuşmayı sevmiyor. Genel politikalara hakim. Bu nedenle Trabzon'da olup bitene kulak asmıyor. Bana Türkiye'yi sorun diyor, Trabzon her geçen gün geriye giderken.  

          Trabzon'un yerel sorunlarını dillendirmesi gereken en birincil kişi CHP Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu. Nerede? Trabzonspor ile ilgili oylamaya bile katılma zahmetinde bulunmamış. Evet bir noktada haklı. Asıl Şike yasasını meclise getirenler bu işin sorumlusudur amma. Nöbet yazılmadı diye böylesine bir oylamaya katılmamak Trabzon'un verdiği sorumluluğu yerine getirmemektir. Trabzon'un gerçek sorunlarını unutmamalı Volkan Abi….

 

          Evet değerli okurlar sizlere sıraladım. Tek tek Sayın Milletvekillerimizi ve Trabzon'u yazdım. Aslında il başkanları, ilçe başkanlarına kadar inerdi bu yazı ama gameti uzatmaya gerek yok. Trabzonum rahat değil. Temsil edenleri Trabzonspor ile örtüyorlar tüm tembellikleri.

Uyanın… Uyanın… Uyanın...