Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından bir kez daha görüşülmek üzere
TBMM'ye iade edilen şike cezalarında indirim öngören Kanun, TBMM Genel
Kuruluda aynen kabul edildi. Kabul edilen Yasa yeniden
Cumhurbaşkanlığı’na gönderilecek.
TBMM Genel Kurulunda,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından bir kez daha görüşülmek üzere
TBMM'ye iade edilen ve şike cezalarını indiren kanunun görüşmeleri, saat
00:30'da başlandı. Genel Kurulda, bütçe görüşmelerinin bugünkü
turlarının tamamlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün tekrar
görüşülmek üzere iade ettiği ve TBMM Adalet Komisyonunda aynen kabul
edilen, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun görüşmelerine geçildi.
Yaklaşık
4 saat süren görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
tarafından veto edilerek Meclis’e geri gönderilen Sporda Şiddet ve
Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa, TBMM Genel Kurulu’nda aynen kabul
edildi.
GENEL KURUL'DA GERGİN DAKİKALAR YAŞANDI
Sporda
Şiddet Yasası'nın Meclis Genel Kurulu'nda görüşmeleri sırasında gergin
dakikalar yaşandı. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, AK Parti Grup
Başkanvekili Nurettin Canikli'nin sözlerine sinirlenerek, konuşma
yaptığı kürsüdeki bardağı kırarak fırlattı.
Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül'ün bir kez daha görüşülmek üzere iade ettiği sporda şike cezalarını
indiren kanunun TBMM Genel Kurulundaki görüşmeleri, Canikli ile
Kaplan'ın tartışmasına sahne oldu.
Kanunun 1. maddesinin görüşmeleri
üzerinde söz alan Canikli, kendisinden önce konuşan Kaplan'ın, ''şike
soruşturmasına'' ilişkin iddianamede adının geçtiğini söylediğini
belirtti.
Elindeki iddianameyi gösteren Canikli, adının bir
yerde, iki eski Giresun Spor Başkanı'nın telefon konuşmasında geçtiğini
kaydetti. Canikli, başkanlardan birinin diğerine, ''İki sefer yönetim
ertelendi, bana bırakıp gitmedin, Olgun Aydın Peker seni tehdit ettiğin
için gittin. Giresun'da senin Peker tarafından tehdit edildiğini, ondan
dolayı gittiğini herkes biliyor. Vali'ye de açtın, Nurettin Canikli'ye
de açtın, beni Peker tehdit etti diye'' dediğini aktardı. Canikli,
''iddianamede adı karışmak'' söyleminin, hukuken her anlama
gelebileceğini belirterek, ''Onurlu insan böyle iddiada bulunurken,
bütün açıklığıyla ortaya koyar. Ayak oyunlarıyla, bu şekilde alicanbaz
oyunlarıyla, onursuz şekilde olmaz, ayıptır. Bir de hukukçu olduğunuzu
söylüyorsunuz, böyle hukukçu olur mu? Böyle ancak hukuk teröristi olur.
Böyle mantık, insan, milletvekili olur mu? Utanın, buradan özür dileyin.
Böyle terbiyesizlik olmaz'' diye konuştu.
Sataşma olduğu
gerekçesiyle söz alan Kaplan, burada, herkesin ağzından çıkanın
kulağının duyması gerektiğini ifade etti. Canikli'nin adını, iddianamede
kendisinin değil, savcıların yazdığını ifade eden Kaplan, ''İddianamede
var mı yok mu? Sanıktır, 'şununla suçlanıyor' demedim. Hükümetin
atadığı Federasyon Başkan Yardımcısı da sanıktır, partinizin içinde
seçilmişler de var; sanıktır. Sayın Canikli, siz kalkıp bu kürsüde
hakaret ediyorsunuz, tehdit ediyorsunuz. Sözlerinizi geri almanız lazım.
İddianame yer aldınız mı almadınız mı; iddianamade yer almanızdan niye
gocunuyorsunuz? Doğruyu söylediğimizde kürsüden gelip bize hakaret edip,
küfredip, tehdit edip, çoğunluğunuza güvenerek susturacağınızı
zannediyorsanız, ona kalkışmayın'' dedi.
Süresinin sona ermesine
rağmen konuşmasına devam eden Kaplan'ı, Meclis Başkanvekili Mehmet
Sağlam uyardı. Canikli'nin sözünü geri almasını isteyen Kaplan,
''Hakaret de tehdit de edemezsiniz'' dedi. Kaplan, kürsüde bulunan su
bardağını alarak sert bir şekilde kürsüye vurdu. Kaplan daha sonra,
kırılan bardağın parçalarını kürsünün önüne doğru fırlattı.
Bunun
üzerine BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder kürsüye koşarak,
Kaplan'ı sakinleştirmeye çalıştı. BDP'liler Kaplan'ı tutmaya çalışırken,
Kaplan, ''Özür dileyecek, sözünü geri alacak'' diye bağırdı. Sağlam,
birleşime ara verdi, Kaplan da milletvekilleri tarafından kulise
çıkarıldı.